Tanrıya Meydan Okuyan Okçunun Doğuşu

1 - İntikam

Hayatta ki her şeyini kaybeden Mu Lan, ağır depresyona girmişti. İşi yoktu, Ailesi yoktu, arkadaşları yoktu... Ölüm Mu Lan için adeta bir armağandı ama ölürse intikamını ona bu acıları yaşatan adamlardan alamazdı.

Mu Lan oynadığı oyun yüzünden borca batmıştı ailesini ve arkadaşlarını kaybetmişti, bu nedenle intikam almak istemişti, ona bu acıları yaşatan birden fazla insan vardı, aslında onun bir suçu yoktu, tüm suç ona borç veren insanlardaydı. Her türlü pisliği yapıp bundan kolay bir şekilde kurtuluyorlardı.

Günümüzden 20 yıl önce bilim adamları sanal gerçeklik deneyimini en üst seviyeye taşımışlardı. Gerçek hayatta nasıl hissediyorsak sanal gerçeklikte de aynını hissediyorduk. Bu teknolojinin önünün açılacağını gören oyun programcıları bir araya gelip yeni bir oyun yarattılar. Oyunun ismi ise "Tanrıya Meydan Okuyan."

Ama geçtiğimiz 20 yılda bir kişi bile Meydan Okuma girişiminde bulunamamıştı. Çünkü meydan Okumaya hak kazanamamışlardı. Oyuna dağılmış olan 100 meydan okuma parşömenine sahip olursanız ancak o şekilde hak kazanabiliyordunuz. Bu bir yana oyuna dağılmış efsanevi silahlar, zırhlar, ünvanlar elde etmesi en zor eşyalardı. Eğer ki Tanrıya Meydan okuyup kazanırsanız oyunun tüm hakları size geçiyordu. Oyun ile ilgili her şeyi ayarlamak, geliştirmek kapatmak tamamen sizin elinize kalıyordu.

Mu Lan ise bu oyunu ilk çıktığından bu zamana kadar oynamıştı. Karakteri 80 seviyeye ulaşmış bir suikastçiydi. Daha yüksek seviyeye ulaşamamış olmasının nedeni  oyundaki her şey acayip zordu. Bunun için çeşitli zanaatlar öğrenmeye başlamıştı. Her zanaatte en üst aşamaya ulaşması ise 5 yılını almıştı. En yüksek seviye oyuncu bile 95 seviyeydi. Mu Lan suikastçi sınıfı oynadığına pişmandı. Eğer ki sıfırdan başlama fırsatı olabilseydi kesinlikle okçu sınıfını oynamayı düşünüyordu. Ama böyle bir şey mümkün değildi.

Mu Lan şu anda intikam alma yolundaydı. Hayatta ki her şeyini kaybetmişti. Her şeyini kaybettiği için karanlık işlere bulaşmıştı. Oyundan kazandığı son parayla da yine oyundan tanıştığı birilerinden kaçak el bombası almıştı. Hayatını mahveden adamlardan intikam almaya ant içmişti. Sonuçta kaybedecek hiçbir şeyi yoktu.

'Zaten kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Zaten hepsini kaybettim. Artık ölsem bile kimsenin umrunda olmam. Ama benimle beraber o aşağılık herifleri de öldürürsem, belki bir nebze olsun hatırlanırım.' diye düşünmeye başlamıştı.

O zaman işe koyulmaya başlayayım. 20 Yıllık tanrıya Meydan Okuma deneyimi sayesinde bayağı bilgiliydi. Kendisinin 80 Seviye suikastçi hesabı vardı. Bir adamı nasıl gizlice öldürmesi gerektiğini biliyordu, ama şu anda onun işi gizlilik değildi. Olabildiğince ses çıkarmaktı.

Belki bir nebze olsun hatırlanacaktı. Çünkü insanlar gerçekten unutulduklarında ölürlerdi. Kötüde olsa hatırlanmak onun ölmediğini gösterirdi. Hem bu adamlardan nefret eden sadece Mu Lan değildi. Daha bir sürü yuvayı yıkmıştı bu adamlar. Hatta iyi olarak bile hatırlanabilirdi.

XnZu firmasının sahibi Xen Zu ölmeyi hak edenler listesindeydi. İnsanlara borç para veriyordu, kaçak uyuşturucu ticareti yapıyordu, ve kazandığı parayla da polisi satın alıyordu. Her şeyin üstünü kapatıyordu. Üstelik insanlar paralarını ödemek üzere iken hemen onlardan paralarını çalması için adamlarını gönderiyordu. Böylelikle Xen Zu'nun tuzağına düşen insanlar hem paralarını ödemiyorlar hemde parasız kalıyorlardı. Bu yüzden ölmeyi hak ediyordu.