'Belis'in üzerini giydirmek için valizden çıkardığım taytı ve kazağı kenara koydum. Amacıma ulaşmak adına merdivenleri inmeye başladım.
"Belis!" Bağırışımın üzerine ses gelmemişti.
"Belis!" İkinci bağırıştan sonrada ses yoktu. Odalara bakmaya başladım. Tek tek odalara bakarken adını haykırmayı da unutmuyordum.
"Belis?" Dedim şaşkınlıkla. Yerde kanlar içinde yatıyordu. Kan...'
Berk'in göğsüne yasladığım kafamı kaldırdım, şiddetle, korkuyla... Berk'in bakışları birden beni buldu. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında kafamı avuçlayıp yaşları baş parmağı ile silmeye çalıştı.
"Kabus gördün güzelim." Kafamı çevirip arkadaki yatakta olan çocuklarımı kontrol ettim; evet kabustu. Derin bir nefes alıp Berk'in uzattığı suyu tek dikişte bitirdim. Gerçek olsa olacakları dahi düşünmek istemiyordum.
Kafamı tekrar Berk'in göğsüne koydum; huzur buluyordum burada. Boynuna kadar yükselip kokusunu içime çektim. Sevdiğim ve alıştığım koku...
Berk saçlarımı okşarken konuşmayı da eksik etmedi.
"Nikah tarihi almalıyız?" Dediğine başımı hafif kaldırıp cevap verdim.
"Kimliğim Kadir'de kaldı." Dedim; Allah birazdan cezamı verecek gibi.
"Sorun değil." Dediği rahatlatmıştı beni. Rahatlık ile kafamı eski yerine koydum.
"Bora sünnet oldu mu?" Demem ile kafamı tekrar kaldırdım. Yüzünü görmek adına.
"Sünnet mi? Kestiremedik ki. İstemedi." Yarım ağız söylediği şey ile göğsünden kalktım.
"Ne yani istemedi diye kestirilmesine izin mi vermedin?! Onuda sünnet ettirmeliyiz. Düğünü de Türkiye'ye dönünce yaparız." Kafasını tamam anlamında salladı. Kafamı tekrar eski yerine koyacakken bir misafir izin vermedi buna.
"Sünnet falan olmayacağım!" Bora yattığı yatakta oturur vaziyete gelmiş şekilde çemkiriyordu.
"Bora bunu konuştuk babacım." Bora dudaklarını büzüp ellerini göğsünde birleştirdi.
"İstemiyorum dedim size! İs-te-mi-yo-rum." Berk yattığımız yataktan kalkacakken ben onu durdurdum. Küçücük çocuk ile inatlaşacaktı. Bora'nın yattığı yatağın kenarına oturdum.
"Annecim sünnet bizim adetlerimizde var, hem bak doğan tüm erkek çocukları sünnet olurlar." Bora kaşlarını kaldırdı; şaşkınlıkla.
"Tüm erkek çocukları mı?" Kafamı evet anlamında salladım. Bora Berk'i işaret etti.
"Babamda sünnet olmuş mu?" Dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırdım. Berk'in suratı halden hale giriyordu.
"Biz sünnet olmayana erkek adam demeyiz, oldum bende küçükken." Berk'in verdiği cevap şu durum için olabileceklerden en uygunuydu. Bora kaşlarını çatıp Berk'in pantolonunu işaret etti.
"Göster öyleyse!" Şiddetle kaşlarımı çatıp Bora'ya döndüm. Ne değişik isteklerdi bunlar. İşaret parmağımı ona doğru salladım.
"Bora! Bak duymamış olayım, sünnet olacaksın o kadar!" Gözlerindeki hayal kırıklığı ile bana bakan boradan uzaklaşıp sevdiğim adamın kollarına geri yattım.
"Ne öğrettin buna bir yılda anlamıyorum?" Berk ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı.
"Imm...galiba çok (wattpad okuyor ıkgjdfıh.şr) zeki; babasına çekmiş." Kafamı kaldırmadan kıkırdadım. Zeki mi? Buna aptallık denirdi resmen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Lisesindeki Kızlar 2 |Tamamlandı|
Chick-LitErkek lisesindeki Kızlar'ın ikisidir. Hayattaki tek şeyim oydu. Ama onu kaybedeli tam altı ay olmuştu. Borası için gitmişti. Kendi canını hiçe saymıştı. Ama artık borada yoktu. Kaçıralı galiba beş ay oldu. Sadece bir ay sonra kim tarafından kaçı...