İyi okumalar...!!
Boynuma kondurduğu minik öpücükler her defasında kıkırdamama sebep oluyordu. Zaten bir dokunuşuyla bile ölüyordum. Fakat bir öpücüğüde hemen diriltiyordu. Ne olduğunu anlamadan hızlıca üstümden kalktı. Derin derin nefesler alırken bende hızlıca minderden kalktım ve üstümü düzeltmeye başladım.
''Harry ne oldu?'' Sert bakışları benimle buluştu.
''Bella benimle dalga geçmeyi bırak. Bara gitmemem için bunları yaptığını biliyorum." Şimdi ne diyebilirim ki?
''Harry ben--''
''Bella ben aptal değilim. Emin ol Ariana'yı senden daha iyi tanıyorum. Sayende bana güvenmediğini anladım.'' Lanet olsun gidiyordu. Onu kolundan yakalayıp bana dönmesini sağladım. Çok yakındık, kokusu beni sersemleştiriyordu.
''Üzgünüm Harry. Ben sana güveniyorum ama o kıza güvenmiyorum. Açıkçası tam bir sürtük ve emin ol sen ve beni ayırmak için yapıyor. Zayn bana gelip söylediğinde ben--'' Lanet olsun Zayn'in söylediğini ağızımdan kaçırdım. Sinirli gözleri benimle buluştu ve kaşları hızlı bir şekilde çatıldı.
''Bir dakika! Yoksa sen bana yardım ederken Zayn ile planlar mı yapıyorsun? Sen yukardayken Zayn ile konuşuyordun dimi?''
''Harry ben--'' Kolunu hızlı bir şekilde çekti.
''Bella odana çık seni görmek istemiyorum'' diye gürledi.
''Ama Harry--''
''Defol Bella!'' Bu sefer bağırınca koşarak yukarı çıktım.
***
Bundan daha kötü bir gün olamazdı. Saatlerdir odada oturuyordum. Belki de haklıdır. Zayn'in bana yardım etmesi iyiye götürmüyor. Ondan yardım almam Harry'e güvenmediğimi gösteriyordu. Zaten ne zaman bana bir şey söylese sonu iyi bitmiyor. Çaresizlik böyle bir şey sanırım.
Kapım açıldığında Harry'nin uzun yapısı görüş açıma girmişti. Ona bakmaya zorlanıyordum. Karşıma geldiğinde sertçe yutkundum.
''Ayağa kalk!'' dediğinde gözlerimdeki yaşları elimin tersiyle sildim ve yavaşça ayağa kalktım.
''Ben--''
''O lanet çeneni kapat ve beni dinle.'' dediğinde başımı olumlu bir şekilde salladım.
''Artık senin için bazı kurallar koyacağım. Bundan sonra ben olmadan evden dışarı çıkmayacaksın. Ben olmadığım sürece kimseye kapıyı açmayacaksın. En yakın arkadaşın olsa bile, benden izin almadan kimseyi aramayacaksın yani telefonunu bana vereceksin.'' Bunları sayarken boğazım düğüm olmuştu.
''Bunları yapamazsın. Özgürlüğümü elimden alamazsın.'' Kaşları yine çatıldı.
''Bana başka yol bırakmıyorsun. Seni özgür bıraksam arkamdan işler çeviriyorsun. Senden hiç beklemediğim şeyler yapıyorsun ve ben buna dayanamıyorum. İstesem seni ilk gün becerdiğim gibi yine beceririm." Benim Harry'm bu olmamalı. Ben bu Harry'i sevmiyordum. Yere çöküp ağlamaya başladığımda şaşkın bir ifade ile bana bakıyordu.
''Çok üzgünüm Harry. Ben sana kötülük yapmak istemedim. Sadece bana bağlan, sadece bana sarıl, sadece beni öp, sadece benimle uyu kısaca sadece benim ol istedim. Başka kızların sana böyle yapmasına dayanamıyor. Korkuyorum, çünkü bir sabah uyandığımda seni başka bir sürtüğün yanında yakalamak istemiyorum. Sen beni anlamıyorsun." deyip odayı ağlama seslerimle doldurdum.
O da benim gibi yere çöktüğünde çenemi kavrayıp yüzüne bakmamı sağladı. Çok utanç vericiydi, benim yaşlı gözlerim onun pişmanlık dolu gözleriyle odaklıydı.
''Haklısın ama sende beni anlamlısın. Bende seni başkalarının yönlendirmesinden korkuyorum. Bana güvenmeni, beni kendine bağlamanı istiyorum. Bu küçük oyunlarla bir yere varamayız. Ben seni satın aldığım kız olarak değil, kalbimin anahtarı olarak görmek istiyorum. Çünkü bu müğürlü kalbi bir tek sen açabilirsin." Bu sözleriyle onu da haklı çıkardım ama son söyledikleri gururumu okşadı.
''Bende senin beni malın olarak değil, hayatının tek kadını olarak görmeni istiyorum.'' Yanağımı okşamaya başlayıp dudağıma uzun süreli masum bir öpücük kondurdu.
Geri çekildiğinde ne zaman kapattığım gözlerimi hemen açtım ve ona baktım. Beni ayağa kaldırdığında gözlerimdeki yaşlar çoktan kurumuş, yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşmişti.
''Bana söz ver. Bundan sonra sadece benim ile ilgileneceğini,bana güveneceğine ve kimsenin aklına uymayacağını söz ver."
''Tüm kalbimle, her şeyimle söz veriyorum.'' Bu sefer dudaklarına yapışan ben oldum. Öpüşüme açlıkla karşılık verirken beni yavaşça yatağa yatırdı ama kısa süre içerisinde yanıma yığıldı.
''Harry neden?''
''Daha öncede söyledim seni yatakta değil kalbimde hissetmek istiyorum." dediğine gülümsedim. Bu beni daha çok heyecanlandırıyor.
''Peki sen benimle ne yapmak istersin?''
''Ne?''
''Harry birlikte baş başa vakit geçirmemiz gerekiyor.'' dediğimde bir kahkaha patlattı.
''Ben onu çoktan düşündüm bebeğim.'' İşte buna şaşırdım.
''Nasıl yani?''dediğimde tekrar üstüme çıktı.
''Sen şimdi o güzel gözlerini kapa ve yarın yapacağım süpriz için hazırlan.'' deyip dudaklarıma minik bir öpücük bırkakıp tekrar yanıma yığıldı.
Elini belime kenetlediğinde bende ona iyice sokuldum ve boynunun olduğu yere yerleştim. Kokusunu içime çekerek bana yaptığı süprizi düşünmeye başladım.
''Bella uyu artık sev-- bebeğim.'' Az önce o ne diyecekti öyle?
''Bana yapacağım süprizin ve o söylemekten çekindiğin kelime uyumamı engelliyor.''
''O zaman süprizi unut küçük cadı."
''Off! Harry çok uyuzsun.''
''Biliyorum." deyip ikimizde gülmeye başladık. Birbirimize döndüğümüzde gözlerimiz hemen birbirine kenetlendi.
''İyi geceler melek.''
''İyi geceler yakışıklı." deyip birbirmize sarılıp, uykunun kollarına bıraktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık : Karanlık Günler [h.s]
FanficHataların olduğu, yalanların dokunduğu, yanlışların yapıldığı, ihanetin sarstığı,sevgisizlikten öldürülmüş, kaderlerin zarar görmüş olduğu, gerçeklerin ortaya çıktığı bir hikaye. Karanlığın tek gerçek hikayesi!