18

19.5K 1.5K 658
                                    

Medya; Agustd² - Daechwita

Daechwita'yı ve D-2'yi sevdiniz mi?
Nasıldı sizce? 😼

- Ben çok sevdim... müqemmeldi..

Diğer bölümün hızlı gelmesi için
sınır; +250

- iyi okumalar 💜



"Biliyor musun, Taehyung?" deyip kıkırdadı. Evdeki şarapları Taehyung ile içiyorlardı ve tabii ki Jeongguk hemen sarhoş olmuştu. "Seni ilk başlarda hiç sevmezdim." dedi suratını buruşturarak.

"Hatta sana o sikimsonik mektupları da yazan bendim." kendi kendine kaşlarını çattı. "Onlara pek mektupta denmez ama neyse."

Taehyung gülmemeye çalışarak sordu. "Beni becermeni istiyorum diye yazan kişi sen miydin?"

Jeongguk elini ağzına koydu ve kıkırdadı. Böyle çok sevimli olmuştu. "Evet! Bendim!" tekrar kıkırdadı. "Ama dediklerimin arkasındayım." deyip göz kırptı.

Taehyung'un yüzünde büyük bir sırıtma oluşmaya başlamıştı. "Nasıl yani?" dedi ve bir yandan da oturduğu koltukta Jeongguk'a doğru kaymaya başladı. "Açıkça söyle, Jeongguk."

Jeongguk elindeki şarap dolu kadehten bir yudum aldı. Dudaklarına bulaşan kırmızı sıvıyı yaladı. Taehyung'un gözü oraya takılsada Jeongguk'u dinlemeye çalıştı. "Seni sevmediğim hâlde sırf sana gıcık olduğum için dolabına öyle şeyler yazıyordum. Beni becer falan.."

Taehyung dudaklarını yaladı. Jeongguk'un dudaklarından şarap içmek istiyordu. "Sonra?"

Jeongguk elindeki kadehten tekrar bir yudum aldı. Yutmadan önce Taehyung aradaki mesafeyi kapattı ve Jeongguk'un dudaklarına yapışarak Jeongguk'un ağzındaki şarabı kendi ağzının içine aldı.
Yuttu ve dudaklarından hoş bir mırıltı çıkardı. "Böylesi daha lezzetli."

Jeongguk, Taehyung'un kararan gözlerini görünce sertçe yutkundu. "Ben devam edeyim." diye şirince gülümsedi Jeongguk. "Sonra ise eşini bulduğunu söyledin. Tam olarak söylemedin ama ben anladım. Zaten sonrada aramız daha iyi olmaya başladı işte gerisini biliyorsun." deyip utangaçca kıkırdadı.

Taehyung hoş bir şekilde gülümsedi. Elini Jeongguk'un utandığı için hafif kızarmış olan yanağına koydu ve okşamaya başladı. "Çok güzelsin.." diye fısıldadı.

Jeongguk, Taehyung'un yanağındaki ellerini tuttu ve kendi ellerinin içine hapsetti. "Seni seviyorum Taehyung-ah." deyip Taehyung'un dudaklarına yapıştı.

----

"Hoseok ben çok yoruldum. Acaba diyoru-" Hoseok Jeongguk'un ne diyeceğini az çok tahmin ettiği için hemen sözünü kesti ve sinirli bir ifadeyle Jeongguk'a baktı.

"Hayır, Jeongguk. Sana eve gidip dinlenmen için izin vermeyeceğim. Çünkü eve gitmek yerine Taehyung'un yanına gidiyorsun. Ben burada çalışırken siz orada fingirdeşiyorsunuz! Ayrıca sırtındaki yaralar çoktan kapandı ve üzerinden bir ay geçti yani onu da bahane edemezsin."

Jeongguk dolapları karıştırıp ilaçlarla ilgilenen Hoseok'a sinirle bakıp onun koltuğuna kendini bıraktı.

"Ne var yani şurada senden hayırlı bir iş için izin istiyorsam!" deyip Hoseok'a yalvaran gözlerle baktı. "Hayır Jeongguk. İzin falan vermiyorum. Hem daha dün akşam Taehyung sen de değil miydi? Ne çabuk özleştiniz?"

Jeongguk dirseklerini masaya koyup elleriyle de yüzünü tutarak dalgınca "Çok seviyorum onu.. Ve yarım saat bile ayrı kalmaktan nefret ediyorum. O yanımda yokken kendimi huzursuz hissediyorum."

One and Only - Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin