Bölüm 17

1.5K 94 2
                                    

Uzaklarda aradığım beyaz atlı prensimin aslında hemen yanımda olduğunu öğrenmek. Ahh!!Ne kadar romantik bir şey değil mi? Tabi her romantikliğin bir sonu vardır. Tabi benim prensim biraz odun hatta ne birazı baya odun olduğu için...!!!!
Birbirimizi sevdiğimizi söyledikten ayağa kalkıp elimden tutarak beni ayağa kaldırdı. Arka bahçeden çıkarken gözüm villanın yukarıdaki uzun ve büyük penceresine takıldı. Ateş elleri cebinde değişik bir şekilde bize bakıyordu. İçinde karmaşık duygular yaşadığı yüz ifadesinden belliydi. Gözlerimiz kesiştiği anda gözlerimi kaçırdım. Artık ciddi manada ondan uzak durmam lazımdı. Sonuçta Cenkle gerçekten sevgili olmuştuk. Yani sanırım...
Cenke döndüm. Biraz ergence olucaktı ama napayım çok merak ediyordum.
-Cenk!
-Efendim güzelim.
-Biz şimdi sevgili miyiz?
Bu sorum üzerine bana bakıp gözlerini devirdi.
-Yok bacanak olduk.
Bu iğrenç espiriden dolayı yüzüm buruştu.
-Odun ya.
-Evet senin odunun. Diyerek gülümsedi.
İçimde bir kıpraşma oldu. Bu çocuk aynı anda hem odun hem romantik olmayı nasıl beceriyor ya!!!
Oyy gülüşünden öperim.

🦋🦋🦋🦋

Ateş bugün evdeydi. Son bilgilere göre bir yere gitmiyecekti. Yiğit Bey ise yeni evden çıkmıştı. Tabi yanında bir kaç korumayla birlikte.
Villada koruma sayısı yeterli miktardaydı. O zaman geriye tek bir iş kalıyordu. Daha doğrusu işler. Yakışıklımın bana verdiği ceza.
Yakışıklımla arka bahçeden çıktıktan hemen sonra Uğur onu aramıştı. Özel bir şey olmalı ki benden bakışıyla izin istedi. bende başımı sallayarak izin verdim.Ayyy yerim ben bunu hem odun hem kılıbık! Bir de izin istiyor. Isırırım ben ya!! Tamam saçmaladım ama napayım içimden geçenleri söylüyorum. Bakışarak anlaşıyoruz bir de büyük yetenek!
Cenk Uğurla konuşmak için benden uzaklaşırken bende daha kahvaltı yapmadığımı guruldayan midemden farkettim. En azından yakışıklımın yanında guruldamamıştı. Bir de böyle bir şeyi kaldıramazdım. Utancımdan ölürdüm bu sefer kesin!
Villaya girip mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girince hizmetçi kız yıkadığı sebzeleri bırakarak bana döndü.
-Buyrun Derin Hanım bir şey mi istediniz.
- Evet. Daha kahvaltı yapmadım da. Bana tost malzemelerini gösterirsen kendime tost yapmak istiyorum.
-Olur mu öyle siz oturun lütfen. Ben şimdi size hazırlarım.
-Yok yok. Ben hallederim. Sen zahmet etme.
-Peki efendim.
Hizmetçi kız bana tost malzemelerini gösterdikten sonra kendime iki adet karışık tost yaptım. Bir yandan da kızı izliyordum. Kendi halinde ve iyi biriydi.Yanlış hatırlamıyorsam adı Aylindi. Bu villada iki hizmetçi kız vardı. Diğer hizmetçi kız çok iticiydi ve varlığı bile sinirimi bozuyordu.
Tostumu yerken:
-Arkadaşın nerede? Gelip sana yardım etmesi gerekiyor.
- Evet Derin Hanım. Villanın temizliği Ateş Beyin talimatıyla temizlik şirketi yapıyor. Yeşim de bana mutfak işlerinde yardım için alındı ama sürekli evde dolaşıyor. Ben her şeyi bitirmek üzereyken geliyor. En azından masayı kuruyor. Bu da bir şey.
- Ateş Beye şikayet etseydin ya. Sana da yazık değil mi?
-Kimsenin ekmeğiyle oynamak istemiyorum. O yüzden de susuyorum. Boşverin.
-Olur mu öyle şey?
Tostumu ve çayımı bitirdikten sonra hizmetçi kıza yardım etmeye başladım. Ne kadar itiraz etse de sonunda kazanan ben oldum. Birlikte bütün yemekleri yaptıktan sonra mutfağı topluyorduk. O sırada diğer hizmetçi kız yani Yeşim geldi. Sinirle Yeşime baktım. Giydiği dar gömleği, kısacık eteğiyle ve yüzünde ki on ton makyajla oldukça itici duruyordu. Aylin Yeşimin tam tersiydi. Ayrıca aldığı maaşı alnının teriyle hakederek  alıyordu. Yeşim gözlerini kısmış nefretle beni süzüyordu.
- Bir mutfağımız kalmıştı. O da elimizden gidiyor ha!?
Ne demek istediğini anlayınca elimdeki peçeteyi buruşturup kafasına attım.
- Bana bak. Benim sinirlerimi bozma. Yoksa senin on kiloluk makyaj taşıyan yüzünü öyle bir hale getiririm ki makyaj bile kapatamaz.
Yeşim ise gözlerini kısıp tükürürcesine konuştu.
-Hiç bir şey de yapamazsın. Tabi yanında silah varken konuşması kolay.
Beni gaza getiriyordu ve başardı da ben bunun ağzını yırtarım.
Silahımı çıkarıp masaya koydum ve yeşimin karşısına geçtim. Aylin korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Ayline dönüp:
-Aylin. Mutfaktan çık ve kapıyı kapat.
-Ama Derin Ha...
Sözünü kestim.
-Dediğimi yap ve dışarı çık. Kimseye de bir şey belli etme.
Kafasını sallayarak mutfaktan çıktı ve kapıyı kapattı. Yeşime döndüm.
-Eee silahım da yok. Başka nasıl bir bahanen var acaba?!
Pis pis gülüyordu.
-Hem Cenk denen o yakışıklı çocukla sevgilisi hem de Ateş Beyi ayartıyorsun. Her şeyinizi biliyorum. Onu da geçtim Cenki kaptın bari patronu bana bırak.
İşte ben de ipler bu noktada elbet kopar. Ateş hakkında ne dediği umrumda değildi ama Cenke yakışıklı demesi. Gözü Cenkteydi demek.
Hızla Yeşimin saçlarından tuttum. Acıyla bağırdı. Saçlarını kurtarmaya çalışırken yüzünün ortasına okkalı bir tokat attım. Yere düştü. DARACIK eteğinden dolayı kalkamıyordu ve bacak arasını görüyordum resmen. El  izim suratında belirginleşmişti. Bacak arasına sert bir tekme atınca var gücüyle çığlık attı. Saçlarından tutup ayağa kaldırdım.
Doymazsam yine yaparım diye fişini çıkarmadığım tost makinesine doğru ilerlettim. Yeşim amacımı anlayınca yalvarmaya başladı.
-Lütfen dur. Salaklık bende. Saçma sapan şeyler söyledim. Özür dilerim
Saçlarını arkadan tuttuğum için beni göremiyordu. Hızla telefonu çıkardım ve ses kaydediciyi açtım.
- Seni affetmemi istiyorsan bana ne bildiğini güya bir şey biliyorsun ya. Yaptıklarını anlat.
-Lütfen özür diledim ya.
-Konuş dedim.
- Tamam tamam sakin ol. Ateş Beyin dikkatini çektin ve ben kıskandım. Sonra bizden zaten olmaz diye düşünüp Cenki düşünmeye başladım. Senin Cenkle sevgili olduğunu görünce ve duyunca daha da sinir oldum. Biliyorum Ateş Beyle alakan yok seni sadece sinirlendirmek istedim. Tamam ?
- Tamam değil. Neden Ayline yardım etmiyorsun? Bunun için işe alınmışsın.
-Kendimi buranın hanımı gibi görmek istiyordum. Hakettiğim mevki bu değil diye düşünüyordum. Ayrıca Aylin kimseye söylemez diye de rahattım.
Yeşimi kendime döndürdüm. Elimdeki telefonu görünce akan makyaj yüzünden etrafı siyahlaşmış gözlerini büyütecek bana baktı.
Sinsice gülümsedim.
-Bundan sonra yerini ve işini bileceksin. Benim hakkımda böyle şeyler duyarsam Ateş Beye bu ses kaydını dinletirim. Kendisiyle evlenme hayalleri kuran para avcısı ucuz bir kız evinde tutacağını sanmam.
- Tamam tekrar özür dilerim. Bir daha asla böyle bir şey olmuycak.
Kafamı sallayarak yeşimi ittim. Masadaki silahımı alıp mutfaktan çıktım. Ayağını denk almazsa olacaklardan ben sorumlu değildim. Uyarımı yapmıştım.
Cenkin odasına doğru gittim. Kapıyı tıklattım. O güzel sesiyle "GEL " diyince içeri girdim. Cenk duvara yaslanmış telefonuyla uğraşıyordu. Sinirim bozuldu birden. Niye telefonla uğraşıyordu ki!!!
Beni görünce telefonu cebine koydu ve bana sarıldı. Ben karşılık vermeyince bende  ayrılıp yüzüme baktı.
- Ne oldu güzelim? Bir sorun mu var?
-Telefonda neye bakıyordun sen? Ben gelince de telefonu kapattın.
Cenk bu söylediğime kahkahalarla gülmeye başladı.
-Kıskandın mı sen?
-Soruma soruyla cevap verme.
Cenk ciddi olduğumu anladığında cebinden telefonu çıkarıp bana verdi.  Şifresini biliyordum. Trafik kazasında ölen ailesinin ölüm tarihiydi. O kadar çok açılar çekmişti ki!!Hâlâ dimdik ayaktaydı. Cenkin güçlü ve mücadeleci tarafını çok seviyordum. Telefona girince sevgili kombinlerine baktığını gördüm. Ayy canım ya. Ne kadar tatlıydı. Cenke dönüp sımsıkı sarıldım. Hemen karşılık verdi.
- Seni ve sevgini hiç hak etmiyorum yakışıklı.
- Saçmalama asıl ben seni haketmiyorum.
-O kadar güzel seviyorsun ki. Keşke diyorum içimden ilk öpücüğümü sana verseydim.
Başımın üstünü öptü.
-Vermediğini nerden biliyorsun güzelim?
Kafamı kaldırıp ne dediğini anlamaya çalıştım. Beni yatağına oturttu ve karşımda diz çöktü. Anlatmaya başladı.
-Hatırlıyor musun? Seninle tanışalı bir yıl oluyordu ve sevgilimden ayrılmıştım. Mertle ilişkinizden altı ay önce.
Kafamı salladım. Devam etti.
-O gece çok sinirliydim ve yanımda sadece sen vardın. Seninle birlikte bara gitmiştik. Ben defalarca içmeme rağmen kendimi sarhoş hissetmiyordum. Sende ikinci bardaktan sonra hemen sarhoş oldun. Seni düşünerek daha fazla içmemen için evine getirdim. Seni yatağına uzatırken dudaklarını büzmüştün ve o kadar tatlı uyuyordun ki kendime hakim olamadım. Seni öptüm. Sana karşı bir şeyler hissettiğimi o gün anladım. Sevgilimin beni aldatması bu gerçeği görmeme neden oldu. Seni öptüğümü söylemek isterdim ama aramızdaki dostluğun da bitmesini istemedim. O anlarda gözünde Mert vardı ve sürekli ona bakıyordun. Canım acıyordu ama senin mutlu olman için her şeye katlanırdım. Sen mutluluğu hakediyorsun.

EİEN PROTECTION (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin