Sesi dehşet vericiydi. Kafayı yemek üzereydim. Suyu isteme fikri aklımdan çıkmalıydı. Ölmeyi bekledim.
Yeniden gülmeye başladı. Etraf alev almalıydı ama hiçbir şey yanmıyordu. Bedenim için için kavruluyordu sanki. Nefes almak bile istemiyordum. İçime giren sıcak hava ciğerlerimi kül ediyordu adeta. Ölmek için yalvarır hale geldim.
Keşke bitseydi şu kabus.
"Bu isteğini yapamam." dedi Şeytan.
Önce anlam verememiştim. Sonradan anladım. Bütün bu saçmalıklar onun sayesinde oluyordu. İçimden ne geçirsem onu gerçekleştiren bir baş belasına sahiptim. Ama Neden? Dediklerimi neden yapıyordu? Neden Ben?
"Seni duyuyorum " dedi. Cevapladım;
-Ne istiyorsun?
-Bunu ben sormalıyım efendimiz,dedi.
-Kalk üstümden! dedim.
Yatağın öbür ucuna gitti bir anda. Çok hızlıydı. Ama tüm şu olanlardan sonra şaşırmamıştım. Konuşmaya devam etti.
-Emriniz nedir,Efendim? dedi.
Yataktan kalkıp kapının yanında dikeldim. Rahat bir nefes alıp!
-Efendin felan değilim senin! dedim.
Yerde sürünürcesine önüme geldi yavaşça. Kafasını eğdi, dizlerini kırdı. Siyah dumanlar saçıyordu etrafa. Yalvarır gözlerle baktı gözlerime. Sözleri şöyleydi;
-Ben hiçbir zaman senin kadar kötü olamadım,Efendimiz. Bana kalp kırmayı öğretin, bana bencil olmayı öğretin, zulme sessiz kalmayı öğretin, katil olmayı öğretin, hak yemeyi öğretin, özgürlükleri kısıtlamayı öğretin, yalan söylemeyi öğretin, çalmayı öğretin, masumla savaşmayı öğretin, mutsuz etmeyi öğretin, birilerini sebepsiz yere taciz etmeyi öğretin bana bunu istiyorum. Kötülüğünü bana öğret Insan, ben hiçbir zaman sen kadar kötü olamadım. Efendimiz, bir Şeytan önünüzde diz çöküyor ve yalvarıyor; ona bir iyilik yapın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Normal (!)
Novela JuvenilBir sabah batıyor, bir gece doğuyor... En normalinden Hayat (!) Bölümler birbirinden bağımsız, kısa hikayelerdir.