4.Bölüm: "Korkak Değilim"

11.3K 1.6K 1.9K
                                    

Yukarıdaki müziği açalım, ışıklarımızı kapatalım ve perdelerimizi açıp, camın kenarına geçelim.

Unutmayın biz  "Gökyüzüne sığınacağız."

Fazla uzatmayacağım. Sizi uzun bir bölümle baş başa bırakıyorum YILDIZLARIM.🔮

OY VERMEYİ VE TAKİP ETMEYİ UNUTMAYALIM 💙

İyi okumalar, beyler ve prensesler.

***

SELİN'İN ANLATIMIYLA

"Senin burada ne işin var?"

Kapı sesini duyduktan sonra odada olduğumu farketti. Arkasını dönüp söylediği tek şey bu oldu. "Senin burada ne işin var?"

Bakışlarındaki derinlik ve ciddiyet, içimi ürpertmişti. Adeta serin bir ilkbahar akşamı, tenimde hissettiğim rüzgarın tüylerimi diken diken etmesi gibi.

"Be-ben sadece, nasıl olduğunu merak ettim."

"Gördüğün gibi merak edilecek bir şeyim yok! Şimdi beni yalnız bırakacak mısın?"

Sesindeki soğuk ciddiyet içimi yakmıştı. Ama o kelebekler uçuşturan sıcaklıktan değil, canımın yanmasının verdiği acı sıcaklıktan. Onu merak etmek suç mu? Peki merak ediyorum diye bu kadar yükselmesinin sebebi ne? Bir derdi vardı ve her ne derdi varsa bunu hissedebiliyordum. İçinde bir boşluk olduğuna, size yemin edebilirim. Ama henüz kanıtlayamam.

"Can, ben şey..."

"Eveleyip geveleme ağzında! Ne varsa söyle!"

Sesi yükselmişti ve bu beni korkutuyordu. Bir adım geri çekildim. Neden böyle yapıyordu?

Okulda da kimseyle konuşmuyor, hep kendi kendine kalıyordu. Sınıfta herkes en azından sıra arkadaşıyla birkaç kelime konuşmuşken Can bunu bile yapmamıştı. Fazla içine kapanıktı. Belki de içine attıklarını boşalttığı, sinirlenmeden, bağırmadan konuştuğu, anlattığı başka bir şey, başka bir yer vardı.

"Ben uzaktan sizi izliyordum, engel olmadığım için çok pişmanım." Derin bir nefes aldım ve zorlanarak devam ettim. "Vuracağını sanmıştım, neden kendini korumadın?"

Alacağım tepkiden aşırı korkuyordum. Elinde olan sigarasından son bir nefes çekti ve grimsi bulutu dışarıya bıraktı. Sigarasını camdan aşağı salladıktan sonra camı sertçe kapattı. Hızlı adımlarla yanıma doğru geldi. 

Daha öncesinde onda gördüğüm o masum çocuk hallerinden kırıntı dahi kalmamıştı. Bakışlarına ve konuşmasına kadar her şeyi değişmişti. Bunu Yasin ve Mert ile kavga edeceği zaman da hissetmiştim. Sinirlendiğinde bakışları derinleşiyor ve nefret doluyordu. Yeşil gözleri koyulaşıyordu.

Yüzüme çok yakın bir mesafedeydi. Bana zarar vermeyeceğinden emin olduğum için uzaklaşmadım. Buna nasıl bu kadar emin olduğumu bilmiyordum. Ama adım kadar emindim.
Boyu benimkinden 20-25 santim kadar uzundu , 1.80-1.85 falan olmalıydı. Bakarken başımı hafif yukarı kaldırıyordum.

Yirmi saniye kadar yüzüme değen sıcak nefesi, tenimde ufak bir terleme yaratmıştı. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum.

Kulağıma doğru eğildiğinde şaşırmıştım. Doğrusu yanıma gelmesine de şaşırmıştım. Çünkü genelde herkesten uzak duruyordu. Suya düştüğüm gün motordan inip yanıma gelmek için bile düşündüğünü görmüştüm.

SİL BAŞTAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin