Daha ilk gün olmasına rağmen Ateş Bey hemen her yere gitmişti ve bende sürekli yanındaydım. Ayaklarıma kara sular insede sesimi çıkarmadım. Mecbur yapıcak bir şey yoktu. Mızmızlanan şımarık kızlar gibi durmak istemiyordum. Şimdi Ateş Bey öğle yemeği için lüks bir restorantta oturmuştu. Hemen mutfağa girip Ateş Beyin yemeklerinin tadına baktım bir sorun gözükmüyordu. Cenk ve Uğur ilerdeki masada oturmuştu ben ise yemekleri kontrol ettikten sonra Ateş Beyin hemen arkasında yerimi almıştım. Yemekler geldiğinde Ateş Bey tereddüt eder gibi oldu.
-Merak etmeyin Ateş Bey hepsinin tadına baktım. Bir sorun yok.
Bu söylediklerimden sonra sinirle bana dönmüştü.
-Nasıl böyle bir şey yaparsın? Her şeyi kendi üzerinde denemek zorunda mısın sen? Bu gidişle canından olucaksın. Sakın bir daha asla böyle bir şey yapma.
-Ateş Bey bu benim işim ve siz benim işime karışmayın lütfen. Sizi korumak için burdayım. Kendi canımı düşünücek olsam bu mesleği seçmezdim.
-Derin kapa çeneni ve sakın bana bir daha cevap verme.
-Efendim o zaman siz de benim işime karışmayın.
- Karışırım sen benim korumamsın benim yanımdasın. İstediğim gibi karışırım.
- Efendim işime karışınca elinize ne geçiyor anlamıyorum? Eğer böyle devam ederseniz bu işi bırakırım.
-Hiç bir şeyde yapamazsın Derin.
O sırada masaya aşırı makyajlı ve yapay duran görür görmez gıcık olduğum bir kadın yaklaştı. Hemen öne atıldım. Ateş Bey :
- Tamam Derin sıkıntı yok. Burcu arkadaşım.
Burcu denilen kız gözlerini kısarak beni inceledi ve cırtlak sesiyle konuştu.
- Evet canım ben Burcu. Ateşin 'KIZ' arkadaşıyım. Sende kimsin?
Cevap vermedim ve gözlerimi devirdim. Ateş Bey:
-Derin benim özel korumam.
-Ayyy öyle mi?Anladım hayatım. Seni çok özledim diyerek Ateş Beyin üstüne atladı resmen bir öptü sormayın. Benim midem kalktı. Hemen yüzümü buruşturup başka tarafa çevirdim. Iyyyy ıyyyyy nerden düştüm ki ben buraya?Neyse oturup yemek yediler. Burcu sürekli konuşuyordu ve Ateş Bey gerektiği yerde cevap veriyordu. Benim de açlıktan midem karnıma yapışmıştı ama eve gidene kadar idare etmeliydim. Bizimkiler yemişti yemeğini. Cenk yanıma gelip Ateş Beye baş selamı verdikten sonra bana döndü:
-Derin ben Ateş Beyin yanında olurum. Sen de yemeğini ye.
-Olmaz Cenk. Huyumu biliyorsun. Eve geçince yerim.
-Ama Derin...
Cenkin lafını Ateş Bey kesti.
-Derinden başka özel koruma istemiyorum. Derin benim yanımda yemeğini yiyecek. Hemen itiraz ettim.
-Ama efendim...
-Derin sus artık. Sürekli bana karşı geliyorsun hemen otur ve yemeğini ye. Cenk kafasını sallayıp gitti. Ben de mecbur oturmak zorunda kaldım.
-Senin arkadaşlarının yemek yediğini görünce ben de senin yediğini sandım Derin. Neden söylemiyorsun?
- Efendim. Görevdeyken yemek yeme huyum yoktur. Gerçekten hiç aç değ...
Ateş Bey sözümü bitirmeme izin vermedi. Hemen menüyü istetti. Ben de menüye bakıp soslu makarna istedim. Burcu gözleriyle beni oyacakmış gibi bakıyordu. Ben şimdi ağzına mermiyi doldurur kıçından çıkartırdım ama Ateş Beyin sevgilisi olduğu için sesimi çıkaramıyorum. Gözüme garsonlardan biri çarptı. Sürekli bizi izliyordu. Çaktırmadan garsonu izledim evet evet gerçekten Ateş Beyi izliyordu. Kulaklıktan:
-Cenk tam karşınızda uzun boylu zayıf bir garson var. Sürekli izliyor. Durum şüpheli. Dikkat edin.
- Tamamdır.
Ateş Bey konuşmamı dinledikten sonra bana bakıp:
- Bir sorun mu var Derin?
