5. Bölüm

616 68 12
                                    

Chanyeol, bardan içki tepsisini alıp müşterilere doğru ilerleyen Baek'in alışılmadık şekilde telaşlı tavırlarını izledi. Genç genellikle kayıtsız bir zarafet ve güvenle masalar arasında gezinirdi. Ama şu anda Chanyeol'a yine o kediciği hatırlatıyoruz. Bakışları sürekli etrafta geziniyordu ve bu gece birden fazla kez irkilmişti. Hareketleri klasik paranoyanın izlerini taşıyordu. Asıl mesele, bunun sebebinin Mullineaux mu, yoksa aslında Baek'e ait olduğundan şüphelendiği o şifreli tehdit mesajı mı olduğuydu. Baek, birisi elini omzuna koyduğunda Chanyeol'u haklı çıkarırcasına yerinden sıçradı ve koca bir tepsi dolusu birayı döktü. Chanyeol yeterince hızlı ilerlemeyen insanları geniş omuzlarıyla yarıp kalabalığın içinde ilerledi. Yanına gittiğinde Baek, kırık cam parçalarını toplamak için eğilirken Skid Row grubunun tişörtünü giymiş bir adamı özür dileyerek sakinleştirmeye çalışıyordu. Herifin pantolonuna bakılacak olursa dökülen biraların çoğunun kurbanı olmuştu ve bu yüzden acayip sinirliydi. Chanyeol, Baek'in önüne geçip Skid Row'un karşısına dikildi. 

"Geri bas dostum. Kaza oldu. Çocuk özrünü de diledi." 

"Özür dilemesi pantolonumu temizlemiyor pislik herif. Aptal önüne bakmalıydı." Chanyeol çenesini sıkıp her iki yanındaki ellerini yumruk yaptı. Bir, iki, üç... Tam bir klişe olsa da sayı saymak, kendisini sinirlendiren her gerzek yüzünden Hulk'a dönüşüp yumruğu basmaktan kendisini alıkoyan yollardan biriydi. Bir o, bir de tamamen ayık olmak... Ama sayılar bu defa onu rahatlatmak yerine içindeki canavarına teslim olmadan önce ne kadar süresi kaldığını gösteren bir geri sayım gibi hissettirdi. Canavar çıkamadan olayı farklı bir şekilde halletmeliydi.

Utanmaz gibi arkadaşlarıyla birlikte gece boyunca ücretsiz içmek isteyen şerefsizle uğraşma işini Dongwo'yu devreden Chanyeol, kırık camları tepsisine toplamaya çalışan Baek'in yanına eğildi. "iyi misin?" diye sordu kulağına doğru. Vücudu irkilince Chanyeol resmen, onun korkudan bir yıl yaşlandığını gördü. "Kahretsin!" dedi genç  büyükçe bir cam kırığını yere düşürerek. Chanyeol, Baek'in elini çevirince avcunun üst kısmındaki derin kesiği ve akan kıpkırmızı kanları gördü. "Gel benimle." 

"Bir dakika, burayı toparlamam..." 

"Hayır, gerekmiyor," dedi Chanyeol beyaz tişörtünü üzerinden çıkarıp eline sararken. Yoksa böyle kanadığı için ta ofise kadar yerlerde iz bırakırdı. Chanyeol, kolunu beline dolayarak Baek'i kaldırdı ve itirazlarına aldırmadan arka tarafa götürdü. Mekânın işletme kısmına çıkan koridora daha gelmeden Chanyeol, barmen yardımcılarından birine kimse yaralanmadan önce ortalığı temizlemelerini söyledi. Sonra da Baek'i Lou'nun boş ofisine götürüp kapıyı kapadı. "Lütfen şunu keser misin?" dedi Baek. "İyiyim ben." 

"Buna ben karar vereceğim. Otur." Chanyeol ilk yardım kitini alırken genç bıkkınlıkla ofladığını duyunca sırıttı. Baek, Lou'nun sandalyesi yerine masasına oturmaya karar verdi, Chanyeol tabii ona hak veriyordu. Lou iri yarı bir adamdı ve bolca da terlerdi, üstelik her gün duş almaya da pek düşkün olduğu söylenemezdi. Plastik kutuyu açan Chanyeol, ihtiyaç duyduğu bütün malzemeleri çıkarıp bunları masaya dizdi. "Eline bakayım." Baek tereddütlü bir şekilde elini uzatarak Chanyeol'un tişörtü açmasına izin verdi. Chanyeol tişörtü çıkarıp çöpe attı, zaten temizlemenin imkânı yoktu. Yenisi için Lou'ya para ödemesi gerekecekti. Gerçi bunu üniforma yapan tek şeyin, göğsünün sol tarafında siyah harflerle yazılmış "Lou's Rivervievv" logosu olduğu düşünülürse Chanyeol keçeli kalemle beyaz tişörtlerinden birini pekâlâ boyayabilirdi, ihtiyar da aradaki farkı hayatta anlamazdı. 

Birkaç alkollü mendil çıkarıp nazik bir biçimde genç olanın elindeki kanı dışarıdan başlayıp avcuna doğru ilerleyerek temizledi. Gencin  dizlerinin kendi üst bacaklarına nasıl değdiğini, yumuşak nefeslerinin elini nasıl okşadığını, nasıl ilkbahardaki leylaklar gibi koktuğunu fark etmemek için canını dişine taktı. Dün gece aceleyle yanından ayrıldığından beri onu düşünmeden edemiyordu. Gerçi dürüst olması gerekirse onu Lou'nun yerinde çalışırken gördüğü ilk günden beri fazlaca düşünüyordu. Baek, onun için yasak bölgedeydi. Her ne kadar bir erkek arkadaşı olsa da Chanyeol'un, herif kodese girmeden önceki ay boyunca gözlemlediği kadarıyla o ikisi ancak Chanyeol ile Jongin kadar çift sayılırdı. Chanyeol araya girmek istese Baek'in erkek arkadaşının onunla kavgaya bile tutuşmayacağını hissediyordu. Ki bu da hiç mantıklı değildi çünkü Chanyeol'un öyle bir sevgilisi olsa onu elinden almaya çalışan herkesi öldürebilirdi. Sorunun kökeniyle tanışın lütfen. İşte tam da şu öldürme meselesi yüzünden Baek'i bir iş arkadaşından daha fazlası olarak göremezdi. Chanyeol ilişkilerinde bağlanmadan takılırdı ama bu gizemli çocukta bir şeyler ona bir gecenin -hatta birçok gecenin-yeterli olmayacağını söylüyordu. 

kafes dövüşü 2 || chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin