Miley Cyrus-Stay ile okuyun.
Bu bölüm acayip duygusal oldu. Umarım beğenirsiniz. Özellikle şarkıyla okuyun!
Gözlerimi açıp yavaşça ayağa kalktım.Önce Harry sonra ise babasına baktım. Kimse vurulmamıştı. Sadece Harry havaya ateş etmişti. Buna sevinsemde, hala belayı atlatmış sayılmazdık. Uzun bir süre boyunca babasının gözlerine bakıyordu. Dolu gözleri içine attığı tüm acıları gösteriyordu. Harry'nin babası ona ateş etmeyeceğini anladığı için silahını indirdi.
Bir an Harry elinde ki tabancayı kafasına tuttu. Bende dahil olmak üzere havaalanında ki bir kaç kişi çığlık atmıştı. Ağlıyordu ve intihar edecekti. Ben kendime bu durumda engel olamazdım. Hızlıca onun yakınına gittim ve derin bir nefes verdim.
''Harry sakın yapma!''
''Yapmamam için bana sebep ver Bella! Herkes acı çekmektense benim ölümümle mutlu olsun. Söylesene kim yaşadığım için mutlu? Kim beni ölümüne seviyor? Ben insanların canını yakıyorum ve beni sevmelerini bekliyorum. Şu halime bak iğrenç herifin tekiyim. Benim bunları yapmamın sebebi sevgisizlikten ölmem! Herkes sürekli güçlü, saldırgan, acımasız biri olduğumu düşünürken benim gülmemi mi bekliyorsun?Ama artık bitecek. Benim şuan bu olaydan kurtulmam için bir şey söyle. Lanet olsun beni kim seviyor ki?'' Bunları söylerken bağırıyordu, ben de ağlamamaya çalışıyordum. Ama işe yaramıyor.
''Ben! Lanet olsun, her yaptığın kötülüğe, her yaptığın acımasızlığa, her yaptığın duygusuzluğa rağmen seni seviyorum. Ne kadar canım yaksanda, beni kendinden tiksindirsende lanet olsun ki seni seviyorum. Niye olduğunu bilmiyorum ama seni seviyorum. Sen zorla bu kötülükleri yapmadığını daha önce söyledin. Seni zorlayan insanlardan nasıl nefret ettiğinide söyledin. Herkes senin masum olduğunu biliyor. Acımasız insanlar yüzünden kendini suçlamayı kes artık. Emin ol seni seven bir sürü kişi var ama sen bunları görmeyecek kadar kör oldun. Lütfen yapma!''
Konuşurken ben ondan daha çok bağırıyordum. Konuşurken ağladığımı bile fark etmedim. Eğer Harry bunu gerçekten yaparsa ben biterim.
''Niye bunlara bir türlü inanamıyorum?'' dedi ağlamaklı sesiyle.
''Tamam kimseye güvenme! Ama bana güven. Ben seni seviyorum hem... bebeğimizde seni seviyor!'' dememle bakışları benimle buluştu. İkimizin yaşlı gözleri birbirine bir şeyler anlatıyordu. Ona biraz daha yaklaştım ve elimi ona doğru uzattım.
''Hadi Harry! Ver o silahı. Ver ki birlikte gidelim burdan. Birlikte bu kabustan uyanalım. Çünkü b-biz--'' lafımı devam ettiremedim çünkü karnıma yine bir sancı girmişti. Büyükçe inledim ve yere çöktüm. Harry elinde ki silahı yere atıp yanıma geldi. Louis düşen silahı hemen aldı. Gözlerim ona kaydığında onun da ağladığını hatta herkesin ağladığını gördüm. Babasının bile.
Harry kollarıyla beni sardı ve elini karnıma koydu. Acım hafifliyordu ve derin derin nefesler veriyordum.
''Bella i-iyi misin?'' Gözlerine uzunca baktım. Yeşilleri tekrar ortaya çıkıyordu.
''Bana sarılırsan belki iyi olurum." dediğimde ikimizde sırıttık ve birbirimizi hiç bırakmayacak bir şekilde sarıldık.
Havaalanında oluşan alkış sesi ve çığlıklar beni daha da mutlu etmişti. Yavaşça beraber ayağa kalktığımızda Harry'nin babasının gittiğini gördüm. Birbirimizden ayrıldık ve alnımı onun alnına dayadım.
Ama yine bir silah sesiyle irkilmiştim. Harry beni arkasına aldı ve ateş eden babasına baktı. Tam yanımızdan geçmişti. Arkamı döndüğümde kolunu sıkıca tutan ve ayakta zor duran Zayn ile karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık : Karanlık Günler [h.s]
FanficHataların olduğu, yalanların dokunduğu, yanlışların yapıldığı, ihanetin sarstığı,sevgisizlikten öldürülmüş, kaderlerin zarar görmüş olduğu, gerçeklerin ortaya çıktığı bir hikaye. Karanlığın tek gerçek hikayesi!