16. BÖLÜM 🎈

457 34 2
                                    





Alaz ile konuştuktan sonra iki büyük masanın etrafında oturan egitmenlerin ve çaylakların yanına doğru yürüdük .  Hala sinirliydim . Bu adamın yakınımda olması beni huzursuz ediyordu . Yanlarına geldigimizde Kuzeyin yanına geçip oturdum . Güneşte hakanın yanına geçmişti , yani tam karşımdaydı ve yüzü asılmıştı . Kuzey bana bakıp yine ne yaptın dercesine bir bakış attığında

"Hiç öyle bakma kuzey hiç bir şey yapmadım" dedim .

Ardından semihin ayağıya kalkması ile kuzey başka birsey demeden ikimide ona döndük. 

"Evet gençler ve güzel bayanlar " dediğinde  son kısmı sırıtarak yüzüme bakıp söylemişti.

Sapık herif !

"Bildiğiniz üzere aldığınız eğitim sonunda küçük bir yarışma bulunuyor , o zamana kadar aldığınız eğitim boyunca birbirinizle kavga etmek serbest . Komplo kurmak serbest . Fakat yaptığınız şeyi misliyle takım halinde ödersiniz.  Haberiniz olsun . Kozlarınızı yarışmada paylaşırsanız " dediğinde Alev eğitmen devam etti. 

"Eğitim boyunca ortak alanlarınız sınırlı olacak . Takımlar birbiriyle iletişime geçmeyecek "  dediğinde sanrım takımların bağ kurmasını engelliyorlardı .

Semih ayağıya kalkınca ekibindeki eğitmenlerde ayağıya kalktı ve  çaylaklarına işaret verince onlarda eğitmenleri ile birlikte dış kapıya doğru yürümeye başladılar . Semih Alazin karşısına geçince ikisi de bir birine öldürücü bakışlar atıyorlardı. 

"Eğlenceli olacak " dedi semih .

"Şüphen olmasın " dedi Alaz . Ortamdaki soğuk hava tüylerimi ürpertirken aralarında ne olduğunu merak ettim .

Semih ve diğerleri kendilerine ait salonda eğitim görürken bizde kendi salonumuzda çalışıyorduk .  Ben yine koşu bandına ilerlerken buz dağının yerinde durduğunu anladığımda Arkamı dönüp ona baktım. 

"Çalışmıyormuyuz  ?" Dedim koşu bandını işaret ederek .

"Çalışıyoruz " dedi ve üzerinde durduğumuz minderi işaret etti . Dövüşmemi mi istiyordu ?

"Size vuramam henüz kendimi hazır hissetmiyorum " dediğimde alaycı bir gülüş ile ilerdeki dolaptan iki çift bant alıp tekrar yanıma geldi . Elindeki beyaz bantları bana fırlattığında tutmayı beceremediğim için yere düşmüşlerdi .

"Sar eline " deyip kendikilerini ellerine sarmaya başladı .

"Kendimi hazır hissetmediğimi söylemiştim " dedim direnerek.

"Hazırmısın diye sormadım " deyip işine devam etti .

Yerdeki beyaz bantları alıp elime rastgele sardım . Bir kaç adım da önümde durup işaret etti .

"Vur bana " dedi . Elimi rastgele savurup  yumruk atmaya çalıştım fakat başını hızla sağa çekerek kurtulmuştu.  Zaten hızlı değildim .

"Tek yapabildiğin bu mu?" Dedi sinir bozucu alaycı gülümsemesiyle . 

"Hazır olmadığımı söylemiştim " dedim umursamazca .

"Berbat bir yalancısın " dediğinde ikinci yumruğumdan da kaçmıştı . "Önce  kelebek ile korkup bağlantın olmadığı hakkında yalan söyledin şimdi de dövüşmeyi bilmediğin hakkında yalan söylüyorsun " diye devam etti . Durup yüzüne baktım. 

"Ne saçmalıyorsunuz yine ?" Dedim kaşlarımı çatarak .

"Saçmalamak ?" Deyip üzerime yürüdü.  Hızla gelip bana vurmak için yumruğunu savurduğunda ani bir refleks ile başımı eğerek kurtulmuştum .

K E L E B E KHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin