Çok ani oldu ama fazla uzadı :"
"Spectrelarry" bebişime biraz daha bölüm yazarak fici uzatmama izin verdiği için teşekkürler ederim!
Uzadıkça kafamda uç bucak bulamayan olaylar dönecekti ve ben buna bir son vererek artık bitirmem gerektiğine karar verdim. Fazla sıkmadan şöyle hoş bir final bölümüyle "One and Only'e veda edelim.. Bir yanlış, hata, kusur varsa bildirebilirsiniz... Okuyan herkese çoook teşekkür ederim...
---
"Ve işte... Ondan sonra babanızın peşinde koşturdum. Peşindede bayağı koşuşturdum ama yine de beraberiz." deyip eşinin saçlarını öptü.
Nayeon ve Yeonjun şaşkınlıkla bakıyordu. Nayeon sevimlice kıkırdadı. "Ne yani? Babam çok sert bir Alfa mıydı?" Nayeon kendi kendine sordu. "Ama babam her hafta bize pasta yapıp bizimle oyun oynuyor." Taehyung boğazını temizledi. "Nayeon.. Sürüye gittiğimiz zaman sakın bundan bahsetme, olur mu kızım?"
Jeongguk gözlerini devirdi. "Aman itibarın sarsılır değil mi?"
Yeonjun babalarına göz devirdi. Yeşil gözlerini kırpıştırarak babası Jeongguk'a baktı. "Baba, Taehyung babama nasıl mektuplar yazıyordun? Ve Taehyung babam bunu nasıl öğrendi?"
Jeongguk gözlerini irice açarken Taehyung sırıtmaya başlamıştı. Koluyla Jeongguk'u dürttü. "Nasıl şeyler yazıyordun, Jeongguk? Hadi anlat çocuklarımıza."
Jeongguk kızarmaya başlarken eşine bakmamaya çalışarak anlatmaya başladı.
- Flasback-
"Biliyor musun, Taehyung?" deyip kıkırdadı. Evdeki şarapları Taehyung ile içiyorlardı ve tabii ki Jeongguk hemen sarhoş olmuştu. "Seni ilk başlarda hiç sevmezdim." dedi suratını buruşturarak.
"Hatta sana o sikimsonik mektupları da yazan bendim." kendi kendine kaşlarını çattı. "Onlara pek mektupta denmez ama neyse."
Taehyung gülmemeye çalışarak sordu. "Beni becermeni istiyorum diye yazan kişi sen miydin?"
Jeongguk elini ağzına koydu ve kıkırdadı. Böyle çok sevimli olmuştu. "Evet! Bendim!" tekrar kıkırdadı. "Ama dediklerimin arkasındayım." deyip göz kırptı.
Taehyung'un yüzünde büyük bir sırıtma oluşmaya başlamıştı. "Nasıl yani?" dedi ve bir yandan da oturduğu koltukta Jeongguk'a doğru kaymaya başladı. "Açıkça söyle, Jeongguk."
Jeongguk elindeki şarap dolu kadehten bir yudum aldı. Dudaklarına bulaşan kırmızı sıvıyı yaladı. Taehyung'un gözü oraya takılsada Jeongguk'u dinlemeye çalıştı. "Seni sevmediğim hâlde sırf sana gıcık olduğum için dolabına öyle şeyler yazıyordum. Beni becer falan.."
Taehyung dudaklarını yaladı. Jeongguk'un dudaklarından şarap içmek istiyordu. "Sonra?"
Jeongguk elindeki kadehten tekrar bir yudum aldı. Yutmadan önce Taehyung aradaki mesafeyi kapattı ve Jeongguk'un dudaklarına yapışarak Jeongguk'un ağzındaki şarabı kendi ağzının içine aldı.
Yuttu ve dudaklarından hoş bir mırıltı çıkardı. "Böylesi daha lezzetli.""Ama baba," diye başladı Yeonjun "Neler yazdığını söylemedim?"
Jeongguk eliyle geçiştirdi. "Önemsiz, oğlum. Fazla bir şeyi yoktu." dedi utanarak. Taehyung ise arkada kıs kıs gülüyordu.
"Peki biz eşlerimizi ne zaman bulacağız?" diye sordu Nayeon. "Ben artık eşimi bulmak istiyorum."
Taehyung'un yüzündeki gülen ifade anında silinmişti. "Daha yaşın çok erken Nayeon. Sen bunları düşünme güzel kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One and Only - Taekook
FanfictionSürünün başına yeni geçen Taehyung için güzel bir omega aranıyordu. Kendisi eşleşme taraftarı değildi ve kesinlikle ama kesinlikle bir omega istemiyordu. Özellikle inatçı ve patavatsız bir omega! » ukekook Tüm hakları ©spectrelarry'e aittir!!