Ali:Emin misin?
Furkan:Kızlar kafeye gitmiş bir adam senin onu çağırfığını söylemiş kızlar da adamın peşinden giderken biri Eylülü saçından tutup arabaya bindirmiş diğeri de Gökçenin kafasına vurup bayıltmış.
Ali hızlıca kalkıp odadan çıktı bende peşinden gittim.
Furkan:Bir şey yapacak mısın?
Ali:Deniz................ Kafesinin yanındaki parkın kamera görüntülerini getir hemen. Çabuk!
Furkan:Sana diyorum.
Ali:Sen şimdi git bir gelişme olunca haber veririm. Gökçe yalnız kalmasın
Furkan:Saol.
ALİ
Deniz görüntileri getirince incelemeye başladım. Plaka belliydi. Hemen plakayı araştırdık. Çok acemice çalışmışlardı. Arabanın yerini tespit ettik. Ekip arabasına binip yola çıktık. Arabanın olduğu yere gelince indik. Belimden silahımı alıp yavaşça depoya doğru ilerledim. Arka taraftan depoya girdim. İçeri baktığımda Eylülün başında 3 kişinin olduğunu gördüm. Konuştuklarını dinlemek için ilerlediğimde kovaya çarpınca ses çıktı.
X:Kim var lan orada?
Ali:Siktir ya
X:Oo polis beyimiz gelmiş. At lan silahını
Silahı yere bırakınca adam beni Eylülün olduğu yere götürdü.
Eylül:Ali!
Kurtulacağımızı söylemek için gözlerimi kapatıp açtım. Adam beni Eylülün önünde diz çöktürüp kafama silah dayadı.
Eylül:Ali korkuyorum.
Hiçbir şey söylemedim
X:Buraya gizlice girmenin hesabını kesicez birazdan Ali bey.
Ali:Beni öldürsen bile kurtuluşun olmayacak. Etraf polislerle çevrili.
X:O zaman önce bu kızdan başlayalım. Ne dersin komiser?
Ali:Polisler seni öldürmez ama öyle bir şey yaparsan burada gebertirim seni.
X:Vay be. Görüyor musun seni nasıl seviyor? Şanslısın. Ama buraya kadar.
"Kaldır ellerini polis"
Adam silahı elinden düşürüp ellerini havaya kaldırdı. Diğerlerine aynı şekilde. Hemen yerden kalkıp Eylülün yanına gittim. Sandalyeye bağlı olan ellerini ve ayaklarını çözdüm. Kalkınca hemen bana sarıldı.
Eylül:Çok korktum bir şey yapıcaklar diye.
Bir elimi beline sardım diğer elimle saçını okşadım sakinleşmesi için.
Ali:Tamam geçti geçti. Sakin ol.
Hıçkırık sesi duymaya başlayınca ağladığını anladım. Geri çekilip yğzünü avcumun içine aldım.
Ali:Tamam geçti. Hadi gel çıkalım.
Eylül:Çok teşekkür ederim.
Ali:Şş tamam hadi.
Arabayla karakola gittik. Eylülün ifadesini aldıktan sonra benim odama götürdüm. Orada oturdu. Karakola Eylülün ailesi girince odama götürdüm.
"Kızım"
Eylül:Babacığım
Eylül tek tek sarıldı ailesine bende sandalyede oturup onları izledim.
"Ali oğlum çok saol sen olmasan"
Ali:Bana da Furkan haber verdi. O söylemese haberim olmazdı.
Eylül:Baba Ali beni kurtarmak için kendi canından oluyordu neredeyse.
"Öyle mi?"
Ali:Bu benim görevim. Dışarıda ekip vardı o yüzden güvenli şekilde girdim içeri.
Eylül:Baba artık gidelim mi? Uyumak istiyorum.
"Tamam kızım hadi gel"
Eylül:Siz gidin gelicem ben
Eylülün ailesi çıkınca Eylül yanıma geldi.
Eylül:Ali çok teşekkür ederim.
Ali:Tamam Eylül yeter artık daha ne kadar teşekkür ediceksin.
Gülümseyip bana yine sarıldı. Aydılınca gözlerimin içine bakıp dudağıma kısa bir öpücük bırakıp hızlıca odadan çıktı. Bende işlerime döndüm.
EYLÜL
Ali ilk defa bu kadar sıcak davranmıştı. Bunu fırsat bilip hem sarıldım hem de öptüm. Eve gelince de kendimi yatağa bıraktım.
Sabah yine hazırlanıp karakol yolunu tuttum. Ali odasında önünde dısyalarla saçı başı dağılmış şekilde uğraşıyordu.
Ali:Fadik kahve istemiyorum.
Hiçbir şey söylemeden kapıyı kapatıp yanına doğru gittim.
Ali:Fadik sen ne zamandan beri topuklu ayakkabı giyiyorsun.
Elimi saçlarına götürdüm.
Ali:Fadi-Eylül?
Yaklaşıp dudaklarına dünkinden daha uzun bir öpücük bıraktım.
Ali:Napıyorsun sen?
Eylül:Teşekkür için.
Masaya yaslanıp konuştum
Ali:Dün iki yumuşak davrandım diye şımarmadın umarım.
Eylül:Hadi ama sende benden hoşlandın artık itiraf et. Hem dün söylediklerin hala aklımda.
Ali:Furkana sözüm olduğu için söyledim onları ben seninle bir ilgisi yok.
Söylediklerinden sonra yüzüm düştü.
Eylül:Ya sen niye böyle davranıyorsun?!
Ali:Sesini yükseltme
Eylül:Yükseltirim. O kadar peşinden koştum hiçbir şey yapmadın! Ya hiç mi etkilenmedin benden!
Ali:Düzgün konuş benimle sesini yükseltemezsin burada
Eylül:Ya anlasana! Senden hoşlanıyorum! Ya ben Eylül Acar her gün buraya geliyorum seni görmek için ya! Farkında mısın bunun?!
Ali:Çık dışarı
Eylül:Ne?
Ali:Çık dışarı dedim sana!
Eylül:Gerizekalı.
Eve girdiğimde herkes odasındaydı. Bende odama gittim.
Gökçe:Ee naptın? Aliyi hallettin mi?
Eylül:Ali falan yok artık. İ
Gökçe:Ali niye yok?
Eylül:Çünkü gerizekalının teki.
Gökçe:Red yedin demi
Eylül:Evet
Gökçe:İyi olmuş. Ben sana dedim o bakmaz diye.
Eylül:Of Gökçe çık ya
Gökçe gidince uyumaya çalıştım. Ama olmadı yine aklıma Ali geldi. Telefonumu alıp aradın.
Ali:Ne var?
Eylül:Ali konuşabilir miyiz?
Ali:İyi konuş
Eylül:Bir yere gitsek.
Ali:Şuan çıkamam adres atıyorım gel.
Eylül:Tamam.
Attığı adrese gittiğimde küçük bir evle karşılaştım. Kapıyı çalınca Ali açtı.
Ali:Hoşgeldin
Eylül:Hoşbuldum.
Ali:Noldu ne konuşacaksın?
Eylül:Şöyle... Şey... Ben bugün sana çok kaba davrandım özür dilerim.
Ali:Sorun değil bende iyi davranmadım. Bende özür dilerim.
Eylül:Bir de şey artık her zaman karşına çıkmıycam sık boğaz etmiycem çünkü senin benden hoşlanacağını sandım. Sen beni reddedince yediremedim zorladım. Ama buraya kadar. Bırakıyorum yani. Görüşürüz
Koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerledim tam kapıyı açacakken Ali kokumdan tutup kapıya yasladı beni.
Ali:Seni hiçbir zaman sevmiycem senden hiçbir zaman hoşlanmıycam Eylül Acar.
Hiçbir şey demeden arabaya bindim. Sen görürsün Ali Göktürk.
Furkan:Olmaz Eylül
Eylül:Abi lütfen
Furkan:Napıcaksınız benim evde ya
Eylül:Parti.
Furkan:Aslı gelicek mi?
Eylül:Tabiki
Furkan:Bende gelicem
Etlül:Hayır gelmeyeceksin
Furkan:Niye hanımefendi
Eylül:Çünkü şey benim sevgilim gelicek ondan
Furkan:Ha bunu söylerken çekinmiyorsun ben gelirsem mi çeküniceksin?Hem o da geliyor mu?
Eylül:Kim?
Furkan:Ali
Eylül:Bilmem çağırırız gelirse gelir
Furkan:İyi bende gelicem o zaman.
Eylül:Ya abi.
Furkan:O Ali kafa çocuk arkadaş oluruz ne güzel.
Eylül:Of ya of.
Ertesi gün.
Abimin evini hazırladık tek eksik Aliydi. Kapı çalınca açmaya gittim. Kapıda Ali vardı. Kapıyı açınca önce beni süzdü sonra içeri girdi.
Furkan:Ali hoşgeldin
Ali:Hoşbulduk.
Ceyhun:Eylül canım bu kim?
Eylül:Şirket ortağının çocuğu.
Ceyhun:He merhaba ben Ceyhun Eylülün sevgilisi
Ali:Bende Ali memnun oldum.
Memnun mu oldun? Aptal Eylül neden böyle bir oyuna girdin ki sen?
Ceyhun:Ee Ali sen sizin şirkette mi çalışıyorsun?
Ali:Hayır. Polisim.
Ceyhun:Baya polis, işin gücün yok hızsız yakalamaya çalışıyorsun yani
Ali:He işsizim ya ben sizin gibi safların mallarını çalanlarla uğraşıyorum işte.
Eylül:Iı ben içecek bir şeyler getiricem ister misiniz?
Gökçe:Oluur
Furkan:Benim bu çocuğu hiç gözüm tutmadı.
Ali:Niye?
Furkan:Salağın teki de ondan. Sorduğu soruya bak.
Ali:Amaan boşver
Aslı:Sanane Furkan istediği kişiyle takılır
Furkan:Aslıcım o benim kardeşim ya hani üzülmesini istemem.
Aslı:Ya aşkım sakin olsana sen. Eylül üzülür mü sence? Şuana kadar bir erkek yüzünden yüzünün düştüğünü bile görmedik.
Furkan:Olabilir. Ama korkuyorum birisi çıkıp üzecek benim kardeşimi diye
Ali:Onları bu kadar sık boğaz etme. Bu sefer sana bir şey anlatmaktan korkarlar
Furkan:Öyle mi?
Aslı:Öyle tabi. Ne güzel şimdi her şeyi anlatıyorlar sana
Furkan:Ama Eylülü üzerse dalarım
Ali:Tamam dalarsın.
