Neredeyse akşam olmak üzereydi hava kararmaya hafif hafif başlamıştı. Bende hailey'in" kötüysen gitmeyiz."ısrarlarına rağmen akşamki ateş başı planında buluşacaktık.
Hailey elinde pembe ve kot şortu arasında seçim yapmaya çalışıyordu. Aslında akşam justinle yatacağını söylemişti ama nedense hala bavulu benim odamdaydı.
"Tamam kot olanı giyeceğim!!!"diye bağırdığı da gerçek dünyaya dönmeyi akıl edebilmiştim.
"Tanrıya seçim yapmanı bitirdiğin için şükür kurbanı keseceğim hailss."dedim dalga geçerek
"Ne ara müslüman oldun sen?"dedi gözlerini kısarak
"Olmadım."dedim kısaca
"Her neyse bir an önce gitsek iyi olacak sevgilimi bekletmek istemiyorum."dedi gülerek
"Ayy tamam be!"dedim ve üzerimize bir hırka alıp çıktık.
Sanırım bu gerizekalılar taa ormanın en dibine gitmişti.
"Hadi ama daha ne kadar yürüyeceğiz ? Yemin ediyorum burdan New York'a daha kısa mesafe var."derim itiraz edercesine
"Gelmek üzereyiz... Hatta geldik bak ateşe."dedi
Biraz ileriye bakınca orada bir ateş yakıldığını gördüm. Ve koşarak vardım oraya haileyde gelmişti ama gözlerim zaynla madisona kayınca keyfim kaçmış gibi hissettim.
Ama umursamıyor gibi yaptım olaydan daha çok bir zaman bile geçmeden sevgili yapmıştı bu adil değildi.
Hailey doğruca justinin yanına oturdu bende hailey'in yanına oturdum haliyle Abel ve hailey'in ortasına oturmuş oldum.
O sırada Justin eline gitarı aldı. "Evet bayanlar baylar ne çalayım?"dediğimde kimse ses cıkarmayınca hailey "İstediğini çal aşkım."dedi
"Tamam bebeğim ozaman bu şarkı sana geliyor."dedi
As long as you love me yi söylüyordu. İlgimi çekmemesine dikkat ediyordum. Ama şarkının bazı bölümleri çok hoşuma gitmişti.
"Askerin olacağım, kızım seni değiştirmek için günün her saniyesi savaşacağım."
O bana bu duyguyu hiç yaşatmamıştı açıkçası ona fırsat vermemiştim. Bu biraz olsun kendime kızmama sebep oluyordu ardından Justin tekrar o harika sözlerden bir parça söyledi.
"Stres yapma , ağlama , uçmak için kanatlara ihtiyacımız yok, sadece elimi tut. Beni sevdiğin sürece aç olabiliriz evsiz olabiliriz kırık olabiliriz beni sevdiğin sürece platinin olurum gümüşün olurum altının olurum."
Bu sözlerden sonra artık şarkıda kaybolmuştum Justin şarkıyı söylerken haileye bakıyordu. O an justinin benim için ne kadar imkansız olduğunu anlamıştım ama buna rağmen beni gerçekten seven birini kaybetmiştim zayn'i.
Şuan kendime şunları söyledim Justin hakkındaydı belki "değerliydi yalan yok ama değer miydi?" İşte buna söyleyecek bir şey yok gerçekten değer miydi?
Değmezdi... dedim içimden ve kafamı Zayn'a dönderdim Madison onun omzuna yaslanmıştı o sırada gözlerimi Zayn'a diktim ve bir saniye kadar göz göze geldik ama hemen gözerimi kaçırdım.
"Sel sende şarkı söylemek ister misin?"dedi Justin
"Hmm yok sağol."dedim
"Hadi ama sel bize perfect söylemene ihtiyacımız var."dedi
Onları kırmadım ve kafamı salladım. Justin melodiyi çalmaya başlamıştı.
Different inflection when you say my name.
(Adımı söylediğinde farklı bir ses tonu)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Spark(zaylena)
Fanfiction"Aşk, tutku kıvılcımında tutuşup özlem ateşinde yanmaktır."