2. promesse.

3.2K 328 192
                                        

Selamlar.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Oy verip yorum yaparsanız çok çok memnun kalırım.

Bölümleri ilk başlarda yavaş yavaş yazacağım, sonrasında olaylar yerine oturmaya başlayacak. Sizleri seviyorum.

İyi okumalarr. 💘

Şarkı: Nightcore - 3AM (Deeper Version)















Küçükken, fazlasıyla kırılgan ve hassas bir çocuktum. En küçük şeye alınabilen bir yanım vardı. Fakat tüm bunların aksine, korkusuzdum. Hiçbir şeyden korkmaz, kafamın dikine gitmek isterdim. Özgürlüğün ne demek olduğunu bile bilmeyen ben, özgürlüğün nasıl bir şey olduğunu düşünürdüm kendimce. Hayaller kurar, o hayallerin peşinden gitmek isterdim.

Şimdi ise, bir robot gibiydim. Küçüklükten kalan hayallerimin hiçbiri, zihnimde barınmıyordu. Küçüklük diyordum kendi kendime. Küçükken saçma şeyler düşünüp de kurmuşum bu hayalleri.

Okuduğum okul, arkadaşlık ilişkilerim oldukça iyiydi. Özgürdüm, rahat bir hayatım vardı. Geçmişte böyle olmasa da.

Acı veren her anıyı, zihnimdeki bir kapıya kilitlemiş, bir daha açmamak üzere kilidini uçurumdan aşağı atmıştım. Neden bana acı verdiğini bile bile o anıyı, hatırayı zihnimde tutayım ki?

En güzeli de bu olmuştu. Bazen acımasızca siliyordunuz her şeyi. Unutmanız gerektiğini bildiğiniz anılarınızı özellikle. Rafa kaldırıyor, bir daha onları açmamak üzere ardınıza dahi bakmadan ilerliyor, gidiyordunuz. Benimde bundan farkım yoktu. Silmiştim işte. Acı veriyorlardı, canımı yakıyorlardı. Bu yüzden korkusuz davranmak gerekiyordu. Kendimi bildim bileli korkusuzdum ben. Bazı anlarda cesaretim tavan yapıyor, hata yapmamı sağlıyordu. Eh, boşuna dememişlerdi sonuçta her şeyin fazlası zarar diye. Öyleydi.

Bazen kendi kazdığım çukura düşüyordum. Bazense, o kazdığım çukurdan daha da toparlanmış bir halde çıkıyordum. Bu, güzel hissettiriyordu. Hayatım boyunca bu değişmeyen bir özelliğim olmuştu.

Şimdi ise, karşımda duran bedene merakla bakıyor gözlerimi kırpıştırıyordum. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Öylece dikilmiş, iri bedeniyle gitmeme bile izin vermeyeceğini düşünüyordum.

İri gözleriyle bana bakıyor, kıvrılan dudakları biraz daha kıvrılmıştı. Koyu kahverengi saç tutamları, az da olsa örtüyordu gözlerini. Fakat alnı açıktı.

Kütüphanedekine kıyasla, daha normal duruyordu.

Görünüşünden de bir öğrenci olduğu belliydi. Ya da bana da öyle geliyor olabilirdi ama, genç duruyordu. Hatta en fazla iki, üç yaş büyük olduğunu düşünüyordum. Sadece bir tahmindi tabii. Aniden çıkıp gelmiş, tanışmak istediğini söylemişti.

Ne düşünebilirdim?

Elbette bazı olumsuz şeyler düşünmüştüm fakat, ilk defa biri karşıma çıkıp tanışmak istiyordu bu denli. Alışık değildim bu tarz şeylere. Üniversiteye başladığım ilk yıldan insanların dalga konusu olmuştum. Yanımdan geçen öğrenciler bile dalga geçerek bakıyorlardı bana, anlayamadığım bir sebeple. Sanki herkesin gözünde minnacıktım da, onlar kocamandı. Böyle, iğrenç hissetmeme sebep oluyorlardı. Bundan nefret etmiştim ama, olan olmuştu. Kendi arkadaşlarımla oldukça memnundum.

Yeni arkadaşlara ise, oldukça açıktım.

Tek sorunsa bir güven problemimin olmasıydı.

''Olur.'' Dedim karşımdaki bedene kafamı sallayarak.

Illimite | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin