Bölüm 2

576 134 292
                                    


••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
°KEYİFLİ OKUMALAR⭐•°•
••••••••••••••••••••••••••••••••••


Sabah burnumun kaşıntısıyla uyandım.
Gözlerimi açtığımda karşımda Aras'ı gördüm.
Uyandırılmaktan nefret ederim ve şuan o elindeki o tüyle beni uyandırmaya çalışıyor.

"Aras NAPIYORSUN kardeşim"

"Oradan bakınca ne yapıyor gibi görünüyorum "

Bunu demesiyle beraber yanımdaki yastığı yüzüne fırlatmam bir oldu.

"Demek savaş istiyorsun haa"
Sırıtarak yanıma gelmeye başladı .

Tırsmıyo da değilim çocuk benim 2 katım sonuçta beni çiğ çiğ yer yani birde ikizim olucak ben neden böyle bücür kaldım ki kesin annem malzemeden çalmış .

"Yok canım ne savaşı, ne ki savaş, yeniliyormu?"

Sırıtarak tam arkamı dönüp kaçıyordum ki kafama yastık geçirdi.

"Ahhh hayır. Salak bu çocuk yaa"

"AA ama Beliz'cim savaşı açan sendin kardeşim"

"Öyle yastık mı atılır " diye çemkirdim.

"Doğru unutmuşum, ikiziz ama sen benim yarım kadarsın "

Ona ters bir bakış atıp lavaboya gittim arkamdan hala kahkahalarını duyabiliyorum.
Yüzümde bir tebessüm belirdi.
Arasla iyi anlaşıyoruz ve bu beni mutlu ediyor.
Buraya geleli 2 gün oldu ama Aras'la çok çabuk alıştık .

Lavaboda işimi bitirip odama döndüm.
Aras yoktu heralde odasına gitmiştir diye düşündüm.
Üstüme siyah tayt ve bir tişört geçirip. Aşağı indim.

Karnım kazınıyordu resmen.
Hanife ablaya bakındım ama göremedim.
Herhalde işi felan vardır evde değildir diye düşündüm.
Babamda büyük ihtimalle gitmiştir. Saat öğlene geliyor çünkü.

O sırada Aras yanıma geldi

Hanife Abla'nın hastanede işi varmış bu sabah idare ederiz.

-Nesi varmış bir şey mi olmuş?

Çok büyük bir şey değil dişinde sorun varmış o kadar.

-Anladım peki o zaman kendi kahvaltımızı kendimiz hazırlayalım.

Buz dolabına biraz bakındık, zaten çoğu şey hazırdı hemen koyup yemeye başladık .
Aras'ın beceriksiz yumurta kırışları da olmasa daha güzel bir kahvaltı olucaktı.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra Burak Şükrü bizi yeni evcil hayvanıyla tanıştırmaya yamaç kafeye çağırdı.

Üstüme mavi kot ve yarım bluz giyip saçımı şekillendirdikten sonra hazırdım bir güzel parfümlenip aşağıya indim.

Aras beni oturmuş salonda bekliyordu.

"Ohoooo sen böyle hep 100 saatte hazır olucaksan çok işimiz var.
Ağaç değil bildiğin dağ oldum, orman yetiştirdim burda "

"Hahaha ne kadar komiksin sen öyle, hadi gidelim artık. "

Geldiğimiz yer çok nezih bir yere benziyordu.
Kıvrımlı, çapraz merdivenleri en tepeye çıkana kadar yürüdük

Sonunda tepeye ulaştık, manzarası neredeyse tüm Bursa'yı görüyordu.

Aras
"Burası Tophane, Bursa'nın en güzel tarihi yerlerinden sadece bitanesi..."

Fantastik ÇeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin