Sonunda vardık. Bizi kapıda Ayça ve (sanırım) sevgilisi karşıladı. Tuhaf olan şu ki; bize sarıldı. Evet Ayça paçozu bize sarıldı. Bizde karşılık verdik tabi.
Yarım saat sonra salon doldu. Nerdeyse tüm okul oradaydı. Herkesle selamlaştım. Ama Eray'ı görmedim. Ben neden onu düşündüm ki şimdi? Onu düşününce istemeden de olsa kaşlarım hafif çatıldı ve Ezgi bunu gördü. Anlamış olmalı ki bir şey demedi.
Ezgi'nin ağzından
Serenay anlamadığımı sanıyor ama o hala Eray'a aşık. 5 yıldır aklından çıkardığıda yok. Belki de bunu kabullenmek istemiyordu. Önümde duran içkiden bir yudum aldım ve geri koydum. Sonra yanıma bir garson geldi ve kulağıma eğildi. "Beni Eray Bey gönderdi. Sizi dışarıda bekliyor. Acil olduğunu söyledi." dedi ve yanımdan ayrıldı. Eray mı? İnanmıyorum! Ne kadar da şöm ağızlı biriyim ben! Jack ve Serenay "Bir sorun mu var?" dermişçesine bakıyorlardı bana. "Ben birazdan geliyorum." dedim ve yerimden kalktım. Dışarıya çıktığımda oradaydı. Aman Tanrım! Hiç değişmemişti. Yüzünden ne düşündüğü belli değildi. Hemen konuştu.
"Ezgi, Serenay iyi mi?" dedi meraklı bi şekilde.
"E-evet o iyi." dedim.
"Sevgilisi var mı?" dedi. Eray'a "noluyo lan?" dermişçesine baktım.
"Bak hiç bir şey yapmicam. Lütfen sorularıma cevap ver?" dedi.
"Hayır yok" dedim gözlerimi ondan kaçırarak.
"Beni onunla buluşturabilir misin?". Tekrar gözlerimi ona diktim. "Ben, bilmiyorum." dedim.
"Hadi ama lütfen, eski günlerin hatrına?" dedi ısrarcı bi sesle. Bende dayanamadım ve onaylarcasına başımı salladım.
Ne düşünüyorsunuz?? Heyecanlandırmak istedim. Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR SEVEBİLİR MİSİN? (ASKIDA)
RandomHiç değişmemişti. Eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Gözlerindeki duyguyu anlamış değildim. Doğru ya, beni terk ettiğinde de böyleydi. Acı mı çekiyordu? Yoksa mutlu muydu? Hiç bilmiyordum.