Bir tane daha içemeyeceğim. Eve gitmeliyim. Arkadaşlarla vedalaştım. Club'tan çıkarken siyah kapşonlu bir adam farkettim, sanki beni görünce çekti kapşonunu. Ah, sarhoşsun Çocuk. Eve nasıl gideceğim konusunda bir fikrim yok, belki de arkadaşları beklemeliydim. Ah hayır! Onlar daha içerler. Ben gitmeliyim, yarın toplantım var. Ana Yola çıksam bir araç durdurup gidebilirim aslında. Evet bu fikri sevdim, her ne kadar bu saatte tehlikeli olsa da..
Sonunda, yola geldim. İlk gelen arabaya elimi kaldırdım. Maalesef başka sefere. Durmadı. Arkadakinden umudum vardı. Tek kişi gibi gözüküyordu. Öyleydi evet ama almadı. Bok var, kesecem ya seni(!)
Başkasını denedim sonra diğerini, sonra diğerini. Durmuyorlar. Kabul et kötü fikirdi. Kim durur ki bu saatte. Vazgeçtim, yürüyeceğim. Ellerim cebimde ilerlerken, bir araç yanımda durdu. Camını açmasını bekledim konuşmak için ama nezaket sıfır. Kapısını açmayı denedim, kilitli. Camlar simsiyah ve filmli olmalı ki içeriyi görmek imkansız. Kornaya bastı. Seslendim ama cevap vermedi. Arabadan inme zahmeti göstermeyen beyefendi veya hanımefendi, bizi pek de sallamıyor sanırım. Yürümeye devam ettim. Yanımda bir araç daha durdu. Hayır bir araç daha değildi, yine aynı araba bu. Ah ne var!? Bu durum hiç hoşuma gitmedi. Arabanın yanına iyice yaklaşıp camı tıklattım. "..." Ses yok. Unut gitsin. Devam ettim yürümeye. Tekrar yanaştı. Bu sefer umursamadım. Ben gittikçe geldi. Sanırım haddini aştı artık. Yerden aldığım taşı arabanın ön camına attım. Çok hızlıydı. Cam paramparça oldu, taş içeri kadar girdi. O da ne? Kimse yok.
Aracı kim kullanıyordu? Çok içtim galiba diye düşündüm. Yürümeye devam. Ah! Yine bir araç.. derken o da ne? B-Bu olamaz. Aynısından bir tane daha mı var? Olamaz neler oluyor yine!? Sanırım hayal görmeye başladım. Gitmem lazım. Hemen eve gidip duş almam ve kendime gelmem lazım. Koşar adım eve doğru gidiyorum. Araç sürekli yanaşıyor. Bazen duruyor, gitti sanıyorum. Sonra tekrar yanımda beliriyor. Evime kadar takip etmiş olmalı ki sonunda eve vardım. Kapıdan giricektim ki ne göreyim. Kapşonlu adam. Birden karşımda belirdi. Ses etmedim. Eve girmek için kapıya yaklaştığımda önüme geçti ve eliyle ittirdi. "Ne oluyor?" diye sordum. Hiçbir şey demedi. Arabayı eliyle işaret etti. Araba birden kül olup gitti. Sonra gözünün parladığını gördüm. Kıpkırmızı olmuştu. Ateş gibi dans eden kıvılcımlar vardı göz bebeklerinde. Kapşonunu çıkardı. Ceketini de çıkardı, pantolonunu da, atletini de.. Hepsini. Insana benzemiyor. Değil. Hayır bu, bu da ne? Tanrım aklımı mı kaçırıyorum?!
Kolumdan tuttu, eve götürdü. Benim evime. Kapıyı nasıl açtı, odama nasıl girdik hiçbir fikrim yok. Çok hızlı oldu. Salonda koltuğa attı bedenimi. Yanıma oturdu. Televizyonu tek bir hareketle açtı. Parmağını sadece yukarı aşağı yaparak.. Haberler vardı. Son dakika.
"Gece saatlerinde yaşanan sıcak gelişmeleri aktarıyorum. Bir gece kulübünden evine gitmek için ayrılan genç, alkollü bir sürücü tarafından ezilerek can verdi. Kimlik bilgilerine göre, olay yerinde can veren şahsın ..."
Beynimden kaynar sular boşalır gibi oldu. B-bu benim. Fotoğrafımı ekrana vermişler, adım soyadım. O cadde.. Öldüm mü? Hayır burdayım işte. Soluma döndüm, bana bakıyordu. Simsiyah bir hale büründü. Küller saçıyordu. Kanatlarının çıktığını farkettim. Sırtından evet sırtından kanatları çıkıyordu. Simsiyah... Ruhumu içine çekercesine bir çekim hissettim. Herşey dönüyordu. Gözlerim karardı. Ve bir şimşek çakması gibi bir beyazlık sonrasında gökyüzünü gördüm. Yıldızları... Soğuk bir gece. Bu insanlarda kim? Neden yerdeyim? Tekerleği üzerimde olan şu araba siyah mı? Herkes telaş içinde. Hepsini izliyorum ama gözlerim kapalı. Siyah kapşonlu gökyüzüne uçarken adeta göz kırptı.
Evet, ölmek istemezdim. Ama olan olmuş, ne yapabilirim. Uçma vakti...
![](https://img.wattpad.com/cover/222864285-288-k303373.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Normal (!)
Teen FictionBir sabah batıyor, bir gece doğuyor... En normalinden Hayat (!) Bölümler birbirinden bağımsız, kısa hikayelerdir.