Mu Lan telefonu ile arabayı çağırma tuşuna bastığında araba tıpkı birpanter gibi onların olduğu yöne doğru yaklaşıyordu.
Beng arabanın gelişini görünce oldukça heyecanlı bir şekilde gelişini izliyordu. "Mu şuna bak tam bir Panter."
"Tıpkı söylediğin gibi Beng panteri yakalayamazsın değil mi?"
"Tabii ki de panteri yakalayamazsın şu yakışıklıya bakar mısın? Simsiyah tıpkı olması gerektiği gibi."
Mu Lan Beng Zeng'in tıpkı bir çocuk gibi arabanın gelişini heyecanla seyrettiğini görünce arabayı ilk onun kullanmasını istemişti.
"Eee ne diyorsun Beng arabayı sen sürmek ister misin bakayım?"
"Daha önce söylemiş miydim en iyi kankam olabilir misin acaba? Bunlar ne güzel kelimeler böyle."
Beng Zeng heyecanla hemen direksiyonun olduğu yere doğru fırlamıştı. Sonuçta altlarında artık bir panter vardı.
Direksiyona oturan Beng hemen "Mu seni nereye bırakayım."
Mu Lan birazcık düşündükten sonra birazcık kararsızdı "Şirket kurmaya mı gitsek yoksa başka bir yere gidip kafa mı dağıtalım tam karar veremedim."
Beng şirket lafını duyunca hemen cevap vermeyi eksik etmedi. "Mu biz ne şirketi açacaktık ki?"
"Teknoloji şirketi açmayı planlıyordum."
Beng'in kafası karışık bir şekilde Mu'ya yanıt vermeyi ihmal etmiyordu. "Zaten teknolojimiz yeterince gelişmedi mi? Teknoloji şirketinin ne gibi bir faydası olacak ki?"
Mu Lan Beng Zeng yanıt vermeyi eksik etmiyordu. "Gelişti ama bizim açacağımız daha kapsamlı olacak. Mesela astroid madenciliği yaparken organik meyve sebze üretimi de yapacağız, bunları yaparken başka şeyler yapmayı eksik etmeyeceğiz bilmem anlatabildim mi olabildiğince kapsamlı bir şirket olacak."
Beng'in hala kafası karışıktı. "Ama bunun için insanlara da ihtiyacımız yok mu? Nereden bulacağız bu kadar insanı hala kafamı kurcalayan şeyler var? Yoksa bunun içinde başka yöntemlerin mi var?"
"Tabii ki, benim bazan gelecekten geldiğimi unutuyorsun sanırım, bir kaç insan biliyorum gelecekte çon ünlü olan. Şimdilik üniversite öğrencisi olmalılar. Eğer biz bunlara istedikleri desteği sağlarsak ne olur hiç düşündün mü?"
Beng merakla sormayı ihmal etmiyordu. "Hayır ne olacak, ve şirket için çok fazla malzemeleye ihtiyacımız yok mu bunlar için çok fazla paraya ihtiyacımız yok mu?"
Öncelikle ilk soruna yanıt vereyim Beng. "Eğer bir insana istediği desteği sağlarsan, olabildiğince mutlulukla sana yardım eder, bunu sakın unutma. İkince soruna gelecek olursak parayı oynadığımız oyundan kazanmayı planlıyorum. Şimdi sen sorarsın onu nasıl yapacağız diye bu nedenle sen sormadan cevaplayayım."
"Beng sen şimdi eşya üretiyorsunya oyunda bazı eşyalar var hani nitelikli eşyalar olarak geçiyor. Bunların üretimi aslında zor değil. Sadece nasıl yapıldıklarını insanlar henüz bilmiyor. Bu bilgi ise günümüzden 10 yıl sonra çıkıyordu. Bu nedenle bu ürünlerin fiyatı ateş pahasıydı zamanında keşke bilseydim dediğim bütün bilgileri oyunun başında biliyorum şu an."
Beng heyecanla arabayı sürerken bir yandan Mu Lan'ı dinlemeyi eksik etmiyordu. "Eee anlatmayacak mısın?"
"Anlatacağım tabii ki sonuçta sana güvenmesem geçmişe döndüğümü söylemezdim değil mi. Eşya üretirken ona şekil vermek için suya sokuyorsun değil mi? Eğer su yerine iksire sokarsan ne olur? Bunu hiç düşündün mü?"
Beng biraz yutkunurken cevap vermişti. "Yok düşünmedim ne oluyor. Su yerine iksire sokarsan."
"Mesela ben Can Çalma iksiri yaptım diyelim, sen su yerine Çan Çalma iksirini kullanıyorsun şekil vermek için, ürettiğin eşyanın niteliği değişiyor örnek veriyorum Vampirin Kılıcı diye isim de kazanmış oluyor ürettiğin eşya. Özelliğide kullanıldığı iksire göre değişiyor. Vampirin Kılıcı mesela %1 Can çalma. Ve millet sence bunun için delirmez mi sadece ikimizin bildiği bir bilgi."
Beng Zeng oldukça şaşkındı. "Ne diyorsun Mu hemen efsanevi demirci olmalıyım."
"Sakin ol Beng hatta 1 hafta bu yöntemle çok ta zor gözükmüyor. Biz bu yöntemle kendimize Kurbanın Silahlarını yapıcaz onun dışında nitelikli eşya üretmek te olabildiğince Demircilik Deneyimi veriyordu, benim sana getirdiğim iksirler ile sen eşya üreticeksin ve o ürettiğimiz eşyaları satıp paramızı katlayacağız. Çünkü şu an bu eşyalardan kimsede olduğunu zannetmiyorum."
Beng hem çok mutlu hissetmişti hemde çok heyecanlı az kalsın sürdüğü arabayı vuracaktı neyseki arabanın yapay zekası sayesinde kaza oranı yüzde sıfırdı, bu nedenle arabayı vuramazdı. Ama yaptığı bu heyecan oldukça iyiydi.
Mu Lan Panter'in penceresinden bakınca bir gökdelenin önüne geldiklerini görmüştü. "Bizi devlet şirket açma kurumuna getirdiğini varsayıyorum çünkü şirket kurmak için buradan geçmemiz gerektiğini biliyorum. Hadi o zaman şirketin temellerini atalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun Doğuşu
Ciencia FicciónMu Lan intikamı sonucunda ölüp. Zamanda 20 yıl geriye gitmiştir. Geleceğin bilgisini elinde bulunduran Mu Lan. Şu anda 15 yaşına dönmüştü. Ve intikamını henüz tam olarak bitirmemişti. Bölümleri yeniden yazıp güncelliyorum, 17 Bölüm'e kadar güncellen...