Ezgi'nin ağzından
Ne olursa olsun Serenay'ı ve Eray'ı görüştürecektim. İçeriye girdiğimde Ayça konuşma yapmak için hazırlanıyordu. Şimdi onu hiç çekemezdim. Serenay ve Jack in oturduğu masaya doğru yürüdüm. Tam sandalyemi çekecektim ki birinin adımı söylediğini duydum. Sesin geldiği yöne baktım ve eski erkek arkadaşımı gördüm. Çok tatlı gözüküyordu. Sarı saçları alnını kapatıyordu. Ona doğru yürüdüm ve birlikte kalabalığın olmadığı bir yere gittik. Ben duvara yaslandım. O da önümde durdu. Adı Serkan idi.
"Çok güzel görünüyorsun" dedi. Ardından "Her zamanki gibi." dedi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı.
Tam o anda geri çekildim ve "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedim.
"Hadi ama, bieaz eğlenelim." dedi ve beni duvara yapıştırdı. Ellerimi göğüsüne yerleştirdim ve ittim.
"Git kendine eğlenecek başka kız bul." dedim ve tam gidiyordum ki kolumu sıkıca kavradı ve duvara çarptırdı beni. Adî şerefsiz. Kafamı vurmuştum. Tam o sırada yüzünü boynuma yaklaştırdı ve boynumu öpmeye başladı. Hem çırpınıyor hem de bağırıyordum. Lanet olasıca. Burda kimse yoktu. O sırada biri Serkan'ı tuttuğu gibi yere yapıştırdı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Eray'ı Serkan'ın yüzüne yumruklar attığını gördüm. "Eray!!!" dedim onu çekmeye çalışırken. Ama o aldırmadı. Yüzüne öyle sert yumruklar atıyordu ki bayılması an meselesiydi. Ama o şerefsiz Serkan bayılmadı. Ne demişler atalarımız "Kötüye bir şey olmaz." çok güzel bi söz. Neyse. Sonunda Eray Serkan'ı yumruklamayı bıraktı ve yakasından çektip yüzünü yüzüne yaklaştırdı.
"Bir daha bu kıza yaklaşırsan seni öldürürüm, duydun mu?" dedi. İlk cümleyi kısık sesle, ikinci cümleyi bağırarak söyledi. Bağırmasıyla tüylerimin diken diken olmasını hissettim. Eray'ın gözlerinde öfke fışkırıyordu. Bu hali dehşet vericiydi. Ne yapacağımı bilemedim. Eray sonunda Serkan ı yere fırlattı ve yanıma geldi. Kesinlikle bir şey vardı. Ama ne? Bunu öğrenecektim ve peşini bırakmayacaktım. Eray yanıma geldi ve kollarımı sıvazlayıp "İyi misi?" dedi. Onaylarcasına başımı salladım ve birlikte yürümeye başladık.
"Çok öfkeliydin ve çok ileri gitin." dedim. Söylediklerimde soru işaretleri vardı.
"Boşver." diye net bir cevap verdi. Salonun kapısına geldik ve ona teşekkür ettim. Ben masama doğru gittim. O da kendi masasına gitti. Ama giderken oldukça Serenay'a yakın ve gizli bir şekilde gitti. Yerime geçtim. Jack ve Serenay'ın yüzünde soru işaretleri vardı.
Serenay'ın ağzından
Kesinlikle bir şey gizliyordu. Geldiğinde yüzü bembeyazdı. Ben hemen atıldım.
"Ezgi, bir şey mi oldu? Ve Serkan neden sana seslendi? Jack, seni çağıranın Serkan, yani eski sevgilin olduğunu biliyor mu?" dedim ard arda.
"Hayır. Sakın söyleme. İçerde olaylar oldu. Sana anlatacam. Ama sakin olacaksın, tamam mı?" dedi. Başımı onaylarcasına salladım.
Ezgi bana daha çok yaklaştı.
"Eray burda, seni görmek istiyor." dedi. Ben şok oldum. Kalp atışlarım ve nabzım hızlanmaya başladı. Noluyo lan bana? 6 yıl aradan sonra. ALTI.AL-TI. A L T I. Aman Tanrım. Hazır mıyım bilmiyorum bile. Nee?? Ben sanki onla görüşecem de?? Görüşecek miyim yoksa?
"Ezgi bak, ben bunu yapamam. Zorlama beni lütfen." dedim affet beni bakışı atarken.
"Serenay, lütfen. Az önce Serkan beni sıkıştırdı ve Eray beni kurtardı. Lütfen?" dedi.
Daha çok dayanamadım ve başımla onayladım. Aman Tanrım! Dakikalar sonra Eray'ı görecektim...
Umarım beğenirsiniz vote ve yorumlarınızı bekliyorummmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEKRAR SEVEBİLİR MİSİN? (ASKIDA)
RandomHiç değişmemişti. Eskiden nasılsa şimdi de öyleydi. Gözlerindeki duyguyu anlamış değildim. Doğru ya, beni terk ettiğinde de böyleydi. Acı mı çekiyordu? Yoksa mutlu muydu? Hiç bilmiyordum.