19. bölüm

524 54 15
                                    

Keyifli okumalar dilerim❤️




Baekhyun arabasının üstünde oturmuş, Chanyeol'un Suzuki'sini kükreyerek sürüşünü izledi. Adamın onun üzerindeki esnek duruşuna, Lou'nun park yerine yanaşırken yana yatırdığı makineyle bedeninin mükemmel uyumuna bayılıyordu. Chanyeol motoru onun yanına park edip cüssesiyle tezat oluşturan bir zarafetle bacağını savurarak indi. Güneş gözlüklerini kafasına iterek dudağının bir kenarını yukarı kaldırdığı seksi bir sırıtışla ona doğru gelmeye başladı. Lanet olsun, bu adam ona bakınca bile midesinde kelebekler uçuşuyordu. Baekhyun'un gün içinde onu düşünmediği bir saniye bile yok gibiydi. Romantizm ve aşk alanlarında uzman değildi ama temel bilgisiyle bile bu Güneyli dövüşçüye fena hâlde âşık olduğunu söyleyebilirdi. "Selam güzellik," dedi adam Baekhyun'un bacaklarının arasına yerleşerek. "Burada karşılaşmak ne hoş." Baek'in gözleri ışıldadı ve kollarını adamın boynuna doladı. "Değil mi? Seni görmeyeli yıllar oldu."

"Aynen öyle," diyerek şakalaşmaya devam etti. "Herhâlde bir saat falan oldu. Yani mesele sen olunca benim açımdan yıllar geçmiş gibi geliyor." Baekhyun güldü ve adamın öpücüğünü büyük bir istekle kabul etti. Yeol şaka yapmıyordu. Birbirlerini görmeyeli en fazla bir buçuk saat olmuştu. Bütün hafta da neredeyse hep böyle geçmişti. Tek ayrıldıkları zaman kıyafetlerini değiştirmek için evlerine döndükleri anlardı. Murphy'yi - pisicikleri- bile geceyi nerede geçirdiklerine bağlı olarak yanlarında taşıyıp duruyorlardı. Chanyeol ile olmak, Baekhyun için nefes almak kadar kolaydı. Dünyadaki en romantik ya da sevgisini en belli eden adam sayılmazdı. Ama onu, Baek'in bile kendisini anlayamadığı şekilde anlıyordu. Adeta neye, ne zaman ihtiyaç duyduğunu hissedecek şekilde yakındı ona. Ama Chanyeol, hâlâ Baekhyun için bir muammaydı. Adamın geçmişiyle ilgili sadece birkaç şey biliyordu ve Baekhyun ona sorular sorduğunda Chanyeol ya konuyu değiştiriyor ya da doğru düzgün araştırma yapamayacak bir hale gelinceye dek ona birkaç orgazm yaşatarak becerikli bir şekilde dikkatini dağıtıyordu. Baekhyun her ne kadar onu daha yakından tanımak istese de harika hissettiren hileli taktikleri yüzünden ona kızmakta zorlanıyordu.

"İşe gitmeye hazır mısın?" diye sordu Chanyeol sonunda dudaklarını bıraktığında. Baekhyun şüpheli bir ifadeyle kaşını kaldırdı. "Duruma göre değişir. Bu gece bana ne kadar bahşişe mal olacaksın?"

"Kaç tane pisliğin poponu ellemeye çalıştığına göre değişir." Baek burnundan soluyarak ellerini beline koydu. "Tamam, bak ne diyeceğim," dedi Chanyeol ve göğüsleri birbirine değene dek onu kendine çekti. "Benim yüzümden kaç tane mankafanın sana bahşiş vermediğini not al." Chanyeol eğilerek kulağını emdi ve hafif bir pıt sesiyle bıraktı. "Ben de bu gece o kadar boşalmanı sağlayayım." Bahşiş kaybetmek birdenbire gözüne o kadar da kötü bir şey gibi görünmedi. Hafif tiz bir sesle bunu kabul etti, sonra da anlaşmayı bataklık bölgesinin öğlen sıcağıyla kapışacak yakıcılıkta bir öpücükle bağladılar. Nefes almak için ayrıldıklarında Chanyeol onun arabadan inmesine yardım ettikten sonra benzin deposundaki naylon çantayı aldı. Buna cüzdanını, güneş gözlüklerini ve sarhoşun teki içkisini döker -ya da kanını bulaştırır- diye yanında taşıdığı yedek tişörtü koyuyordu.

Barın arka kapısına yöneldiklerinde iki adam köşeyi döndü. "Hey, işte orada. Park Loey!" diye seslendi uzun olan. "Nasıl gidiyor dostum?" Chanyeol bir anda durup Baekhyun'u yanına çekmek için kolunu yakaladı. Biraz gerilerek bedenini hafiften onunkinin önüne geçirdi. Adamlar onu tanıdığı için Chanyeol'un neden rahatsız olduğunu merak etti. Kendisi ve Dongwoo hariç onun gerçek ismini buralarda kimsenin bildiğini sanmıyordu. "Beyler!" diye karşılık verdi Chanyeol. "Burada ne arıyorsunuz?"

"Bu kadar kaba olma," diye ihtar etti adam. "Neden bu yakışıklı ile bizi tanıştırmıyorsun?" Chanyeol'un çenesindeki kaslar seğirdi. "Bu Baekho," diye söze başladı Chanyeol. Baekhyun, takma adını kullanmasına memnun oldu. Artık açığa çıkmış olmasına rağmen tüm duvarlarını indirmeye henüz hazır değildi. "Baek, bunlar Sully ve Vinnie..."

kafes dövüşü 2 || chanbaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin