Gece gök gürültüsü ile uyandım. Tekrar uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. Yavaşça Alinin odasına gittim. Kapıyı açtığımda hala uyumadığını gördüm.
Ali:Eylül?
Eylül:Iı şey
Ali:Ney?
Eylül:Gök gürültü-
Ali:Tamam gel yanıma
Gülümseyip hızlıca yanına gittim. Yatağa yatıp ona baktım. Sonrada arkamı dönüp gözümü kapattım. Ali bana arkadan sarılınca yüzümdeki gülümsemeyle uykuya daldım.
SABAH(Bu şekilde uyuyorlardır)
Gözlerimi açtığımda Aliyle burun burunaydık. Ben ona bakarken yavaş yavaş gözlerini araladı. Beni görünce gülümseyip "Günaydın" dedi. Ama sonra birden yüzündeki gülümseme gitti. Ve hızlıca benden ayrılıp yataktan kalktı. Odasındaki banyoya gitti.
Naptın sen Eylül? Soğuttun onu iyice. Bunu düzeltmeliyim. Ama nasıl?... Buldum.
Odadan çıkıp kendi odama geçtim üstümü giyip aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlayıp Aliyi bekledim. Ali de hazırlanıp aşağı inince hızlıca yanına gidip önünde durdum.
Ali:Eylül?
Ali bana anlamaz şekilde bakarken ellerimi ensesinde birleştirdim.
Ali:Noluyor?
Eylül:Çok yakışıklı olmuşsun
Ali:Eski Eylül geri döndü sanırım
Eylül:Sadece sana döndü.
Ali:Eylül sen iyi misin?
Eylül:İyiyim
Ali:Kalbindeki kişiye ihanet etme benceEnsesinde duran ellerimi tutup indirdi. Sonra da ceketini alıp evden çıktı. Bense çiviyle çakılmış gibi olduğum yerde kaldım. Kahvaltımı yapıp evden çıktım taksiye atlayıp şirkete gittim. Odamda otururken Selda hanım ve Müfit bey geldi. Ayağa kalkıp onları karşıladım. Onlar karşıma otururken bende sandalyeme geri oturdum.
Selda:Bak kızım bize kızmakta çok haklısın. Biliyoruz çok büyük hata yaptık ama lütfen sende bizim özrümüzü kabul et geri dönün eve kızım lütfen.
Müfit:Annen ile baban seni bize emanet etti. Biz seni kırarak çok büyük hata ettik kızım.
Eylül:Lütfen özür dilemenize gerek yok ben sizi anlıyorum zaten. Kim olsa aynı tepkiyi verirdi.
Selda:Ee kızım gelecek misiniz?
Eylül:Benim Aliyle de konuşmam lazım. Ben size haber veririm
Selda:Tamam kızım saol
Eylül:Önemli değil.Onlar çıkınca bende işlerle uğraşmaya başladım. İşler bitince şirketten çıktım ama Alinin arabası yoktu kapıda. O sırada Çağla yanıma geldi.
Çağla:Eylül hanım Ali bey az önce aradı. Bugün sizi almaya gelemeyeceğini çok önemli bir işi olduğunu söyledi.
Eylül:Anladım Çağla saolTaksi çağırıp eve gittim. Gittiğimde Ali evde oturuyordu. Kapıyı sertöe kapatıp yukarı çıktım. Üstümü değiştirip geri indim ve mutfağa geçtim. Elime yeşil çayımı alıp salona geötim geri.
Eylül:Önemli işin erken bitmiş
Ali:İşim falan yoktu
Eylül:Çağlaya öy-
Ali:Çağlaya öyle söyledim. Aramızda sorun var sanmasın diye.
Eylül:Aramızda sorun yok mu?
Ali:Var mı?
Eylül:Bence var
Ali:Bence yokElimdeki çayı sehpanın üstüne bırakıp bacak bacak üstüne attım.
Eylül:Farkında mısın? Bana soğuk davranıyorsun
Ali:Öyle olması gerekiyor çünkü.
Eylül:Ya neden?
Ali:Çünkü Eylül Acar biz 6 ay sonra boşanıcaz. Biz sadece 6 ay boyunca aynı ev içerisinde kalıcaz sonrasında sen yoluna ben yoluma
Eylül:Peki sence ben öyle olmasını istiyor muyum?
Ali:İstiyorsundur. Ne de olsa kalbinin sahibiyle kavuşacaksın.
Eylül:Gerçekten anlamıyorsun dimi
Ali:Anlamadığımı düşünüyorsan doğru düzgün anlat!
Eylül:Benim sana karşı olan hislerimi anlamayacak kadar aptalsın
Ali:Bana karşı hislerin? Gükdürme beni. Daha dün kalbimin sahibi kalbimi kırabilir benim kalbimin sahibi sen de-
Eylül:Sensin! Benim kalbimin sahibi sensin!
Ali:Neden o zaman dün-
Eylül:6 ay sonra boşanacağımız için ne kendimi sana ne de seni kendime bağlamamak için.
Ali:Bana acı çektirdin
Eylül:Ali...
Ali:Sus Eylül sus... Ben sadece