One and Only - Taekook

10

Bu bölümde Taehyung'a yeri gelecek söveceksiniz, yeri gelecek sinirleneceksiniz, yeri gelecek tekrar söveceksiniz ğıgijjiccjijccjcjijiicj

- İyi okumalar 💅

Jeongguk gözlerini açtığı zaman çok garip hissediyordu. Gece çok rahat ve hiç olmadığı kadar huzurlu uyumuştu. Birisinin kendisine sarıldığını hissetmişti. Ama şimdi o his yoktu.

Kafa karışıklığı ile yerinden kalktı. Sersemlemiş bir şekilde yürürken dünki yaşadığı olayları hatırlamaya çalıştı.

Aklına gelen görüntülerle bundan vazgeçti. Şuan hatırlaması doğru bir tercih değildi.

Üstündeki pijamalara baktı. Sanırım Hoseok giydirmişti.

Jeongguk kapalı olan kapıya ilerledi. Açtığı zaman Hoseok ile burun buruna geldi. Hoseok şaşırarak Jeongguk'a baktı. "Ben de seni uyandıracaktım. Sürü evine gel. Konuşmamız lazım."

Jeongguk elini burnuna götürüp esnedi. "Tamam. Üstümü değiştirip geliyorum."

"Şimdi, Jeongguk. Bu acil." dedi Hoseok.

----

Jeongguk ve Hoseok, Jimin'in odasına girdiler. Jeongguk biraz utanıyordu çünkü altında pembe tavşanlı pijaması ve üstünde "Im'a baby!" yazılı beyaz bir tişörtü vardı.

Taehyung ve Yoongi üstünkörü Jeongguk'u süzdükten sonra tekrar Jimin'e döndü.

Taehyung yaslandığı yerden doğruldu. Jimin'in yanındaki sandalyeyi göstererek "Otur." dedi. Jeongguk dediğini yaparak hemen oturdu.

"Bize her şeyi anlat, Jeongguk." yeşil gözleri daha farklı bakıyordu. "Her şeyi."

Jeongguk kendini sorguda hissetmişti. Ya da aksiyon filmlerinde. Sanki birkaç kaslı adam gelip, Jeongguk'u konuşması için dövecekti.

Jeongguk derin bir nefes aldı. Değiştirmesi gereken yerleri değiştirerek -ki zorundaydı- anlatmaya başladı.

"Sen ne tür bir sapıksın?" yazısını görünce kahkaha attı. Taehyung olayı ciddiye almaya başlamıştı.

Aklına gelen şeyi hemen kağıdın boş yerine yazdı. "Bana dokunman için yalvaran bir sapık. Senin için yanıp tutuşan bir sapık~"

Kendi yazdığı şeye gülmeye başladı. Tanrım, cidden çok eğleniyordu. Ama bir yandan bunun gerçekliğini düşünüyordu. Taehyung ile beraber olduğunu.

Düşüncesi ile ürperdi. Düşündüğü şey çok saçmaydı. Sonuçta nefret ettiği salak Alfa ve kendisi.

Bu düşünceyi aklından yok edip cebine tıkıştırdığı parfümü çıkardı. Kağıdın üstüne ve kokusunu bırakmasına karşı etrafına da sıktı.

Kağıdı dolaba koyup kapağını kapattı. Dolabı üç kere kilitledikten sonra anahtarı cebine attı. Şimdi biraz dolaşabilirdi.

Her zamanki gibi yine ıslık çalarak ilerliyordu. Ne zaman ezberlediğini hatırlamadığı şarkıyı söylüyordu.

Jeongguk rüzgardan dolayı anlına düşen perçemlerini geriye atarken birkaç hışırtı sesi duydu. Şarkı söylemeyi bırakmış ve adımlarını yavaşlatmıştı. Birkaç yabancı koku alıyordu.

Yavaştan korkmaya başlamıştı. Tek kişiydi ve savunmasızdı. Kim olsa korkardı sonuçta.

Jeongguk geri geri yürümeye başlarken önüne dört tane adam çıktı. Siyah saçlı olan ve kokusundan Alfa olduğu anlaşılan adam Jeongguk'a pis pis bakıyordu.