Aman Tanrım!
Eray ile konuşacaktım.
Yüz yüze.
Birbirimize yakın bir şekilde.
Aynı ortamda.
Offfffff. Şu salak Ayça'nın salakça konuşması bitmek bilmedi. Ben neden heyecanlıyım? Off.
45 dk sonraaa...
Eray'ın ağzından
Sonunda şu yelloz Ayça'nın konuşması bitti. Birazdan Serenay'ıma kovuşacağım. Tekrar... Lanet girsin onu terk ettiğim güne. Nasıl olurda terk edebilirim onu? Aklım almıyor.
Masadan kalktım ve demin Serkan şerefsizini dövdüğüm yere doğru ilerleyecektim ki bir kaç kişi geldi ve beni engelledi. Konuşmak zorunda kaldım. Bir kaç dk sonra yürümek için harekete geçtim. Yürürken etrafa göz attım ve Serenay'ı gördüm. Onun güzelliği yüzünden duraksadım. Ve dudaklarım kıvrıldı. Ah Serenay, çok güzelsin. Nasıl oluyor da bu kadar güzel olup beni büyülüyorsun? 10 saniye kadar kendime gelemedim. Serenay da ayağı kalktı ve arkasını döndü. Sonra gözleri benimle buluştu.
Serenay'ın ağzından
Aman Tanrım! Beni izliyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. Senelerdir o gözlere bakmıyordum. Kalbim burkulmuş gibi hissettim.
Eray'ın ağzından
Çok güzel bakıyordu. Sonra harekete geçti ve gitti. Ardından yürümeye başladım. Serkan'ı dövdüğüm yerde durdu ve yüzünü bana çevirdi. Bir dakikadan fazla bir süre birbirimize baktık. Sessiz bir şekilde yutkundum ve "Serenay?" dedim ona yaklaşarak. Dikkatlice gözlerime bakıyordu. Daha çok yaklaştım. Gözlerini devirdi. Ellerimi ellerine doğru uzattım ve ellerini yakaladım. Ona dokunmak... Çok güzeldi. Çok özlemiştim.
Serenay'ın ağzından
Hiç değişmemişti. Eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Gözlerindeki duyguyu anlamış değildim. Doğru ya, beni terk ettiğinde de böyleydi. Acı mı çekiyordu? Yoksa mutlu muydu, bilmiyordum. Bana dokunuyordu. Bana dokunduğunda tüylerim diken diken oldu. "Benden ne istiyorsun?" dedim duvara yaslandım. Bana daha çok yaklaştı. Duvarla onun arasında kaldım. Ellerini ellerimden çekti ve elleryle yüzümü tuttu. Yüzümü yüzüne sabitledi. Yüzlerimiz arasında santimler vardı. Aman Tanrım. Kalbime ne oluyor böyle?
Eray'ın ağzından
"Senden semi istiyorum. Seni çok özledim. Çok pişmanım. Yaptığım çok şerefsizceydi. Affet beni?" dedim ona daha çok yaklaşırken. Bir an gözlerini gözlerimden çekti ve gözleri dudaklarıma kaydı. Bu çok hoştu. Bunu o da fark ettiki utanıp gözlerini devirdi. Çok tatlıydı.
Serenay'ın ağzından
Niye dudaklarına baktım ki???? Aman tanrım. Eliyle çenemi tuttu ve yüzüne hizaladı. Bu sefer gözlerimi gözlerinden ayırmayacaktım. OH MY GOD!! Çok güzel bakıyordu, aynı eskisi gibi. Ne diyorum ben bee. Nefesim kesiliyor... Dudaklarıma yapıştı. Berbat derecede sert öpüyordu. "Bu kadar yılın acısını niye dudaklarımdan çıkarıyorsun be adam??" diyecektim (ama yemedi) ki geri çekildim. Hızlı soluk alıp veriyordum. Ona bakakaldım. Ne yapmalıydım, bilmiyordum.
Eray'ın ağzından
Dudaklarının tadına tekrar bakmak... Tarifsiz bi lezzetti. "Affedecek misin beni?" dedim sabırsız bir sesle.
"B-ben bilmiyorum." dedi. Bir kaç saniye sonra devam etti.
"Durduk yere beni terkettin, yıllar sonra karşıma çıkıyorsun ve şimdi de..." bir an durdu ve tam gidiyordu ki kolundan tuttum. Gözleri doldu, tam ağlalayacaktı. Ah hayır, yine ne yaptım?Onun üzülmesini, benim yüzümden ağlamasını isteyordum.
"Lütfen yapma böyle..." dedim. Ama sözümü kesti.
"Dinlemek istemiyorum, rahat bırak beni." dedi ve ağlamaya başladı.
Serenay'ın ağzından
Ağlamam istemiyordum. Kolundan kurtuldum ve lavaboya gittim. Orda bolca ağladım. Kendimi toparlafım ve Ezgi'nin yanına gittim. Çantamı aldım ve çıkışa yöneldim. Arkamdan Ezgi ve Jack geliyordu. Bana seslendiler ama aldırmadım. Sonra Ezgi kolumu tuttu ve beni kendisine döndürdü. Daha çok ağlamaya başladım. Yere yığıldım. Ezgi ve Jack beni kaldırdılar. Ezgi bana sarıldı ve sırtımı sıvazladı.
Eray'ın ağzından
Aman Tanrı. Yine mi? Yine mi sevdiğimi ağlattım? Kendimden iğreniyorum. Nasıl böyle bir canavar oldum ben? İnanmıyorum kendime...
Çok uzun bi bölümdü umarım beğenirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR SEVEBİLİR MİSİN? (ASKIDA)
DiversosHiç değişmemişti. Eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Gözlerindeki duyguyu anlamış değildim. Doğru ya, beni terk ettiğinde de böyleydi. Acı mı çekiyordu? Yoksa mutlu muydu? Hiç bilmiyordum.