22. give it up for love.

700 97 33
                                    

Hepinize yeniden merhaba.

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Bir takım sağlık sorunlarından dolayı bölümü olduğundan geç attım. Bu yüzden özür dilerim sizlerden.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, sizleri seviyorumm.

İyi okumalar dilerim.

Şarkı: Allie X - Downtown




















10 Mart

Bir bahar yağmuru, tüm sinirini atarcasına bastırmış, bulutların sesini de kendi kurtuluşu olarak bellemişti adeta. Gök tüm kudretiyle gürlüyor, ışık gibi yanarak sönüyordu bu zamanda. Yağmur damlaları zeminle her buluştuğunda ise ıslak sesler artıyor, toprak kokusu tüm doğallığını ortaya koyuyordu dünyadaki en güzel kokuymuşcasına.

Gökyüzünün sunduğu bu manzarayı ise iri gözlerle izleyen ufaklık, büyük bir merakla ve dikkatle izliyordu kafasını büyük geniş cama doğru kaldırmış bir vaziyette. Her şimşek çaktığında ilk önce gözlerinde bir ışık parlıyor, sonrasında gürültülü bir ses alıp götürüyordu kulaklarını. Ne kadar da güçlüydü, diye düşünmeden edemiyordu içinden.

Parmaklarını yavaşça camın kenarına koymuş, kafasını biraz daha kaldırdığı sırada ikinci bir şimşek parlayıp görünmüştü ona. Böylelikle dudakları şaşkınlıkla aralanmış, sonrasında kulaklarının içinden sızıp giren kuvvetli sesle daha da hayran kalmıştı gökyüzünün ona sunduğu bu manzara ve görüntüye.

Tabii onun bu meraklı bakışlarını sadece gökyüzü takip etmiyor, aynı zamanda tam arkasında duran kadın da dikkatle bakıyordu ufaklığına.

İri gözlü ise bu gözlerden bihaber, öylece izlemeye devam ediyordu sanki dünyanın en iyi filmi oynatılıyormuş gibi. Büyük bir merak, büyük bir izleme arzusu bulunduruyordu küçük bedeninde. Halbuki bu manzarayı ilk izleyişi ya da görüşü değildi ufaklığın. O her zaman yağmuru izlemeyi sever, şimşeklerin gökte dans etmesine bayılırdı.

Onlar gibi özgür olmak isterdi her zaman, onlar kadar güçlü.

Diğer çocuklara kıyasla, o korkmazdı bu tür şeylerden. Özellikle izlemeyi sevdiği bir diğer şey ise, büyük fırtınalardı.

''Jungkook?'' Kadının normalde çıkan ses tonundan ziyade, şimdi daha nazik bir ses tonu dudakları arasından dökülmüştü aniden. Fakat izlemeye dalan ufaklık, bu yumuşak ses tonunu dahi fark etmemiş hipnotize olmuş gibi kadını cevaplamadan devam etmişti izlemeye.

Fakat ufaklığın aşağı inmesi ve alıştırmalarına geri dönmesi gerekiyordu. Yaptığı başarılarına devam etmesi, aynı zamanda da daha çok yükselmesi gerekiyordu.

Daha doğrusu, kadının isteği bu yöndeydi.

Bu yüzden ona hatırlatma amaçlı gelmiş, onun bu izleyişini bozmak istemese de en sonunda dayanamayarak dudaklarını aralamak zorunda kalmıştı ama, iri gözlü hala daha ona bakmamaktaydı.

''Hey,'' Demişti bu sefer Roxanne, dikkatle elini ufaklığının omzuna doğru koyarken. ''Bebeğim?''

Bu dokunuşla hafifçe sıçramış, beklemediği için aniden yüzünü kadına doğru çevirdiğinde iri gözlerini kadının irisleriyle buluşturmuştu Jungkook. Kadının ona seslendiğini dahi duymadığı için hafiften kötü hissetmiş, fakat yine de bozuntuya vermemeye çalışarak ufak dudaklarıyla gülümsemişti. 

Illimite | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin