Selam arkiler. Multimedia da Emre ve Elif var. Ve bölüm şarkisi. Sunu anladim ki; kısıtlama koymamaliyim. Daha cok yeniyim. Ve dün aksam bugun yayinlayacam dedim. Gecikme icin çok üzgünum. Neyseee sizi yb ile basbasa birakiyorum :**
SabahBugun guzel bir uyku çekmiştim. Mayışık bir şekilde banyoya gittim ve yüzümu yikadim. Aşagi indim. Emre ve çocuklar uyanmisti.
"Gunaydin." Dedim.
"Gunaydin." Dediler. Bir kac dk sonra Elif geldi.
"Gunaydin." Dedi ve Emre nin yanina oturdu. Biz de ona karsılik veridik.
"Ben bir Ezgi ye bakayim."deim oturdugum yerden kalkarken. Merdivenlerden çıktım ve Ezgi nin odasina gectim. Yüzünu yastığa gömmuştu.
"Hadi artik uyan prenses. Sabah oldu." Dedim. Bir seyler mırildandi. Ama anlamadim.
"Ne?" Dedim. Yuzunu kaldirdi ve
"Beni terk etti." Dedi. Gözleri aglamaktan kızarmış ve şismistim.
"Ne, neden?" Dedim ona daha cok yaklastim.
"Dün gece beni aradi ve benden ayrilmak istediğini söyledi. Neden dedim. Bu sesin için de benim icin de daha iyi olacak, ben seni haketmiyorum dedi." Dedi Ezgi. Ay kıyamamm. Pis şerefsiz adi yavşak Jack.
"Onu bir göreyim sikecem ben onu. Ne demek lan benim kardeşimi üzüyor?" Dedim. Bağırmıştim. Cok öfkelenmistim. Ezgi daha cok aglamaya basladi.
"Ya Serenay yapma boşver o piçi sen." Dedi.
"Ne demek ya bosver. Seni üzmeye hakki yok. Tamam mi?" Dedim ve Ezgi nin telefonunu aldim ve odama gectim. Ezgi arkamdan geliyordu. Ama ben kapiyi kilitlemistim. Hemen telefonumu alfim ve Ezgi nin telefonundan Jack in nuamarasini buldum. Kendi telefonuma yazdim ve aramaya basladim. Ezgi kapiyi yumrukluyordu. Hadi lan ac artik su telefonu.
-(Jack) Efendim?
Ingilizce konusuyorduk.+ Bana bak o*uspu çocugu. Seni sikerim anladin mi? Sen kim oluyorsun da benim kardesimi üzüyorsun lan kaltak!
- Serenau seninle hic uğrasamiyacam hafi bay canım.
Dedi ve telefonu kapatti.
"Adi serefsiz piç." Diye bagirdim. Sonra telefonu yataga firlattim ve kapiyi actim. Kapida Emre, Ezgi ve Elif vardi. Noluyo bakisi attilar bana. Ezgi aģlamayi kesmisti.
"Ya Serenay değer miydi o şerefsiz icin?" Dedi.
"Üzemez kardeşim. Üzemez. İzin vermem! Yüzü varsa gelsin konuşsun benimle kaltak." Dedim.
"Tamam sakin ol Serenay." Dedi Emre. "Şimdi bana olayi en başindan anlatin." Dedi devam ederek.
Aşaği indik ve olayi anlattik. Çocuklar bahçede oynuyorlardi. O yuzden rahatca konusabiliyorduk.
"Ya bana neden söylemediniz? Bir daha böyle bir şey okursa bana geliyorsunuz. Biliyorsun Ezgi, kardeşimsin sen benim." Dedi Emre.
"Biliyorum Emre abi teşekkur ederim ama gerek duymadim. Değmez onun icin." Dedi Ezgi.
"Bir sıkıntin olursa bana da gelebilirsin, tamam mi Ezgicim?" Dedi Elif Ezginin kolunu sıvazlarken. Tamam anlaminda basini salladi.
Aksama doğruÇocuklar kendi aralarinda oynuyorlardi. Biz de iskambil oynuyorduk. Aslinda çok sıkiciydi. Bunalmistim. Sıra bana geldiģini bile duymamistim. Elif in beni durtmesiyle gercek dünyaya dönebildim. Hamlemi yaptim ve kendi kafamda hiçbir sey duşünmemeyi duşundum. O da nasil oluyorsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR SEVEBİLİR MİSİN? (ASKIDA)
NezařaditelnéHiç değişmemişti. Eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Gözlerindeki duyguyu anlamış değildim. Doğru ya, beni terk ettiğinde de böyleydi. Acı mı çekiyordu? Yoksa mutlu muydu? Hiç bilmiyordum.