12. killer.

1K 150 40
                                    

Hepinize yeniden selaam.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.  Sizleri seviyorum. 💘

İyi okumalar.

Şarkı: Moncrieff - Serial Killer (Nightcore)























Kocaman bir kan gölü ortasında yatıyor, dibe batıyordu her geçen saniye. Etrafındaki piranaları dahi fark edemeyen bedeni bu gölün içinde tir tir titriyordu. Kurtulmak için çırpınsa da nafile, bu çırpınışları hiçbir işe yaramazdı. Çünkü her hareketi kocaman bir hataymış gibi onu aşağı çektikçe çekiyor boğulduğunu hissediyordu.

Onu kurtaracak ne bir el, ne de bir söz vardı. Çaresizliği içerisinde boğulan bedeni, bir umutla hareketlenmişti tekrar. Buz misali teniyle temas halinde olan kanlı su her saniye daha da yoğunlaşıyordu vücuduyla. Nefes almamayı denese de beceremiyor, ciğerlerine doğru sızan kanlı suyla öksürme ihtiyacını gideremiyordu.

Nefesinin darlaştığına emin olduğu dakikalarda göz kapakları aralanmıştı yavaşça. Kafasını kaldırmış, dudakları arasından sızıp giden nefesi baloncuk halinde kanlı suda yüzeye doğru çıkmıştı. Başaramıyordu, her geçen saniye kendini daha da kaybediyor öksürmemek için direnir hale gelmişti. Ciğerlerindeki rahatsızlık öğürme hissiyatı oluşturmuştu bu sefer bedeninde.

Öksürürse neler olacağını biliyor, kendini derin bir işkenceye sokuyordu. Ikınıyor, son raddeye kadar dayanmak için kendini zorladığı saniyelerde boğazından yukarı doğru ani bir istekle bir anda dudakları aralanmış; var gücüyle suyun içinde öksürmüştü.

Öksürüğü ise onun intiharı olmuştu. Dudakları arasına sızıp tüm ağzını dolduracak kanlı su, yavaşça nefes borusundan içeri doğru sızmış; ciğerlerini derin bir açlıkla doldurmaya başlamıştı. Dudaklarından yüzeye doğru öksürüğü ile birlikte çıkan baloncuk yüzeyde patlamış, gördüğü tek ve son şey o olmuştu.

Göz kapakları hissettiği felaket acıyla kapandığı sırada, bilincinin gitgide kapandığını hissediyordu. Aralık dudakları arasından sızıp duran kanlı su ciğerlerini her saniye daha da dolduruyor, bedeninin bu ağırlıkla daha da dibe gömüldüğünü hissediyordu.

Işığa doğru yaklaştığına emindi ama, ortada ışık yerine zifiri bir karanlık görüyordu sadece. Ölüm müydü bu? Bu kadar sessiz ve ıssız mıydı?

Terk edilmiş bir şehirden benzersiz, ıssız siyah bir duvar görüyor gibiydi sadece.

Bu sefer, soğuk ve cansız bedeni üzerinde dolanan parmakları hissetmişti. Öldüğünü düşünse bile, bu parmakları nasıl hissedebiliyordu? Öyle sıcaktı ki bu parmaklar, soğuk bedenini ısıtmak istercesine dolanmıştı beline sarılırcasına. Yavaşça yukarı doğru hareket ediyorlar, cansız bedeni canlandırmaya başlamışlardı dokunduğu her noktada.

Kimin yaptığını, ya da neyin ona bu denli dokunduğunu bilmiyordu ama o kadar güzel ve rahatlatıcı bir histi ki bu. Ölümün elleri bu kadar sıcaksa, hep burada kalmayı tercih ederdi.

Belinde duran ellerden biri iri gözlünün göğsü üzerinde durduğunda, diğeri kasık kısmına doğru ilerlemişti yavaşça. Uzun ve kemikli parmaklar, onun soğuk ve cansız tenini yakıp geçiyordu adeta. Bu muazzam hissi, tekrar ve tekrar yaşamak istemişti o an. Tüm hücresi yeniden canlanıyormuş gibi bir histi bu.

Parmaklar bu sefer, kasığının altına doğru indiği sırada gencin dudakları aralanmış; suyun içerisinde derin ve kocaman bir nefes almıştı. Saçları bu kanlı suyun içerisinde özgürce hareketleniyordu. Kasıklarının altında duran parmaklar ise, onun bedenini arzu ile kavurmaya başlamıştı bu sefer. Öyle ki, parmaklar bu sefer daha da aşağı indiği sırada tüm varlığını delirtecek bir arzuyla dudaklarından inleyişler firar etmişti.

Illimite | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin