Bu insanların neyin nesi olduğunu düşünürken ayağımı bastığım ahşap parke gıcırdadı. Paulo kapıya doğru gelmeye başladı.
Kapıyı açarak,
"Özel hayata hiç önem vermemeniz beni hayli şaşırttı Bay Murat. Umarım geçerli bir açıklamanız vardır."
Murat: "Ben... Tuvaleti arıyordum. Bulamadım. Size sormak istemiştim."
Paulo: "Solda, üçüncü kapı. İyi akşamlar Bay Murat."Hızlı adımlarla uzaklaştı. Bahçede odun kırmaya geçti.
1 saat kadar sonra Sharon'ı buldum. Annemi özlüyordum ve görüp göremeyeceğimi sordum.
Sharon: "Üzgünüm ama henüz çok yorgun. Daha da yorulması onun aleyhine olur. Yarın size bir görüşme ayarlayabilirim sanırım. Umalım da anneniz çabuk iyileşsin."
Duyduklarım beni üzüyordu ama annemin iyiliği için onunla biraz daha ayrı kalabilirdik.
Vakit su gibi geçti ve gece oldu. Herkes uyumak üzere odalarına geçti. Karnım o kadar açtı ki uyuyamıyordum. Kızımın midesi bulanıyordu
"Üşüttün kızım. Kaç defa dedim soğuk su içmek yasak diye."
Jenny: "Üzgünüm baba."Susan çoktan uyumuştu. Jenny'yi de aramıza yatırdım. Gözlerimi kapattım. Ayak sesleri ve karnımın gurultusu uyumamı engelliyordu.
Sabah
Uyandığımda Jenny'yi yanımda bulamayınca endişelendim."Susie, uyan hayatım. Jenny'yi gördün mü?"
Susan: "Hayır görmedim. Muhtemelen tuvalete gitmiştir. Zaten uzun zamandır yalnız kalmıyorduk. Birkaç dakika beraber kalmaktan zarar gelmez"Gülerek söylüyor ve dudaklarımı öpüyordu.
1 Saat Önce
-Paulo
İçimden geçirdiğim tek şey hanımıma verdiğim sözü tutmaktı. Bir şekilde icabına bakmalıydım. Planımızda dönmeyen tek çark Susan ve Murat'ın tabağındaki etten yememesiydi. Yine de her şey kontrolüm altında.
"Grace. Anahtarlar hazır mı?"
Grace: "Evet Sir Paulo."
Paulo: "Sharon, bayıltıcı ilaçlar?"
Sharon: "Hazır efendim."
Paulo: "Güzel. Her şey eş zamanlı olsun istiyorum. Plan işlemezse biteriz. Ben beyaz odaya geçiyorum. Yerlerinizde bekleyin."Sallanan sandalyede oturan yaşlı kadın Zoe'nin olduğu odaydı beyaz oda. Liderimiz Zoe Over. Emirleri aldığımız, kıyametin ilk gününde bizi çiftliğine kabul eden o yüce insan.
Paulo: "Bayan Zoe, her şey yolunda. Akşam söylediğim gibi tek kusurumuz Susan ve Murat'a eti yediremedik. Onlar zehirlenmemiş olacaklar. Diğerleri muhtemelen çoktan bayılmıştır. Dediklerinizi gerçekleştirdikten sonra yine gelip rapor sunacağım. İyi geceler."
Tek kelime etmedi. Çekmecenin üstünde sudaki takma dişlerine bakıyor ve konuşmuyordu. Her zaman olduğu gibi pencere önündeki sallanan sandalyedeydi.
Odadan çıktım ve koridorun başına geçtim."Pozisyon alın."
İki elimin avuçları yukarı bakacak şekilde yukarı doğru kaldırarak:
"Şimdi!"Son kelimemin ardından tüm kapılar Grace'in verdiği anahtarlarla kilitlendi. Zaten baygın oldukları için kızıl kafalı kız ve Hintli çocuğu çuvala geçirip taşımaya başladılar. Ardından diğer oda, sol eli olmayan adam, Profesör Xavier ve iri adam paketlendi. Son oda en tehlikeli olan. Baygın olmayan bir lider ve esnek, çevik bir hanımefendi bizi o kapının arkasında bekliyorlardı. Uyanma ihtimallerine karşın Percy ve diğer adamlarımız içeri girdi. Arkalarından Sharon. Sharon'ın burnuna dayadığı ilaç sayesinde artık Murat ve Susan da bayıldılar. Şimdi küçük kızı çuvala geçirmek kaldı. Ondan sonra onları özel bölgeye taşıyacağız.
Şimdiki Zaman
-Murat
Önceki gün çok yorulduğumdan olsa gerek ayılamayıp Susan'ın dudaklarında tekrar uyuyakaldım.
Bir süre sonra irkilerek kalktım."Selin Jenny hâlâ ortada yok! Nereye gitti Susan."
Susan: "Hayatım korkma. Hadi gel gidip arayalım."Üzerimize sabahlıkları alıp kapıya yürüdük. Susan kapı kolunu çevirdi. Kol dönmüyordu. "Kilitli miyiz?" diye düşünüyordum. Nasıl olur da benim kızımı benden alabilirler?
Kapıya vurup bağırıyorum.
"Hakan! Raja! Conan! Duyan yok mu? Xavier orada mısın? Biri yardım etsin! Grace!"Kapının arkasından boğuk bir kadın sesi duydum.
"Merak etme. Hepsi iyiler. Yani şimdilik. Onları kurtarmak istiyorsan bu senin elinde. Eğer onları görmek istiyorsan anlaşma yapmalıyız."
Murat: "Yüz yüze ve aynı odada olmadıkça anlaşma yapmayı reddediyorum."
"Haklısınız Bay Murat."Kapı açıldı. Bastonuna dayanmış, ayağına kadar uzanan eteğini bir elinde toplamış, yürümekte zorlanan bir teyzeydi bu. Beyaz saçlarını tek bir tokayla sabitlemiş, kalın camlı gözlüklerini burnun ucuna indirmişti. Kamburu dikkat çekiyordu.
"Ben Zoe Over. Bu çiftlikteki düzeni koruyan kişi ve mülkün sahibiyim. Henüz tanışmamış olmamız büyük kayıp Bay Murat. Hakkınızda çok şey duydum. Raja'nın abisinin katili olmanız, eski eşinizin ve onun nişanlısının ölümüne karar vermeniz, grubunuzu buraya getirmeniz... Bunlar etkileyici şeyler."
Murat: "Raja'nın abisini ben öldürmedim. Laura çoktan dönüşmüştü ve Ron da dönüşecekti. Ayrıca siz bunları nereden biliyorsunuz?"
Zoe: "Raja haftalık raporlarında telsizde bahsediyordu. Sizi uzun zamandır bekliyoruz Bay Murat."
Murat: "Peki, anlaşma şartlarınızı dinliyorum."
Zoe: "Grubunuzdan en az 3 kişiyi bana bırakmanızı istiyorum. Bunlardan biri anneniz, diğeri Xavier olmak zorunda. Üçüncü sizin seçiminize kalmış. Ayrıca kurşunlarınıza, yiyeceklerinize ve kızınızın su tabancasına el koyacağım. Eğer bunları kabul ederseniz kalanlarınız yolunuza gidersiniz. Eğer etmezseniz, korkarım ki yaşlı annenizi kurtarmak uğruna gruptaki herkesi ölüme sürüklersiniz."Duraksadım.
"Bu bir anlaşma değil Zoe Over. Zayıflıklarımızdan faydalanamazsınız. Annemi nasıl vereceğimi düşünürsünüz? Ayrıca X'i anlıyorum. Yetenekli bir ilaçbilimci ve salgına çözüm getireceğini söylüyor. Peki ya neden annem? Neden kızımın oyuncağı?"Zoe: "Daha zeki olduğunuzu sanmıştım. Zombilerin sudan çekindiğini hâlâ çözememişsiniz demek. Bu çiftliğin neden hâlâ istila edilmediğini sanıyorsunuz? Çiftliğin etrafında belirli noktalarda fıskiyeler var. Çiftliğin çevresindeki çamur birikintilerinin sebebi bu. Su onlara acı veriyor Murat. Su tabancası da erzak arayışına çıktığımızda bunu yapmanın en kolay yolu olacak. Annene gelince... Dünkü etin tadına bakmamanız ne acı. O etle zehirlenenler ilaç yüzünden mi zehirlendi sanıyorsun Murat. İnsan eti yemek ilk zamanlarda mide bulantısı, ateş ve kusma yapar biliyorsun değil mi?"
"Ağzından çıkana dikkat et ihtiyar! Anneme ne yaptınız? Hepsinin hesabını soracağım! Annem nerede?"
Zoe: "Merak etme Murat. Annen yaşıyor. İki kolu dışında tüm parçaları yerli yerinde. Sadece iki kol servisi yapıldı dün akşam. Bugün bir bacak yetecek diye düşünüyoruz. Tabii anlaşma yapabilirsek onu canlı bırakmak da bir seçenek. Ama gitmesine izin vermeyeceğim."Susan elimi tutuyordu. Yüzüm donuktu. Sıfır mimik... Sadece gözlerimden yaşlar geliyordu.
Annemin iki kolu da bu yamyamlar tarafından arkadaşlarıma yedirilmişti. Muhtemelen şu an kızım ve dostlarım da akşam yemeğinde pişirilmek için sıra bekliyorlardı. Anlaşmayı kabul edip annemi, Xavier'ı ve bir arkadaşımı onlara yem edecek miydim? Etsem bile üçüncünün kim olacağını nasıl seçebilirdim? Anlaşma yapmazsam buradan hepimiz sağ çıkabilir miydik?Favoriniz kimdi?
Yaşayanlar:
Murat Adayeli
Susan McBride
Paulo Candle
Zoe Over
Grace
Sharon
Percy
OliveÖlüler:
Amrit Mahavir
Laura Wayles
Ronald Blake
Hope CliffBilinmiyor:
Jennifer Wayles
Conan Key
Raja Mahavir
Esma Adayeli (anne)
Selin Jenny Adayeli
Sophia Cliff
Xavier "X" Flores
Hakan Ulu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLA
Mystery / ThrillerBirbirinden oldukça farklı insanların birlik olup yaşayan ölülere karşı ayakta kalma mücadelesi... Bu hikayede başrol yok. Herkes ölüm tehlikesi altında