İyi okumalar...!!
Harry erkenden çıkmıştı. Bir kaç işi olduğunu söylemişti. Bu sabah olan şeyler aklımdan bir türlü çıkmıyor. Ona aşkı nasıl öğreteceğim, hiçbir fikrim yok. Ama asıl merak ettiğim Harry'nin önce ki sevgilisiyle nasıl bir ilişkisi oldu. Sonuçta o aşkı bilmediğini söylüyordu. Bunları nasıl çözeceğim hiçbir fikrim yok.
Kapının çalınmasıyla hızlıca yerimden kalktım. Kapıya doğru yöneldiğimde gelen kişinin Harrry olmasını ümit ettim. Ama maalesef sonuç bekledim gibi değildi. Gelen kişi Zayn'di.
''Merhaba Bella!''
''Merhaba Zayn." dudaklarını bir kere ıslattı.
''İçeri girebilir miyim?''
''Tabii.'' deyip içeri girdi. Salona doğru ilerlerken bende peşinden gittim. Hızlıca koltuğa oturunca bende yanına oturdum.
''Duyduğuma göre Harry'e duygu dersleri vermeye başlamışsın!'' Vay canına!
''Bunu nerden biliyorsun? Harry sana söyledi mi?'' hafifçe sırıttı.
''Hayır güzelim! Harry'i, Louis ile konuşurken duydum." Pislik Malik!
''Demek ki bunu sanada söyleyebilir. Neden dinledin ki?''
''Pek sayılmaz bebeğim. Çünkü Harry sırlarını hep Louis'e söyler." Şu bebeğim kelimesini söyleyince suratına tokat atasım vardı.
''E-Evet doğru duymuşsun o zaman, ona duyguları öğreteceğim.'' Bunu söylememle büyük bir kahkaha attı.
''Yapma güzelim. O asla duyguları öğrenemez. O odunun teki." Sinirlerimin gerildiğini hissediyordum.
''Yapabilir! Onun sadece birinin desteğine ihtiyacı var."
''Yapma Bella o odunun teki. Duygusuz!" Artık dayanamadım ve hızlıca ayağa kalkıp bağırmaya başladım.
''Defol git Zayn! Asıl duygusuz olan sensin. Defol! Seni görmek istemiyorum." İçim rahatlamıştı. O da hızlıca ayağa kalkıp tam önümde durdu.
''Sakin ol prenses. Ben buraya sana yardım etmek için geldim." Ne diyor bu?
"Gene ne zırvalıyorsun?" dedim. Onun bu şımarık hareketlerinden bıkmıştım.
"Sana Harry ve duyguları konusunda yardım edeceğim."
''Nasıl yani?''
''Yani seninle birlikte Harry'nin duygularını öğreneceğiz.'' Gözlerimi büyüttüm. "O nasıl olacak?''
''Bu akşam o geldiğinde ona olduğunca yakın davran, ona ne kadar yakın olursan o kadar iyi." İşte iyi bir fikir.
''Ne kadar yakın?''
''Olabildiğince yakın.'' deyip göz kırptı ve kapıya doğru yönelip evden çıktı. Sanki son sözü söyler gibi.
***
Zayn'in dediklerini yapmak için önce romantik bir masa hazırladım ve üstüme siyah elbisemi giydim. Dudağıma açık kırmızı bir ruj, gözlerimede eye-liner sürdüm. Bunları bilerek yaptım ki onu etkileyebilirim. Umarım her şey yolunda gider. Biraz gergindim. Şu yaşadıklarımız bizi nerelere getirmişti.
Kapının açılmasıyla hızlıca üstümü düzelttim. Odayı sadece mum ışıkları aydınlattığı için Harry'i görmem biraz zor oldu. Beni ve yaptığım dekorasyonu görünce biraz şaşırdı.
''Bella sen—''
''Beğendin mi? İkimiz için yaptım." Bana yaklaşınca nedense kalbim hızlıca çarpmaya başladı.
''Çok güzel olmuş.''
''Yani bunları yapmak için çok uğraştım.'' Gamzeleri yine ortaya çıktı.
''Dekorasyon değil. Karşımda duran melek çok güzel olmuş.'' Yanaklarım kızarmıştı. Bakışlarımı sürekli ondan kaçırıyordum.
''Hadi yiyelim.'' deyip ikimizde masaya oturduk.
Yemeğimizi yerken çalan müzik dikkatimi dağıtıyordu. Yemek yerken Harry bugün yaptıklarını anlatıyordu. İyi bir iş aldıklarını ve bunun çok iyi olacağını söylemişti. Şirketin durumu günden güne iyi gidiyormuş.
''Bugün birileri geldi mi?'' Zayn geldi. Ama bunu sana söyleyip bu güzel anı bozamam.
''Yok. Kimse gelmedi."
''Tamam." Bakışları sürekli benden kaçıyordu. Bu böyle olmamalı. Böyle giderse ona nasıl duyguları öğreteceğim.
Harry bir an yerinden kalkıp bana doğru gelmeye başladı. Tam önümde durup elini bana doğru uzattı.
''Dans etmek ister misin?'' Cevap vermek yerine gülümsedim ve elini tutup ayağa kalktım. Bizi salonun tam ortasına götürdü.
Ben kollarımı onun boynunda birleştirince, o da ellerini belimde kenetledi. Kokusu ve o uzun yan tarafa yatırılmış saçlarının kokusu şimdiden etrafımda dolanıyordu.
''Bana sıkıca sarıl ve dans et Harry." dememle hemen dediğimi yaptı. Yavaş adımlarla dönerken omzumda hissettiğim dudaklarla kendimden geçtim.
''Harry ne yapıyorsun?''
''Seni hissetmeye çalışıyorum.'' deyip tekrar işine koyuldu.
Omzuma her kondurduğu öpücük beni kendimden geçiriyordu. Öpücüklerine karşılık hafifçe inledim. Dayanamayıp bende onun boynunu öpüp, emmeye başladım.
Vücudumda oluşan yanma hissi beni deli ediyordu. Kahretsin! resmen eriyordum. İnlediğinde hafifçe kıkırdadım. Bir an yüzünü yüzüme sabitledi ve derin derin nefes almaya başladı.
''Harry iyi misin?''
''İ-İyiyim''
''Peki neden durdun?'' Sertçe yutkunuşu kulaklarıma doldu.
''Bella eğer devam edersem sonu iyi bitmez." Yaramaz çocuk Styles.
''Hayır Harry sorun değil. Beni nasıl hissetmek istiyorsan öyle yap. Ben sonuçta sana bunu öğretiyorum.''
''Evet ama ben seni yatakta değil, kalbimde hissetmek istiyorum."
Tanrım sen Styles'a ne yaptın? Bu yeni Harry çok farklı ama bunu sevdim. Hafifçe yanağını okşayıp gamzelerini çıkartınca, oraya minik bir öpücük kondurdum.
''Bunu biliyorum. Peki şuan nasıl hissediyorsun?"
''Kalbim... Kalbim seni bu kadar seksi görünce çok hızlı çarpmaya başladı ve her yerini öpmek istedim. Kalbimi sızlatıyorsun ve bu hoşuma gidiyor.'' İşte bunların hepsini beklemiyordum.
''Bella ben şuan ne durumdaydım?"
''Mutluluğu çabuk bulmuşsun ama bir şey daha var.''dediğimde gözlerini merakla açtı.
''Sen aşkın ilk adımını atmaya başlamışsın bile Styles'' Ve bu da benim hoşuma gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık : Karanlık Günler [h.s]
FanfictionHataların olduğu, yalanların dokunduğu, yanlışların yapıldığı, ihanetin sarstığı,sevgisizlikten öldürülmüş, kaderlerin zarar görmüş olduğu, gerçeklerin ortaya çıktığı bir hikaye. Karanlığın tek gerçek hikayesi!