Biz geldikkk.
Sizlerde hoşgeldiniz canlarım:)
Hadi hadi ben sizi tutmayıyım başlayın bölüme 😂😂😘
X
Derin sandığım uykumdan gece 4 te kalktım.
Evet evet doğru duydunuz, saat 4.Tövbe yarabbim ya, bir insan neden kalkar bu saatte.
Kafamı yastığa gömüp uyumaya çalıştım ama nafile, uykum bir türlü tutmak bilmiyor.
Bende kalkıp yatağın içinde karabasan gibi oturmaya karar verdim.
Bir kaç dakika sonra odamın camından tıkırtı sesleri gelmeye başladı.Al işte iti an çomağı hazırla, karabasan gelmiş olmasın yoksaa.
Karabasanı düşünmeyi bırakıp mutfağa su içmek için inmeye karar verdim.
Kapıyı yavaşça açıp, uzun koridorun sonundaki merdivenlere doğru yürümeye başladım.
Merdivenleri yavaş yavaş inip mutfak tarafına yöneldim.
Dolaptan çıkarttığım soğuk suyu bir bardağa boşaltarak hızlıca içtim.
Uykumda kaçmıştı zaten.Uyumak istemiyordum, o sırada gözüm evin bahçesinde dolaşıyordu.
Aslında hava o kadarda soğuk değil bahçede oturup vakit geçirmek daha cazip geldi bak şuan, en azından yatağın içinde bir oyana bir buyana dönmekten daha iyi bir fikir..Ama boş boş oturmak istemiyorum en azından odamdan telefonu alıyım şarkı dinleyerek otururum.
Bu sırada da su kaynatmaya başladım bir yandan da nescafe içerim.
Çok zekiyim yaa.Odamın önüne geldiğimde kapının açık olduğunu fark ettim, çıkarken kapattım diye hatırlıyorum ama.
Odaya girince içerisinin biraz soğuk olduğunun farkına vardım, pencereye baktığımda sonuna kadar açık duruyordu.Ne bu şimdi şaka mı yaa, karabasan cidden geldi galiba...
Fazla düşünmemeye gayret göstererek pencereye doğru yöneldim ve hızlı bir hareketle hemen kapattım.
Telefonumu ve üstüme örtmek için ince bir şal aldıktan sonra tekrar mutfağın yolunu tuttum.Kahvemi hazırlayıp havuzun önünde olan şezlonglardan birisine oturdum.
Bir taraftan şarkı dinlerken diğer taraftan kahvemi yudumlamaya başladım.
Nee etkinlikk amaa.
Üstelik sabahın 5'inde olunca....daha bir çekici oluyor herhalde.
Kahvemi minik sehpaya koyup kendimi şarkıya verdim.Ben düşüncelere dalmış şarkı dinlerken arkamdan yaklaşan kişiyi görmedim tabikide.
O sırada birisi eliyle ağzımı kapattı.
Neye uğradığımı şaşırmış çırpınıp duruyordum ama arkamdaki kişi oldukça kuvvetliydi.
Oturduğum yerden kendimi yere attım.
Ama benimle uğraşan kişi üstüme gelmeye ve ağzımı bastırarak çığlık atmama hala engel olmaya çalışıyordu.Ben sırt üstü yere kapaklanınca oda üstüme atladı, cidden de çok ağırdı ve eliyle ağzıma hala baskı yapıyordu.
Ben debelenirken onun konuştuğunun farkına bile varmadım.-Kıpırdanmayı kesss.
-Hareket etmeyi bırakırmısın artıkk.Gibi şeyler tıslıyordu resmen.
Arada küfür de savuruyordu tabiki.Bende bu sırada hareketsiz kalarak dediğini yapıyordum galiba.
Kafasına siyah şapka takmış ve yüzüne de siyah kumaştan gibi bir şey bağlamıştı.
Sadece alnı ve gözleri gözüküyordu.
Ve onunda yeşilimsi gözleri vardı.Ben onu süzerken (kii o da beni süzüyordu), ağızımın üstündeki eli hafifte olsa gevşemişti, bende ya şimdi ya da hiç diyerek hemen elini ısırdım.
O acıyla inlerken
Bende birazda olsa kurtulup sehpanın üzerindeki sıcak kahveyi alarak onun yüzüne doğru fırlattım.
Acıyla bir çığlık attı.O sırada ondan tamamen kurtuldum bu sırada evin ışıkları yanmıştı.
Çocuğa dönüp baktığımda acıyla inlemeye devam ederken bir taraftan da kaçmaya çalışıyordu.
Bende kaçmasına izin vermemek için sırtına atladım.
Ama beni bir hamleyle sırtından atmayı başardı.
Bu durumda bile çok kuvvetliydi.
Bende bu sefer bacağına yapıştım.O sırada bize hızlıca yaklaşan babam ve Aras'ın sesini duyuyordum.
Çocuk benden kurtulmak için yüzüme sert bir şekilde yumruk attı.
Ben yere düşerken o kaçmayı başardı.
Arkasından Aras'ın koştuğunu görebilmiştim sadece.
Sonra da bayılmışım.Aras Alfay'dan
Güzel uykumu çekmeye çalışırken, dışarıdan gelen değişik sesler uykumun içine ediyordu.
Yataktan kalkıp pencereden aşağıya ne olduğunu görmek için bakmaya başladım.
Hala uyku sersemi olduğum için etrafı bulanık görüyordum.
Aşağıya bakarken siyah bir silüet görüyordum sanki, iyice görmek için gözlerimi ovaladım.
Dikkatli baktığımda siyah giyimli şapka takmış birisini görüyordum ve yere bakınca şapkalı çocuğun altında boğuşan Beliz'i gördüm.
Beliz'i o halde görünce beynime kan sıçradı sanki, o sırada da babam odamda yani hemen arkamda belirmişti zaten.
Ben anında odadan dışarıya fırladım.Hemen aşağı doğru inmeye başladım. merdivenlerden uçarcasına, beşer altışar adım ilerliyordum , babamda beni takip ediyordu.
Bizi duyan Hanife Abla'da tüm ışıkları çoktan açmış ve babamın emriyle polisi aramak için çoktan harekete geçmişti.
Evin içinde survıvor pistinde gibi koşturuyordum adetaa.
Bu sırada da babam....Bölüm devam edicek bu küçük bir bölümdü malesef bölüm atamıyoruz çünkü diğer yazarımız hastanede bu yüzden o yazamıyor bende onu merak ettiğimden telefonu pek elime alamıyorum.
Ama sizi daha fazla bekletmemek için fragman gibi bir şey yazıp atmak istedik.
Fragmanı nasıl buldunuz?
Kitapla ilgili ön görüşleriniz bizimle paylaşırsanız çok sevinirim.
Seviliyorsunuz😘💙