Sıcak bir gün ancak kafandan aşağı bir soğuk su ile alt edilebilir. Ben de öyle yaptım. Kafamdan değil, ayağımdan başladım; atladım havuza. Gerçekten çok iyi geliyordu. Evdeki yalnızlık, havuzdaki sessizlik, güneşin ışıltısı, sudaki serinlik; daha ne isteyebilir-...
Birden fırtına kopmaya başladı sandım. Gürültü her yerdeydi. Çığlıklar, feryatlar sonu gelmeyen bağırışlar.. Sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken, kara bir bulutun güneşin tam da önünde seyahatine son vermesine şahit olmuştum. Bir anda gündüz vakti, geceye geçiş yapmıştı. Hava bunaltırken, sudaki serinlikle yetiniyordum derken ters giden bir şeyler vardı. Isıtıcı kapalıydı ama su kaynamaya çoktan başlamıştı. Hemen havuzun dışına attım kendimi. Her şey ters gidiyordu. Oturduğum köşede düşünürken, bahçedeki çalıların arasından birisi çıkageldi. Önce etrafa bakındı, sonra beni gördü. Ve sordu;-Ters giden bir şeyler mi var?
Kafamı sallamakla yetindim. Durdu, durdu. Biraz yaklaştı. Biraz daha. Ve biraz daha. Garip adam;
-O zaman uyan! ,diye bağırdı.
O an kendime geldim. Kendimi havuzda buldum. Yukarıda bulanık da olsa güneşi görebiliyordum. Hiç ses de yoktu; ne çığlık ne bağırış. Suyun da sıcakla alakası yoktu. Etrafta benden başka kimse de yok gibi görünüyordu.
Kendime baktım. Bir daha baktım. Havuzun dibinde, yere serilmiş, kafası göğe bakar hâlde gözlerim kapalı uzanıyorum. Soğuk, sessiz, yalnız...Ve bir de ışık var.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Normal (!)
Teen FictionBir sabah batıyor, bir gece doğuyor... En normalinden Hayat (!) Bölümler birbirinden bağımsız, kısa hikayelerdir.