Ali:Bin yıl düşünsem seninle evleneceğim aklıma gelmezdi.
Eylül:Benim de
Ali:Ama sen seviniyorsundur. Sonuçta benimle evleniyorsun
Eylül:Nasıl sevindim bilemezsin. İçim içime sığmıyor. Kim olduğu önemli değil. Ben böyle evlenmeyi hayal etmiyordum. İlk düğünüm böyle olmayacaktı.
Ali:Nasıl hayal ediyordun?
Eylül:Sevdiğim adamla böyle içim içime sığmıyorken. Yani bir haftada değilde bir yılda planlayarak. Rüya gibi bir düğünle evlenmek isterdim. Her şeyin istediğim gibi olduğu. Öyle işte ya
Ali:Merak etme. Bu süreç çabucak bitince yaparsın hayalindeki evliliği. Ceyhun beyle
Eylül:Ceyhun ne alaka şimdi?
Ali:Sevgilin ya ondan dedim.
Eylül:İyi doğru düşündün.
Hande:Abi Eylül hadi gelin artık.Aliyle kol kola odadan çıkıp kırmızı halıda yürümeye başladık etrafımızda bir sürü insan bizi alkışlıyordu. Masaya geçince memur konuşmaya başladı.
Memur:Siz Eylül Acar hiç kimsenin baskısı altında kalmadan Ali Göktürkü eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?Yüzüme büyük bir gülümseme yerleştirip cevap verdim
Eylül:Eveet
Memur:Siz Ali Göktürk hiçbir baskı altında kalmadan Eylül Acarı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?Ali dönüp bana baktı sonra gülümseyip cevap verdi.
Ali:Eveet
Memur:O zaman ben de sizi karı koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz.
Ayağa kalktığımızda Ali alnımdan öpüp gözümün içine derin derin baktı. Sonrasın da dansa kaldırdı.Dans ederken yanımıza annemler Gökçe ve Fırat abim ve Aslı geldi. Onlar da dans ediyordu.
Ali:Fırat Gököeden etkilenmiş
Eylül:Bence Gökçe de Fırattan etkilendi
Ali:İnşallah onlar düzgün bir ilişki yaşarlar
Eylül:İnşallahDüğünün sonunda eve geldik. Aliyle ben odaya çıkıp dinlenmek istedik. Ama tek sorun bir tane yatak olmasıydı.
Ali:Yapacak bir şey yok
Eylül:Deliricem yaPijamalarımı alıp banyoya gittim. Zor da olsa fermuarımı açıp üstümü değiştirdim. Ben çıktığımda Ali sadece altında eşofman altıyla duruyordu üstünde tişört yoktu.
Eylül:Gerçekten böyle mi yatıcaksın?
Ali:Başka türlü uyuyamıyorum
Yatap geçip araya yastık yerleştirdim. Sonra da kendime ayırdığım tarafa yatıp arkamı döndümSABAH
Burnuma tanıdık bir koku gelirken yavaş yavaş göxlerimi araladım. Gözlerimi açınca yüzüme bir gülümseme yerleşti. Kafamı kaldırdığımda bir çift mavi gözle karşılaştım.
Eylül:Ali!
Ali:Sana da günaydın
Eylül:Noluyor ya yastıklar nerede?
Ali:Bilmem sana sormalı
Eylül:Ya çek şu elini saçımdan önce.
Diyio doğruldum. O da benimle birlikte doğruldu. Etrafa bakınca yastıkların yerde olduğunu gördüm.
Eylül:Sen attın dimi yere
Ali:Yoo ben de sen mi attın diyecektim
Eylül:Tabiki ben atmadım
Ali:Niye geriliyorsun ki bu kadar. Sonuçta ben senin kocanım
Diyip yaklaşmaya başlayınca hızlıca kalktım yataktan. O da pis pis sırıtmaya başladı. Dolaptan bir ekbisee alıp banyoya geçip üstümü değişirdim. Mini elbisemin altına yğksek topuk bir ayakkabı giyip makyajımı yapmak için masaya oturdum. Parfümümü de sıkıp Aliyi beklemeye başladım. Ali de hazır olunca birlikte aşağı indik. Kahvaltı masasında bizi bekliyorlardı.
Müfit:Ali oğlum hiç geç gelmezdin noldu da geç geldin?
Ali:Eylül hanımın hazırlanmasını bekledik
Fırat:Yenge gerçekten bu kadar uzun mu hazırlanıyorsun ya?
Eylül:Hıhı öyle FıratcımKahvaltıyı yaptıktan sonra şirkete gitmek için çantamı alıp aşağı indim.
Ali:Ben bırakırım gideceğin yere
Eylül:Gerek yok. Arkadaşlarımın yanına gidicem ters düşer sana
Ali:Saçmalama bin arabaya
Eylül:İyi tama. Sür şirkete
Ali:Hani arkadaşlarına gidecektin
Eylül:Sana öyle söyledim.
Ali:İyiŞirkete gelince annemin odasına gittim.
Eylül:Ben geldim
Burcu:Senin ne işin var burada
Eylül:Ben burada çalışıyorum anne. Burası benim iş yerim
Burcu:Kızım sen Göktürklerde çalışıyorsun
Eylül:Yok artık. O kadar da değil
Burcu:Kızım lütfen. Şoföre söyle bıraksın seni
Eylül:Off off