İyi okumalar...!!
O salağın dedikleri hala kulağımda çınlıyor. Attığı sert tokatların acısı artık sadece sızlıyordu. Kendime gelmem gerekiyordu, sıcak bir duşa ihtiyacım vardı.
Odada ki banyoyu gördüğümde hızlı adımlarla içeriye girdim. O aptalın gelmesini ve beni görmesini veya gözetlemesini istemiyorum. Bu yüzden hızlıca kapıyı kilitledim.
Üstümdekilerden kurtulup suyu açtım. Su istediğim ısıya gelmesini beklerken aynadan kendime baktım. Sadece bir gün içinde gözlerimin altı şişmiş ve yüzümün rengi gitmişti.
Kendimden iğrenmeden önce aynaya bakmayı hemen kestim ve suyun sıcaklığına baktım. İstediğim ısıya geldiğinde hemen küvete girdim.
Küvetin içinde bir sürü şampuan, duş jeli, saç kremleri... Daha birçok şey vardı. Elime geçen okyanus ferahlığı kokulu şampuan ve diğer şeyleri alıp saçlarımı ve vücudumu dinlendirdim.
Sıcak bir duş aldıktan sonra üstümü giyinmeye başladım. Üstüme bir tişört, altıma kısa siyah şortumu. Ayağıma bir şey giymek istemedim sonuçta evdeyim. Aşağı inmeye korkuyorum ama beni satın aldı diye özgürlüğümüde elimden alamaz. Saçlarımı bir tokayla topuz yapıp aşağı indim.Ev çok büyük.
Salona geçtiğimde bir kedi yavrusu gibi kapıda öylece durdum. Çünkü Harry koltuğa yayılmış televizyon izliyordu. Beni fark edince yüzünde ki gamzeler ortaya çıktı.
''Orada kedi yavrusu gibi durmayı bırakta yanıma gel güzelim.''
Bu çocuk resmen benim ruhumu okuyor. Açıkçası bu marul acayip seksi.Onun o yeşil gözleri beni benden aldı açıkçası.Bu saçma düşüncelerden kurtulup uzaktan yanına oturdum. Beni süzdüğünü fark edince sertçe yutkundum.
''Bana yabancı gibi davranmaktan vazgeç ve şu dibime gel!''
Onu sinirlendirmek istemiyorum bu yüzden elimden geldiğince ona nazik davranmaya çalıştım. Dediğini yaparak ayağa kalktım. Tam yanına oturacakken kolumdan sıkıca kavrayıp kucağına oturmamı sağladı. Ben gözlerimi irice açmış ona bakarken o bir elini belime, bir elini de bacaklarıma koydu.
''Sen ne yapıyorsun?'' dedim korkuyla.
''Benim olan şeyi değerlendiriyorum.''deyip bacağımı okşamaya başladı.
''Evet beni satın almış olabilirsin ama özgürlüğümü asla.'' dedim ve kendimi savundum.
''Şansını fazla zorlama, gerekirse özgürlüğünü bile alırım.''
''Demek ki sende kalp yok, sende öyle bir şey olsa benim yalnız hissetmeme neden olmazdın.'' dediğimde beni üstünden itti ve yere çakılmama sebep oldu.
''Sen ne yapıyorsun?'' dediğimde yine saçlarımı tuttu.
''Senin bu dilin fazla uzamış eğer onu kısaltmazsan en sonunda ben kısaltırım.''deyip saçlarımı bıraktı. Üstümden kalkıp kapıya yöneldi.
''Nereye gidiyorsun?''
''Biraz kafamı dağıtacağım.''deyip evden çıktı ve kapıyı kilitledi.
***
Harry gideli tam yarım saat oldu.Bende bir fırsat bilip evi gezmeye başladım.Bütün eve gittikten sonra Harry'nin odasının önüne geldim.
İçeri girdiğimde odasında hiç sayamadığım kadar resim vardı.Fotoğraflara bir göz gezdirdiğimde Harry'nin ve ailesinin fotoğraflarını gördüm.
İnanamıyorum Harry küçükken sarışınmıydı açıkçası çok şeker.Diğer resimlere göz gezdirdiğimde annesiyle olan fotoğrafları ben ve annemin eski günleri aklıma geldi.
Çok geçmeden Harry'nin masasında günlüğünü buldum.Belkide bu fotoğrafların açıklaması günlükte yazıyordu.Dayanamayıp okumaya başladım.
''Hayatımı sadece sana yazdığım günlüğüm
Hayatım her dakika daha çok batıyordu.Ailemin başına açmadığım şey kalmadı şimdi de onlardan daha da uzaklaştım.Ablam beni her gün dövmeye geliyordu resmen.Annem başkasıyla evlendi diye hayatlarını karartım bu yüzden hayatım yalnız gidiyor.Sadece takım arkadaşlarım var daha hayatımda ne tür felaktler olacak merak ediyorum?...Hayatıma sadece renk katıcak birinin olmasını istiyorum.Sadece sahiplene bileceğim biri''
İnanamıyorum!Harry'nin geçmişi bir felaket.Ailesinden uzak ve yalnızlık çekiyor.Peki tüm bunların acısını benden çıkarmak için mi beni satın aldı? Onu merak ediyorum.
Günlüğü kapatıp yerine koydum. Harry tek başına yaşayacak birine benzemiyor. O çok yakışıklı. Maalesef bu doğru, gerçekten yakışıklı ama kalpsiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Ben kendi kendime düşünürken kapının sertçe açılmasıyla yerimden sıçradım.Harry iri gözlerini açmış önce bana sonra elimdeki günlüğüne baktı. Yavaşça yanıma yaklaştı ve masada duran bardağı yere attı. Bardağın kırılmasıyla çığlık atmam bir oldu.
''Sen benim günlüğümü nasıl okursun?''
''Harry sakin ol.''
''Seni bana saygılı olman için uyardım nasıl yaptın sen bunu?''
''Harry lüt—'' ben lafımı tamamlayamadan saçımdan tuttu ve yere fırlattı. Kolum sürtüldüğü için canım yanmıştı.
Yerde kıvranırken Harry beni yüz üstü şekilde yatırdı ve üstüme çıktı. Ağırlığını üstümde hissederken elleri şortumun içine girdi. Bu ani girişle ağızımdan kocaman bir çığlık kaçtı.
''Kes sesini!'' deyip kalçamı sıkmıştı. Ağızımdan hem minik çığlıklar hem de hıçkırıklar çıkıyordu.
''Baksana sen artık cezanı hak ediyorsun...Şimdi o korktuğun olayı bence şimdiden halledelim.'' dedi ve tişörtümü belime kadar sıyırdı ve orayı öpmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık : Karanlık Günler [h.s]
Hayran KurguHataların olduğu, yalanların dokunduğu, yanlışların yapıldığı, ihanetin sarstığı,sevgisizlikten öldürülmüş, kaderlerin zarar görmüş olduğu, gerçeklerin ortaya çıktığı bir hikaye. Karanlığın tek gerçek hikayesi!