-Bilmiyorum efendim. Birazdan öğrenicem. Diyerek ayağa kalktım. Garsona doğru ilerleyince garson ona yaklaştığımı farketti ve hızla ön kapıdan çıktı. Bende peşinden koşarak gittim. Kulaklıkla:
-Cenk Ve Uğur Ateş Beyi koruyun hemen ordan çıkartın ben sonra gelicem. Uğur konuştu.
- Tamam Derin Ateş Beyi çıkartıyoruz şimdi dikkat et.
- Tamam siz de dikkat edin.
Hem konuşup hem de garsonu kovalıyordum. Yolda geçen herkes bize bakıyordu.
-Dur kaçma yoksa ateş ederim. Bacağımdaki silahımı elime alıp koşmaya devam ettim. Bir süre gözden kaybettim ama sonra yine görüş alanıma girdi. İlerde dar bir sokağa girdi. Bende girdim. Hâlâ koşuyordu. Bende durup bacağına ateş ettim. Hemen düştü. Acıdan bağırıyordu. Yakasına yapıştım ve yüzünü kendime çevirdiğim anda yumruk attım.
-Konuş lan. Niye Ateş Beyi gözetliyordun. Kim gönderdi seni.
Ağzındaki kanı yere tükürüp konuşmaya başladı.
-Beni kimse göndermedi. Ateş kim tanımam.
-Yalan söylüyorsun. Madem öyle niye kaçtın o zaman tekrar yumruk attım.
Ve devam ettim.
-Eğer konuşmazsan bütün dişlerini söker. Etlerini lime lime edip köpeklere atarım konuş lan tekrar yumruk attım.
- Tamam tamam daha fazla vurma artık. Beni Kerem Yalçın gönderdi. Ateş Arslanın yemeğine zehir koyucaktım ama siz tadına baktınız ve kontrol altında yemekleri gönderdiğiniz için yapamadım. Fırsat kolladığım için sizi izliyordum. Şimdi bırakın beni.
-O seni tutan köpeğe söyle. Asla amacına ulaşamıycak. Diyip son kez yüzüne yumruğu geçirdim. Kulaklıkla konuşup:
-Cenk Arzuya söyle Kerem Yalçın kim. Araştırsın en ufak detayına kadar her bilgiyi istiyorum. Bir saat içinde dosya şeklinde karşımda olsun.
-Tamamdır Derin. Sen iyi misin?
- EVet iyiyim. Ateş Bey güvende mi?
- EVet eve varmak üzereyiz. Sen nerdesin? Seni almaya gelicem.
-Hayır hayır gerek yok. Ateş Beyi yalnız bırakmayın. Ben gelirim birazdan.
Hemen bir taksi çevirdim ve adresi tarif ettim. O sırada bir numara beni aradı.
-Alo kimsiniz?
-Derin ben Ateş. Nerdesin sen?
-Ateş Bey yoldayım geliyorum.
- Tamam arkadaşların bana anlattı. Konuşturmuşsun o garsonu.
- EVet efendim. Hallettim. Şirkette size saldırı düzenleyen adam diye düşünüyorum.
- Evet doğru. Eve gel. Fazla oyalanma. Bu konuyu evde konuşucaz. Dikkat et.
-Peki efendim diyerek telefonu kapattım.
Villaya varınca taksiden indim. Kapıdaki korumalar ücreti ödedi. Bir zahmet 😂
Hızla Ateş Beyin yanına gittim. Salondaydı tabi boya badanalı sevgilisi Burcu da dahil. Hayret hiç korkmuş görünmüyordu. Ekip de Ateş Beyin etrafındaydı. Ben gelince bir bakışımla dışarı çıkarttım. Ateş Bey geldiğimi görünce ayağa kalktı. Bir an sarılacağını düşündüm valla neyse.
-Iyimisin Derin.
- Evet efendim. Bir sıkıntı yok.
-Çalışma odasına gidelim. Seninle konuşmam gereken bir şey var.
- Tabi efendim.Ateş Beyle birlikte çalışma odasına gittik. Sade döşenmiş ahşap mobilyalardan oluşan. Ve nerdeyse binlerce kitabın olduğu bir odaydı. Sevmiştim bu odayı. Ateş Bey kapıyı kilitledi ve ani bir hızla bana sarıldı. Hemde sımsıkı sarıldı yani kemiklerim kırılabilirdi. Saçlarımı kokladığını hissettim.
Kelimenin tam anlamıyla şok olmuştum. O anda kalbimin teklediğini hissettim. Bu hiç hayra alamet değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EİEN PROTECTION (DÜZENLENİYOR)
ActionAnlamı Derin Koruma(Kadın Koruma)Sadece kitap ismi ingilizcedir. İlk kurgum umarım beğenirsiniz.