FİNAL

244 10 5
                                    

Eylül:A-Ali yavaşlar mısın lütfen korkuyorum.

Hiçbir şey söylemedi sadece kafasını salladı ama araba yavaşlamadı.
Eylül:Neden yavaşlamadın?
Ali:Ç-Çok yorgunum eve hemen gitmek istiyorum korkma.

Sesindeki titreme yüzindeki endişeli ifadeden bir şeylerin yolunda gitmediğini fark etmiştim
Eylül:Ali noluyor?
Ali:Bir şey yok aşkım bir şey yok dedim ya.
Eylül:ALİ DİKKAT ET!

Yan taraftan gelen tır arabaya çarpmıştı. Etraftaki insanlar hemen ambulanı aramıştı. Ambulans gelince dikkatli bir şekilde Eylül ve Aliyi ambulansa alıp hastaneye götürmüştü. İkisini de acilen ameliyata almışlardı. Olay yerine gelen polisler buldukları kimlikte karakoldan arkadaşları Ali'nin adını görünce hemen ailesine haber vermişti. Ali ve Eylülün aileleri hastaneye gelmişlerdi.

HANDE
Hastaneye geldiğimizde abimin ameliyattan çıktığını ameliyatının iyi geötiğini öğrenince biraz da olsa içimiz rahatkamıştı. Peki Eylül? Bebek? Onlara nolucak?

2 saat geçmesine rağmen Eylülün ameliyatı bitmemişti. O sırada abim uyanmıştı. Zorla ameliyathanenin önüne getirtmişti kendini. Zor ayakta duruyordu. Gözyaşları durmuyordu. Sadece kendini suçluyordu. O sırada doktor çıktı ameliyathaneden. Yüzü düşüktü. Hemen yanına koştum.
Hande:Eylül nasıl? İyi dimi? Bir şey söyleyin.
Gökçe:Kardeşim iyi dimi?

Doktor:Üzgünüm, hastayı kaybettik. Başınız sağolsun.
Hande:Nasıl kaybettik!? Hayır ölmedi! O hamileydi! O anne olucaktı! Olmaz olamaz.
Ali:H-Hamile mi?
Gökçe:F-Fırat ben dayanamıyorum.

Gökçe kendini Fıratın kollarına bırakmıştı. Hande dizlerinin üstüne çökmüş yeri yumrukluyordu Can da onu durdurmaya çalışıyordu. Eylülün annesi kendini kaybetmişti çoktan. Babası ise uzakta duvara çökmüş ağlıyordu. Furkan'ın gözünden yaş akmıyordu, tepki vermiyordu. Öylece kalmıştı. Fıratla Can ise gözyaşlarını akıtıyordu. Ali ise karısının ve çocuğunun ölümüyle yüzleşmişti. Sandalyede oturuyor karşısına bakıyordu. Hande birden abisinin öüne geçti. Onu sarsmaya başladı.
Hande:Abi bir şey yap. Ölmez onlar abi sen bir şey yap lütfen.

Ali hızlıca sandalyeden kalkıp kendini dışarıya attı. Gözyaşlarını serbest bıraktı. Kendini yete atıp yeri yumruklamaya başladı. Ardından Fırat ve Canda gelmişti. Onu durdurmaya çalıştılar.
Ali:Bırak! Fırat yalvarırım bırakın. Bırakın beni. Onları ben kaybettim. Benim yüzümden kaza yaptık biz! Ben hızlı gittim frenler tutmadı. Can bırak!

Ali'nin çığlıkları hastane bahçesini inletiyordu.
Ali:Ya bırakın Allah aşkına bırakın! Ya ben sevdiğim kadını kaybettim! Varlığından haberimin olmadığı çocuğumu kaybettim bırak! Ölemez o ölemez! Bırakamaz beni Eylül! Bırakamaz! Can ölmedi dimi? Şaka yapıyor ölmedi dimi? Fırat!
Can:Kardeşim yapma böyle lütfen yapma.
Can Alinin kafasını göğsüne yaslayıp sıkıca sarıldı.
Ali:Ben napıcam Can? O olmadan napıcam ben?
Can:Kabullenmen lazım kardeşim.
Ali:Yapamam ben onsuz yaşayamam. Ben ilk aşkımı kaybedemem Can!

Ertesi gün Eylülün cenazesinde herkes kalbinden bir parçayı gömerken Ali kalbini gömmüstü. Herkes yavaş yavaş mezarın başından ayrılırken Ali yere oturmuş bekliyordu.
Can:Ali hadi gel gidelim artık.
Ali:Can gitmeyelim. Bırakmayalım onu. O karanlıktan korkar. O üşür burada Can gitmeyelim.

