Susuz Gül

71 24 7
                                    

Bahçemde koşuşturuyordum. Ellerimle sulayarak büyüttüğüm çiçeklerim, ilk tomurcuklarını açıyordu. Bunun verdiği mutlulukla sarhoş oluyordum. Tam o anda, bir gül farkettim. Neredeyse tamamen yetişmiş olan bu gül, kıpkırmızı yapraklarını her bir yana açmıştı. İriceydi. Parlıyordu. Her bir yaprağı,bir diğerinden çok daha güzeldi. Pürüzsüz bir görünümü vardı. Alıp evimin bir köşesinde vazoda özel olarak sergilemeliydim onu. O benim ilk gülüm.
Dikkatlice koparmak isterken, elime bir diken battı. Çok acımıştı parmağım. Acıyı bırakıp gülü koparmaya tekrar yeltenirken, parmağımın kanadığını farkettim. Elimle sildim kanı ve gördüğüm yarıkla âdeta şok geçirdim. Yarılmıştı neredeyse. Küçücük bir dikenin yaptığına da bak!? Daha fazla acımaya başlıyordu. Gittikçe daha da acıyor. Yo- hayır! Parmağım ikiye bölünüyordu. İşaret parmağımın derisinin yerinden yırtılarak kanlar eşliğinde yok olduğunu izliyordum. Acısını çekenler bilir, bu çok acı verici. Eminim benden başkası bu acıyı çekmemiştir, o yüzden anlayamazsınız. Elim tamamen soyuldu. Kolum bir mısır kabuğunu soyar gibi soyuluyordu. Omzumda bitti sandım bu acı ama devam etti. Yüzümün parça parça soyulduğuna şahit oldum. Gül önümde duruyordu hala, dikeninde bir damla kanımla. Parlayan yaprakları birden yükseldi. Dikeldi ve şu sözleri duydum. Gülüm konuştu;
-Beni sulaman gerekiyordu,unutman değil.
Onu sulamayı unuttuğum için benden intikam alıyordu âdeta. Bütün bedenimin soyulduğunu gördüm. Deri parçalarım yere dökülüyor, paramparça kalmıştı bedenim. Bazı yerlerde kemiğimin beyazlığı bile görünüyordu. Yere yığıldım.
Artık gülüm üzgün değildi. Susuzluğu, köküne akan kanımla gideriliyordu. Şimdi suluyorum seni Gülüm!

Çok Normal (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin