Çok geç olmuştu artık. Kafam güzeldi. Usulca çıktım bardan. Etrafta kimseler yoktu. Yolları aydınlatan ışıklar sarı olduğundan, oluşan gecenin sisini gizleyemiyordu. Evimin yolunu tutmuşken, aniden bir taksi belirdi yanı başımda. Şoför camı açtı ve birkaç saniye öylece süzdükten sonra;
-Bir yere mi gidiyorsunuz, Bayım? diye sordu.
Kafamı sağa sola sallamakla yetindim. Evim zaten birkaç sokak ilerdeydi. Taksici gitti. Ben gidemedim. Sadece ayaklarımı değil, bacaklarımı da hissedemiyordum. Yerde olduğumu farkettim. Zar zor doğrulup içine doğru kırılan kemiğimle yüzleştim. Göğüsümdeki çamurlu teker izleri, adeta kusursuz bir örüntü halindeydi. Yokuş aşağı akan kanımla beraber kalmıştık. Yine sokak bomboş, ışıklar altında uykuya dalıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Normal (!)
Teen FictionBir sabah batıyor, bir gece doğuyor... En normalinden Hayat (!) Bölümler birbirinden bağımsız, kısa hikayelerdir.