Dolu gözlerle Can'a baktı Ali. Aynı bir çocuk gibiydi.
Can:Hadi kardeşim.
Ali:Ben onu hep koruycam ama Can! Ben ona söz verdim bırakmıycam onu. Yalnız bırakamam Can.
Can:Kalk kardeşim gel gidelim lütfen.
Ali:Can yalvarırım biraz daha kalalım yakvarırım.
Can:Ben istemez miyim sanıyorsun kalmayı? İsterim ama olmaz. Bak herkes gitti hadi.
Ali:Tamam

Ali elini toprağa koydu.
Ali:Yine gelicem aşkım. Burada yalnız değilsin. Çocuğumuz senin yanında biliyorum ben. Ona da kendime de iyi bak. Ben yine gelicem.

Canla birlikte mezarlıktan ayrıldıkran sonra evine gitti Ali. Kapıyı açtıp içeri girdi. Evin içine göz gezdirdi. Aklına yaşadıkları geldi.

Uzandığı koltukta doğrulup bana baktı ağlama sesimi duyunca hemen kalkıp yanıma oturduellerimi yüzümden çekip yüzümü kendine çevirdi.
Ali:Sevgilim? Gel buraya

Beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Sarılırken konuşmaya başladı.
Ali:Hiç olur mu öyle şey? Ben seni her halinle seviyorum ve sevicem. Sakın düşünme böyle lütfen. Hem ben seni asla aldatmam. Sakın bir daha duymayacağım böyle şeyler tamam mı güzelim? Seni asla  bırakmayacağım ömrümün sonuna kadar tamam mı aşkım?

Geri çekilip gözlerinin içine baktım. Elimi yanağına yerleştirdim.
Eylül:Söz mü?
Ali:Ali sözü
Eylül:Bende seni hiç bırakmıycam. Eylül sözü.

Ali:Özür dilerim çok özür dilerim. Sana onları dememem lazımdı onları yapmamam lazımdı. Bir anlık sinirle oldu her şey. Ben asla öyle bir şey düşünmem sende yapmazsın zaten ben bir öküzlük yaptım ben eşeklik yaptım sende beni affet be güzelim. Ben sen bana küsken nefes alamıyorum.

Ali dayanamadı dizinin üstüne çöküp ağlamaya başladı.
Ali:Benim yüzümden. Beni affet sevgilim beni affet. Bana söz vermiştin beni bırakmayacaktın. Noldu be sevgilim noldu da gittin? Neden gittin? Ama ben Ali sözümü tutmaya devam edicem seni asla bırakmıyca-

Ali masanın üstünde duran kutuyu fark etti. Kalkıp kutuyu açtı içinde bir çift patik. Hamilelik testi ultrason görüntüsü ve bir not vardı.

"Ali, sevgilim. Şuan dünyanın en güzel haberini aldın biliyorum. Bugün senin doğum günün. Merak etme birazdan gelicem ve sana kucak dolusu sarılıcam. Ama ben gelmeden önce hediyeni öğren istedim. Evet hamileyim. Bizim bir bebeğimiz olucak aşkım. Ve sende dünyanın en mükemmel babası olacaksın. Aynı en mükemmel kocası olduğun gibi. Seni her zaman sevicem. Ne olursa olsun nerede olursam olayım sana olan sevgim azalmayacak. İyiki doğdun birtanem"

Notu okuduktan sonra Ali'nin ağlaması şiddetlenmişti. Doğum gününde hem karısını hem de çocuğunu kaybetmişti. Hayat onun için kararmıştı. Ali ağlaya ağlaya uyudu o gece. Ve her gece...

3yıl geçmesine rağmen o çizik kalbinden asla silinmedi. Ali rüyalarında Eylül'ü görmeye devam etti. Bazen kendi başına otururken Eylül'ün sesini duyar gibi oluyordu. Bu süreçte 4 tane psikolog değiştirmişti ama hiçbirine derdini anlatamamıştı. Bugün yine bir psikologa gidecekti. Odaya girdi karşısında kahverengi saçlı, yeşil gözlü Eylüle benzeyen bir psikolog vardı. Onu görünce daha fazla içinde tutamadı bütün yaşadıklarını hissettiklerini anlatmaya başladı... Anlattıklarından sonra rahatlamış şekilde evine döndü. Her gün yaptığı gibi Eylülün tişörtüne sarılıp kendini en huzurlu olduğu uykuya bıraktı...

Bu hikayede burada bitti. Daha önce çok kötü sonra biten hikayeler yaptım ama ilk defa yazarken ağladım. Sizleri çok seviyorum yakında daha önceki hikayemden ve yeni yazdığım hikayeden bölümler gelecek takipte kalın...

Eylül&Ali Göktürk
Gökçe Acar
Furkan Acar
Hande Göktürk
Fırat Göktürk
Can Sağlam
Müfit Göktürk
Hakan Acar
Selda Göktürk
Burcu Acar
Aslı Arhan

Özelsiniz....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tesadüf-BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin