26. Bölüm

410 50 8
                                    

Chanyeol öfkeyle titriyordu. Dikkatsiz davranmıştı ve şimdi Baekhyun, aşırı derecede tehlikeli bir durumun ortasında kalmıştı. Tek yapması gereken, her şeye son verecek bir çözüm buluncaya dek onu güvende tutmaktı. Ama bunu bile becerememişti. Ona karşı hissettiklerinin muhakemesini etkilemesine izin vermişti. Belki de onca yıl önce Janey'yle olan durumda asıl sorun alkol değildi. Belki de işin içine duyguları karıştığında doğru dürüst düşünme becerisini yitiriyordu.

Amma da ironikti. Birine ne kadar çok değer verirse onu o kadar az koruyabiliyordu. Ama işin özüne bakıldığında bunun sebebinin bir önemi yoktu. Önemli olan tek şey, ona yakın olan kişilerin daima zarar görüyor olmasıydı. Bu durum da bir istisna değildi. Sicoli, kendisini gebertinceye dek dövmekle meşgul olduğu için henüz planlarını açıklamamıştı ama Chanyeol'un bazı ihtimaller hakkında gayet iyi bir fikri vardı. Üstelik bunların hiçbiri de iyi değildi. Uyanıp da Sully ve Vinnie'nin kendisini kelepçeleyip ağzına bez tıktıklarını görünce Baekhyun odada olmadığı için çok rahatlamıştı. Sicoli ve haydutları tehditlerini savurup planladıkları şeyleri onun üzerinde gerçekleştirdikten sonra Baekhyun dönmeden çeker giderler diye ummuştu. Ama sonra Sicoli adamlarına, gidip oğlanı bulmalarını emrettiğinde Chanyeol ilk kez Baekhyun'un sonunda aklını başına toplayarak onu terk etmiş olması için dua etti. Nova'nın anahtarlarını alarak tüymüş olmasını ve bir daha ardına bakmamasını umdu. Maalesef Baekhyun sadece kahvaltı etmeye inmişti. Ve işte Chanyeol, Baekhyun'un başının belada olduğunu öğrendiğinden beri yapmak istediği tek şeyi, yani onu korumayı becerememişti. Baekhyun ileri doğru bir adım atıp Chanyeol ile Sicoli arasında durdu.

"Bak, sana borcu ödemek için ne gerekirse yaparım, yeter ki onu bu işin dışında bırak. Onun bunlarla hiçbir ilgisi yok."

"Tabii ki de var," diye söylendi Chanyeol. "Yeni anlaşmayı bozan benim Sicoli. Onun borcunu da benim borcum kabul et ve çocuğu bırak. Sana benim kadar para kazandıramaz."

"Ah, o kadar emin olma dostum." Sicoli'nin bakışları, aksak bir koyunu süzen kurt gibi Baekhyun'un vücudunun üzerinde gezindi. "Doğru müşteriyle ondan epey para kazanabilirim." Kelepçelerdeki zincirler, Chanyeol onları çekiştirdiğinde zangırdadı; sonunda metalin tenini yakışını ve ön kollarında süzülen ılık kanı hissetti. Adama tek gözüyle ters ters bakan Chanyeol, "Cesedimi çiğnemen gerekir, şerefsiz herif," dedi.

"Evet, o da olacak," diyerek ona hak verdi adam., "Çünkü sana hayvan gibi para kazanman için son bir şans veriyorum Park. Bir daha sıçarsan seni öldürmekle yetinmem, her ikinizin borcu için sevgilini kullanmak zorunda kalırım."

Chanyeol, omuzları dik bir şekilde en kötü kabuslarını canlandırma tehdidinde bulunan iblisle yüzleşen Baekhyun'un renginin soluşunu izledi. "O zaman neden bunları geçip garanti işi yapmıyorsun? Beni al ve bu lanet olasıca şeyi bitir artık."

"Baekhyun! Kapa çeneni!" Baekhyun, başını ona çevirince gözlerinde, dökülmemesi için dua ettiği yaşları gördü. Ona bağırmaktan nefret ediyordu ama Sicoli teklifini kabul ederse Baekhyun sonsuza dek kaybolurdu. Chanyeol'un onu bulma, kurtarma imkânı kalmazdı. "Bu hiçbir zaman senin savaşın olmadı," dedi Baek ona. "Hayatını benim için riske atmana daha fazla izin veremem. Seni çok seviyorum." Onun arkasında duran Sicoli ayağa kalkarak yatağın ucuna geldi. "Ne kadar dokunaklı ama ikiniz de burada kuralları benim koyduğumu unutuyorsunuz. Bu yüzden işler şöyle yürüyecek." Sicoli eliyle bir işaret yaptı. Sully elinde bir bantla yaklaşırken Vinnie de Baekhyun'u kollarından yakalayıp yataktan uzaklaştırdı. İşler ciddiye biniyordu ve Chanyeol bunu durdurmak için ne yapacağına dair hiçbir fikri yoktu.

"Cumartesi günü Dört Çarpı Dört'teki şampiyonluk maçına çıkacaksın. Bu defa gerçekten de üçüncü rauntta yenileceksin. Bundan emin olmak için de iş bitene dek çocuk bende kalacak."

kafes dövüşü 2 || chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin