1. Bölüm : "Sil Baştan"

42.9K 2.7K 7.4K
                                    

Merhaba güzel yıldızlarım. ⭐️

Yukarıdaki müziği açalım, ışıklarımızı kapatalım ve perdelerimizi açıp, camın kenarına geçelim.

İNSTAGRAM: @emircaanseker TAKİP EDEDEBİLİRSİNİZ. ORADAN BANA ULAŞABİLİRSİNİZ.

EMİR CAN ŞEKER'İN İLK KİTABIDIR ( İLK BÖLÜMLER ÇOK AMATÖR KİTAP HÂLÂ DEVAM EDİYOR. LÜTFEN PEŞİN HÜKÜM VERMEYİN.) ( BU BÖLÜM DÜZENLENDİ.)

Yorumsuz paragraf bırakmayalım bu uzun ve düzenlenmiş bölüme özel!

Unutmayın biz "Gökyüzüne sığınacağız."

İyi okumalar, beyler ve prensesler. 🔮

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1.Bölüm: "Sil Baştan."
"Hayata yepyeni bir yerde sil baştan başlıyorum."

***

"Kafamda bin bir desen , sense rüzgarsız esen..."

Kulaklarımda Yüzyüzeyken Konuşuruz'un sesi yankılanırken, aşina olduğum ama tam olarak anlayamadığım kısık bir ses daha işittim. İstemeye istemeye kulaklıklarımın tekini çıkardım ve tekrar gelen sese kulak kesildim. Dinlediğimde, babamın derinden gelen sesini duydum. "Can! Yemeğe gel hadi oğlum!" Her zaman olduğu gibi isteksiz bir şekilde yatağımdan kalkıp, kapıya doğru yöneldim. Bu eve geldiğimden beri yapılabilecek tüm aktiviteleri geçtim, yemek yemek bile istemiyordum. Bu ev bana hitap etmiyordu, belki de enerjisi bana uymuyordu. Bilemiyorum. Ağır adımlarla yürüyerek kapının ardındaki merdivenlere doğru ilerlemeye başladım. Ev boşken can sıkıntısından, in çık yaparak 21 basamağı da ezberlemiştim. Üçüncü basamağa sağ ayağımı attığımda, bileğimin burkulmasıyla beraber inledim. Çok yüksek olmamakla birlikte çok da kısık olmayan bir ses tonuyla "Kahretsin ya!" diye isyan ettim kendi kendime. Bir gün belliydi böyle olacağı zaten! Nefret ediyorum merdivenli evlerden!

Babam "Ne oldu Can ?" diye seslenince meraklanmasını istemeyerek, burktuğum bileğimi zorladım ve hızlı adımlarla yanına indim. Merdivenlerin sonunda durup bir ona bir de Aynur'a baktım. "Sadece hala alışamadım evin içinde bir merdiven olmasına." dedim omuz silkerek.

Gerçekten de hala evimizin içinde bir merdiven olmasına alışamamıştım. Mütevazi bir yaşantımız varken bir anda zengin bir hayata geçiş yapmıştık ve kimse benden buna bir anda alışmamı bekleyemezdi herhalde? Annemi daha 6 yaşındayken bir trafik kazasında kaybetmiştik ve o günden beri babamla baş başa yaşıyorduk. Ta ki bu yaza kadar...  Annemin acısının üzerinden on iki yıl geçmişti, ama geçen her gün benim içimi daha çok harlıyordu. Sandığınız gibi acılar bitmiyor, dinmiyor, yıllar geçse de dindiremiyor içindeki acıyı insan. Daha çok özlüyor, daha çok bağlanıyor, fotoğraf denilen şey olmasa... Yüzünü bile unutuyor... İnsanın en sevdiği, en değer verdiği şeylerin görüntüsünü bile hatırlayamaması, en ufak gereksiz şeyleri bile barındıran hafızasında, hatırlamak istediğini, istemedikleri arasında kaybetmesi, didik didik arasa da her bir köşesini, bulamaması... Ne kadar acı!

SİL BAŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin