Bunu Zayn'e söylememeliyim. Eğer söylersem yine kavga çıkıcak. Üstelik bu utanç verici. Zaten ben ve Harry arasındaki gerçek ilişkiyi öğrendiklerinde bunu yaptığını anlamışlardır. O ilk gün. Bekaretimin acımasızca alındığı gün.Zayn hala merakla bakarken ben gözlerimi ondan kaçırıyordum. "Önemli değil Zayn, daha fazla onun hakkında konuşmak istemiyorum."
''Sen bilirsin ama ben hep senin yanındayım." dedi ve elimi tuttu. Ona minik bir gülümseme gönderdim.
''Bu arada dışarda seni bekleyen bir sürü insan var." Okuldaki arkadaşların desinde şuraya düşüp bayılayım.
''Kim mesela?''
''Daya, bizim çocuklar ve Harry'den sonra gelen Cody diye bir çocuk.'' Bu bir şaka olmalı. Nasıl haberi oldu? Aslında onunla görüşmem gereken bir hesabım var.
''O zaman o Cody'i hemen çağır." Çatık kaşlarıyla bana baktı. Biraz emir gibi olmuştu, ama bu hale gelememin bir sebebide o. Sonuçta Harry onu görünce delirdi. Salak Harry'i savunma! O çocuk seni gerçekten sevmişti!
''Bella ama--''
''Zayn sana çağır lü--" Lafımı öksürüğüm kesmişti. Çok bağırıyordum , bunun farkındayım ve bu hasta halim yüzünden boğazım acıdı.
''Tamam sakin ol çağırıyorum." dedi ve odadan çıktı.
Kısa süre sonra Cody odaya girdi ve başımda dikildi. Gözlerini sürekli benden kaçırıyordu ama ben soğuk bakışlarımı onun üstünde gezdiriyordum.
''Ben çok üzüldüm Bella!''
''Sen hangi yüzle buraya geliyorsun? O gün yaptıkların yetmedi mi?'' Gözlerime korkusundan bakamıyordu.
''Ben sadece gerçekleri söyledim''
''Gerçekleri söylemen zaten beni bu hale soktu."
''Ne demek bu?''
''Bunu seninle konuşucak değilim. Senden istediğim bu odadan çık ve bir daha karşıma çıkma. Hatta sokakta filan görürsen yüzüme bile bakma!'' dediğimde başını olumlu anlamda salladı. "Sadece bilki seni çok sevdim." Bir de onun yanında ağlamak istemediğimden, kendimi tutmayı başardım.
Bir an açılan kapı ile gözlerimi oraya odakladım ve gelen kişiyi gördüğümde midem bulanmaya başlamıştı. İnanamıyordum, sürtük Ariana gelmişti.
''Selam tatlım. Affedersin yakışıklı ama bizi biraz yalnız bırakır mısın?'' dedi alaylı sesiyle. İğrençti! Cody'e sürtünüyordu. "Zaten gidiyordum. Hoşçakal Bella!'' dedi ama ben gözlerimi Ariana'dan ayıramadım. Yanımda ki sandalyeye oturdu ve sinsi gülüşüyle bana bakmaya başladı.
''İyi görünüyorsun.''
''Evet iyiyim.''
''Buna sevindiğimi söyleyemem.'' dediğinde kaşlarımı çattım.
''Seni ilk gördüğüm günden beri hiç hoşlanmamıştım.'' Biri bunu boğmamam için engel olsun. Küçük fahişenin teki adeta. Sesinden ve hareketlerinden bu çok belliydi.
''Ne tesadüf bende." dediğimde güldü.
''Harry'e olan ilgin, ona olan bakışların beni sinir ediyordu. Ama sizi, o akşam yemeğe geldiğimizde aranızda ki soğuklu gördüğümde sevindim.''
''Şimdi daha çok sevin çünkü Harry ve ben birbirimizin hayatından çıktık.'' Hala sırıtıyordu. Uğraşmayacak ve onun gibi olmayacaktım.
''Bunu biliyorum. Zaten onun gibi yakışıklı biri asla senin gibi küçük ama aynı zamanda acemi sürtük olan bir kızla asla işi olmazdı. Bu yüzden kendimi hep bununla avutup acımı dindirdim. Benim hakkımda ki düşüncelerini biraz olsun anlayabiliyorum. Benim bir sürtük olduğumu düşünüyorsun.'' Sabrım taşıyordu. Zaten kaybedeceğim bir şeyimde kalmamıştı. Hemen bu fahişeyi öldürüp hapise girebilirdim.
''Hayır tatlım düşünmüyorum direk biliyorum. Az önce yaptıkların hiçte normal değildi. Resmen Cody'e sürtündün.''
''Konumuz bu değil." Bu kızdan iki kat daha nefret ettim. Öfkem durmuyordu.
''Benden ne istiyorsun?''dedim soğukça.
''Harry'nin hayatından defol git, ondan uzak dur, daha doğrusu bizden uzak dur!'' Hasta olmasaydım benim şuan yattığım yerde o yatardı. Hatta morgda, bu kız beni deli ediyor.
''Çıktım zaten, artık onunla görüşmeyeceğim.'' dediğimde suratına kocaman bir sırıtış yerleşti.
''Güzel. Sen sürtük ve satılık bir oyuncak olmaya devam ederken ben çok yakında Bayan Styles olmayı düşünüyorum. '' Sakin ol Bella! Ama olmadığım bir gerçek.
''Git ol. Harry'de zaten yatağına alacak bir yılan istiyordur. Ama benim tahmin ettiğim Harry senin gibi bir yılanla asla evlenmez." Bu sefer kahkaha attı. Beni sinir etmeye ve herkesin gözünden düşürmeye çalışıyordu anlaşılan.
''Eğer çocuğunun annesiysem evlenmek zorunda.'' Gözlerim şaşkınlıkla parlarken, ağzım açık kalmıştı. Ve bu onu daha da neşelendiriyordu.
''Ne yani? H-Hamile misin?'' dedim kekeleyerek. Bu kadarı çok fazla.
''Henüz değil. Ama bunun olması için elimden geleni yapacağım." Bu bardağı taşıran son damlaydı.
Kolumda ki serum iğnesini hızlıca çıkardım ve ayağa kalktım. Ariana'yı oturduğu yerden kaldırdım ve onu duvara hızlıca savurdum. Yere düştüğünde saçını tuttum ve kafasını sallamaya başladım. O çığlıklar atarken ben küfürlerimi savuruyordum.
''Ne oldu Ariana? Az önce gürlüyordun şimdi çığlık mı atıyorsun?'' dedim ve suratına tokat attım.
"Bırak beni ucube!"
Benimde canım yanıyordu ama elimde değildi. Karnına yumruk atıp suratına tükürdün. Bu sefer iğrenerek çığlık atmıştı. İçeri Zayn, Liam ve Daya girdi. Liam ve Zayn beni kollarımdan tutup Ariana'dan uzaklaşmamı sağladılar.
''Zayn, tanrı yardım etsin. Bu canavar kızla nasıl uğraşıcaksın?''dedi yüzünüdeki salyayı silerek. Dayanamayıp tekrar üstüne atlamadan ince bir sesle çığlık attım. Ama Zayn beni sıkı tutuyordu.
''Zayn, götür bunu burdan. Hemen!'' dediğimde Liam devreye girdi.
''Ariana defol git!''dedi ve Ariana kapıya yöneldi.
Kapıyı açıp gidecekken bana yine o iğrenç gülümsemesini gönderdi ve arkada olan saçını önüne aldı. Bana bakarken fısıldadığında ağlamaya başladım.
''Daha başlamadık bile Bella."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık : Karanlık Günler [h.s]
FanficHataların olduğu, yalanların dokunduğu, yanlışların yapıldığı, ihanetin sarstığı,sevgisizlikten öldürülmüş, kaderlerin zarar görmüş olduğu, gerçeklerin ortaya çıktığı bir hikaye. Karanlığın tek gerçek hikayesi!