GİRİŞ

22K 640 137
                                    

Başlama tarihi: 18 Aralık 2014 

Bittiği Tarihi: 22 Ağustos 2017

Yeniden yazıldığı tarih: 20 Eylül 2022

Erkek karakterimiz ikinci bölümde yer alacaktır.

Yıldızı parlatmayı unutmayın. Keyifli okumalar...

DUYURU: Profilimde yeni başladığım kitabıma desteklerinizi bekliyorum canlarım. 

Adı: Mahluklar ve Adamlar

Türü: Fantastik/ Romantik 



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



ALABORA

GİRİŞ

Derler ki bazen hayatta geri çekilip kendini dinlemek lazım.

Erkenden kalkıp hayatı olabildiğince yaşamak...

Mevsimler geçerken güzel hatıralar oluşturmak...

İleride yaşanacak problemleri düşünmek yerine anda kalabilmek...

Rüyaların bir gün gerçekleşeceğine inanmak...

Kâbuslarda takılıp kalmak yerine masalları dinlemek...

Ama masallarda da kötü karakterler olduğunu unutmamak...

Nasıl bir yaşama sahip olmak istediğini düşlemek lazımmış.

Ben sessiz bir harfim.

Kimsesizim.

Yabancıyım.

Buradayım ama öyle yokum ki.

Hiçbir zaman kendi hikâyemin başkarakteri olmadım. Aynadan baktığımda gencecik birini görüyorum. Anneme benzediğimi söylerler, onun gibi güzel olmak gururumu okşardı bunca zaman ama şimdi, aynaların parçaları tenimi deşip beni öyle çok kanatıyor ki bir gün kan kaybından öleceğimi sanıyorum.

Gördüğüm yansımam anılardan ibaretken nasıl bakarım kendime? Bakamıyorum artık kendime, bu bana acı veriyor. Annemden sonra toparlanamadım, ondan önce de hiçbir zaman iyi olmadım.

Kimseye ihtiyacımız yok aslında. İnsan kendine sahip çıkabildiğinde kim önünde durabilirdi ki? Kim onu yağmalamayı göze alırdı?

Sömürge olanlar direnişe geçmeyenlerdi.

Belki de ben babam tarafından bu yüzden sömürüldüm. Kendime güvenmemem beni bir yok oluşa itti, hayatım alabora olurken öylece durup izledim.

Suyun dibindeyim.

Ölmek üzereyim.

Farkında olmama rağmen neden umursamıyorum?

Belki de aynadaki mavi gözlerime bile uzun süre bakamamadan kaynaklıydı bu.

Ne amacım ne de kendime ait hayatım var.

İnsanlardan uzaklaştım.

Kimsesizliğimde öyle kalabalığım ki derdi annem. Bunun ne demek olduğunu annemi kaybettiğimde anladım.

Annem neşe dolu biriydi, her zaman tek tabanca ama bir o kadar rengârenk bir ruha sahip. O, yalnızlığını fırsata çevirip üreten bir insandı.

Onun üretkenliğini yok eden tek bir adam olmuştu: babam.

Babam...

Birileri bir hikâye yazdı, babam o hikâyede başkarakterdi. Hayatımı istediği gibi düzenlerken ona asla karşı gelmemiştim.

Ta ki evleneceğini söylediği o güne kadar...

Başımıza gelen felaketlerde bazen hayat öyle insanlar karşımıza çıkartırdı ki her şeyde bir güzellik olduğunu düşünürdün.

O, hem benim başıma gelen en güzel şey hem de unutamayacağım felaketlerimden biriydi.

Tezatlık onun adıydı.

Bazı satırlar onun adıyla başlardı.

Ama henüz bilmiyordum.



Demirkan YÜCEL:


Yağmur Seçkin:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yağmur Seçkin:

Yağmur Seçkin:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin