#1 Kötü Haber

280 45 179
                                    

Ellerim yaralarla doluydu. İki elimle onun kolunu kavramıştım. Ölülerin parmak uçları onun ayakkabılarına değiyordu. Neredeyse yetişecekler. Bırakmamalıyım. Bırakamam. Söylemesi çok kolay, bir cümleden ibaret. İki avcumun arasında bir ömür, bir hayat var. Birinin anıları, geleceğe dair umutları var. Kanayan ayak parmaklarım kiremitlere sürtünüyor. Üzerinde bulunduğumuz çatı çok dayanmayacak belli ki. Ağırlığımız yüzünden çökecek. Ellerimi çekmeli ve onu ölüme terk etmeli miyim? Yoksa yapmam gereken hayatım pahasına onu bırakmamak mı?

YILLAR ÖNCE

Donuk gözlerle mısır gevreği kutusuna bakıyorum. Bekar bir babanın evinin olmazsa olmazı renkli mısır gevreği. İçinden karanlıkta parlayan unicorn çıkartmaları çıkan gevrekten. Kızım her seferinde alalım diye tutturur ama çıkartmaları alır ve gevreği yemez.

Kaşığımı ılık süte bir kez daha batırırken gözüm koluma kayıyor. Gözlerimi daha da açınca anlıyorum ki uyku sersemliğiyle saatimi takmayı unutmuşum. Ağzımı peçeteye silip hızlıca üst kattaki yatak odama çıkıyorum. Mavi kordonlu saatimi koluma yerleştiriyorum. Kemerimi düzeltirken sevgilimle geçirdiğimiz o tatil aklımda. Türkiye'de küçük bir tatil kasabasındaki tatilimizde pazardan bana hediye almak için tutturmuştu Susan. O zamandan beri saatim olmadan dışarı çıkmam.

Hazır olmazsa olmazlardan bahsederken... Kızımın kahverengi çerçeve içindeki fotoğrafına öpücük kondurup tekrar merdivenlerden iniyorum. Adımlarımda ritim var.

Şimdi hazırım. Önce sevgilimi evinden ve sonra kızımı, annesinin evinden alacağım. Sevgilim ve kızımla ortak geçireceğim üçüncü randevu bu. Aralarındaki ilişki henüz yeni ama güzel ilerliyor. Bu gidişatı daha da güzelleştirmek için benim ortaya attığım bir fikir hafta sonu piknik yapmak. Hafta içi avukatlık büromda oluyorum. Amerika'ya taşındığımdan beri yaptığım tek iş.

Radyoda bir müzik var. Klasik bir sabah radyosu. Parmaklarımı direksiyona vurarak ritim tutuyorum. Islığım da araya karışıyor. Her şey yolunda. Yayın bir anlığına kesiliyor. Bant kaydında bir kadın sesi:

"Bu bir deneme yayını değildir. Tüm vatandaşların evlerinde kalmaları, dışarıda olanların hızlı bir şekilde kapalı alanlara geçmeleri, evlerine çok uzakta olanlarınsa en yakın sığınaklara yerleşmeleri şu an itibarıyla zorunlu kılınmıştır. Kaliforniya eyaletinde, Sacramento ile San Francisco sınırında bulunduğu saptanan bir alandan yayıldığı düşünülen ve kırmızı alarma sebep olan virüs-

Bu keyifli günümü bir grip salgını haberinin bozmasına izin verecek değilim. Bize çok yakın merkezli olması kötü ama 2021 yılındaki kadar kötü olacağını sanmıyorum. 2020 miydi yoksa?

Ben olanları düşünürken Susan'ın evinin önüne ulaştığımı fark etmedim. Arabanın kapısı açıldı. Beyaz uzunca elbisenin içinde, rujsuz pembe dudağı, pembe allığı ve minik kedi figürlü küpeleriyle tam bir piknik havasındaydı. Esintiyle havalandı elbisesinin eteği. Komik geldi. Bir filmin içindeyim gibi hissediyordum.

Arabaya yerleşti. Kemerini taktı. Beni öptü.

"Günaydın canım. Jennifer uyanmış mı?"

"Evet hazırmış. Bizi bekliyor."

"Onu görmek için sabırsızlanıyorum."

Susan'ın kızım Jenny'e olan yaklaşımı gerçekten çok hoşuma gidiyordu. Şanslıyım ki Jenny de ona kolay alışmıştı. Yarım saat sonra eski eşimin evine vardık. Vardığımız gibi kızım da dışarı fırladı.

"Babacığım!"

"Günaydın balkabağım! Atla bakalım arabaya."

Selin Jenny arabaya yerleşti ve kemerini taktı. Arkamdan gelen sese döndüm yüzümü. Bu eski eşim Laura'nın sesiymiş. Biraz kilo vermiş sanırım geçen haftadan bu yana. Yeni bir diyet yapıyor falan olmalı.

İSTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin