Beng, Mu ne dediyse onu yapmıştı, iyiki yapmıştı yoksa oracıkta kızartma olacaktı.
Colossus'un saldırısı ağzından ateş püskürüyordu kafasını bir sağa bir sola üç kez salladıktan sonra püskürtmesi durmuştu. Ve oracıkta milyonlarca insan yanmıştı.
"Beng ganimetleri toplayalım. Ne olduğuna bakma bulduğunu at envantere."
Milyonlarca oyuncudan düşen eşyaları Beng Zeng ile Mu Lan yarınları yokmuş gibi topluyorlardı. Neyseki şu anda envanterleri dolup taşmamıştı yeterince boşluk vardı.
Sadece Beng Zeng ile Mu Lan düşen eşyalardan toplamıyordu, ölüp geri kalkanlar bile düşen eşyalardan topluyordu aynı onlar gibi seviye 0 oyuncular bile düşen eşyalardan topluyordu burası adeta onlar için birer cennetti. Eşya cenneti. Bazıları sevinçlerini nasıl dillerine getireceklerini bilmezken bazıları ise öfke ile dolmuştu.
Kimisinin dandik eşyası kimisine harika bir eşyaymış gibi gelmişti. Milyarlarca insan tek bir Hükümdar herkes onun önünde diz çökerken onlar sadece eşyaların peşindelerdi, işte onlar seviye 0 oyuncular. Ama bizim ikili onlardan biraz daha farklıydı.
"Teşekkürler insanlar, teşekkürler Hükümdar, sayende artık çok daha mutluyum. Bu insanları istediğin gibi öldürebilirsin."
"Ne demek istiyorsun lan, o lanet hükümdarı öldüreceğim. Hele şurada bir canlanıyım."
"Puahaha, 1 vurarak hükümdarı mı öldüreceksin. Bugün vura dur belki yarına öldürürsün."
"Kıymetlimisss."
"Loncam göreyim sizi bu aşağılık hükümdara kimmiş buraların hükümdarı gösterelim. Hazır nişan al ateş."
Pata pata pata pata pata, tak tak tak tak.
-1
-2
-1
-1
-2
-1
Kimisi loncası ile savaşa gelmiş büyücüler ile okçuları dizilime sokup oradan saldırı düzenliyordu koordineli bir şekilde. Kimisi ise tek başına saldırıyordu, kimisinin saldırı yapmak umrunda olmazken, insanları öldürmeye çalışıyordu.
Aslında herkes beraber savaşsa bu Colossus'u belki kesebilirlerdi. Ama namümkün insanın doğası buna elverişli değil.
"Beng tetikte ol, etrafımızda çok fazla canavar doğabilir."
"Nasıl yani? Peki onları kesersek eşya düşebilir mi?"
"Uğraşmana değmez, bırak milyonlarca insan var onlar uğraşsın. 1-2 seviye alsınlar. Gerçi çok fazla kişi saldıracağı için alacağı deneyim pek yüksek bir miktar olmaz ama."
-7
-5
-3
-1
Mu Lan bir yandan Gölge Kurdunu çıkarmayı asla ihmal etmiyordu. 1 hasar vursa bile sonuçta hasarı o çıkarmış gibi sayılıyordu. Ve üstelik bu Hükümdarda en ufak bir hasar bile çok önemliydi.
Tam da o anda yerden binlerce yaratık yükseldi, bu canavarların şekli adeta Colossus'u andırıyordu kimisinin mavimsi rengi kimisinin kırmızımsı rengi ama daha ufağı ve sanki Colossus'un ikiye bölünmüş hali gibiydiler. Saldırıları ise tıpkı Colossus'un saldırılarının aynısıydı, ama çok daha az hasar vuruyordu.
"Ufak canavarlara saldırın, madem Colossus'u öldüremiyoruz belki onları öldürürüz. Seviye atlayıp o lanet olası Colossus'u daha çabuk öldürürüz, ne dersiniz."
"Yettim, yettim, ne kadar seviye o kadar iyi, ondan sonra sıra Colossus'ta."
"Mu bunlar ne tür bir saldırı yapıyor la. Bunlardan kaçınayım mı yoksa ben Colossus'a vurmaya devam mı edeyim?"
"Onlardan olabildiğince kaçınarak Colossus'a saldırmaya devam et, bir yandan da ölen insanlardan eşyaları toplamayı unutma, onlar artık bizim ganimetimiz."
"Hiç unuturmuyum. Bunları kaçtan okutacağız peki?"
"Okutmak mı? Onları okutmaktan daha faydalı işler için kullanırız ne dersin?"
"Her şeyin zamanı var, şimdilik en yüksek hasara bizim sahip olmamız lazım, ve ne kadar fazla eşya toplarsak o kadar iyi."
"Tamamdır ne dersen o."
Etraftaki insanların odakları Colossustan ziyade ufaklıklara dönmüştü, çok az insan Colossus'a saldırmaya devam ediyordu, yaklaşık bir 300 milyoncuk insan kadarı. Yarısı ölüp geri dirilmişti zaten ve eşyalarını kaptırmıştı, o kadar kalabalıkta hangi eşyası kendisinin asla bilemiyordu ve kaybettiği eşya yüzünden hasarı büyük oranda düşmüştü. Bunun yüzünden şu an daha az vuruyorlardı.
"Ciddi diyorum bu T******** kim lan, herif bugün sunucuyu domine ediyor resmen, anasını satim, iksirler onun, ilk patron canavarı o avladı birde şimdi aramızda Colossusta saldırıda birinci, ve üstelik hepimize fark atmış vaziyette anasını satim, hile değilde bu ne?"
"Belki adam çok iyi oynuyordur? Belki çok fazla şanslıdır ve çok iyi eşyalar kazanmıştır? Belki de oyunun kodlamasında çalışmıştır ve oyun hakkında çok fazla şey biliyordur? Belkide sadece tesadüftür bir başka T******** isimli oyuncu da olabilir. Sonuçta kimliği gizli değil mi?"
"Her neyse bugün oyundan çıkayım, oyun yöneticilerine yazacağım kimin nesi, neci bu adam söylesinler. Bu kadarda olmaz kardeşim yav."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun Doğuşu
Science FictionMu Lan intikamı sonucunda ölüp. Zamanda 20 yıl geriye gitmiştir. Geleceğin bilgisini elinde bulunduran Mu Lan. Şu anda 15 yaşına dönmüştü. Ve intikamını henüz tam olarak bitirmemişti. Bölümleri yeniden yazıp güncelliyorum, 17 Bölüm'e kadar güncellen...