- Bıçaklar?
- Hazır.
- Silah?
-Yanımda.Odaya sessizlik çöktü. Tüm mühimmat hazır. Tek yapmamız gereken dışarı çıkıp o karanlığı alt etmek. Yaşayanlar kazanacak. Salgının 2. haftasını tamamladık. Artık üzülmek yok. Bu yaşantıya alışmalıyız. Yarı ölülerin üstesinden gelip huzurlu günlerimizi aramaya devam edeceğiz.
Aklımdan geçen cümleler bunlardan ibaretti. Hemen yanımda duran Ronald'ın , elindeki silahın güvenlik kilidini açtığını gördüm Conan'a uzattı. Onun arkasında duvara yaslanmış biri siyah biri koyu kahverengi çantaları sırtlanan Laura ve Conan vardı. Çanta alıyorduk çünkü Raja'nın kaldığı yazlık merdivenleri olmadığı için işimizi biritip koşmak için daha uygundu. Orada zaman geçirme ihtimalimize karşı suya ve birkaç konserveye ihtiyacımız vardı.
Gözlerim o anda kapının yakınındaki Susan'a kaydı. Jenny'yle sarılmış bizi izliyorlardı. Annemse eski ve tozlu televizyonun yanındaki tekli koltuğa dayanmış , gözleri kapalı. Dudakları kıpırdıyor. Fısıltılar duyuyorum. Belli ki dua ediyor.
-"Hadi şu piçi gebertelim"
Klasik Ronald. Küfürbaz Haydo. Öncelerde sevmezdim bu adamı. Şu son bir haftadır Jenny'ye yaklaşımını, Hakan'la iletişimini hatta anneme bile yardımını gördükçe ısınıyorum ona galiba. Bunları söylerken bile şaşırıyorum kendime.
Susan , meleğim benim. Vejetaryen olduğundan ve buna dayanamayacağını söylediğinden o bizimle gelmeyip Hakan'la birlikte anneme ve kızıma bakacaktı.
Raja'nın abisinden kalan 1 silah, bizdeki 1 bıçak ve tutabilmek için kalın yerlerine bez bağladığımız iki keskin ayna parçası. Yetersiz biliyorum ama o karartı etraftayken kızımın canı tehlikedeyken ben öyle uyuyamam rahat rahat.
Conan dediğine göre usta bir nişancıymış. Ona güvenesim yok. Yine çaresizlik konusunu açmama gerek yok sanırım. Nişancılığına inanmak zorundayım. Her an bizi vurabileceği bu tabancayı ona teslim etmek mecburiyetindeyim.
Kimler hazır?
Conan tetiği çekiyor,
Laura ayna parçasını sıkıyor,
Ronald kafasını sağa ve sola sallayarak boynunu çıtlatıyor. Bıçak bende.
Anlaşılan herkes tamam.Hakan'ın işaretiyle çıkacağız. Çünkü birinin pencereden Raja'nın işaretini onaylaması gerek. Raja'nın olduğu yazlığa bakan pencereden dışarıyı gözleyen Hakan "Şimdi!" diyor. Baş parmağı havada. Her şey yolunda işareti gibi 👍
Susie kapıyı açıp arkasına geçiyor kapının. Dışarı fırlarken arkamda sesler duyuyorum.
İngilizce.
"Mommy loves you sweetheart."
"Jenny loves you mommy."
Yani
"Anne seni seviyor bebeğim."
"Jenny seni seviyor anneciğim!"Yolun ortasına kadar ilerlerken karşıdan Raja bana doğru geliyor. Sırt sırta veriyoruz. Sırasıyla Ron ve Laura da bize katılıyor. Sırtlarımız bir kare oluşturacak şekilde birleşiyor. Ronald korkmuş görünüyor. Dördümüz arasında tek silahı olan Raja. Bu cesur genç yanımızda olduğu için çok şanslıyız. Conan yazlığımızın 5 merdiveninin en sonuncusunda bir dizi yerde diğeriyse kendine çekilmiş bir şekilde bekliyor. Uzaktan vuracağını söylüyor Karartıyı.
Evet artık yarı ölü hayvanlara Karartı demeye başlamıştık. Ron titredikçe ona sırtını dayamış Laura da tedirgin oluyordu. Bi süre bekledik. Bir ölü bize doğru gelmeye başladı. Sırtlarımızı ayırmadan ilerledik. Soğuk kanlılıkla bıçağımı kafasına geçirdim ve tekrar çıkardım. Bu ölü beden yere yığıldı. Sırtlarımızı yine ayırmadan eski yerimize dönerken Conan'ın silahının sesini duydum. Sahiden iyi nişancıymış. Sol kolunu göğüs hizasında tutuyordu. Sağ bileğini üstüne koymuş tabancayla nişan alıyordu. Sol elinin olmamasını avantaja çevirmişti. Bir ölüyü de o etkisiz hale getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSTİLA
Mystery / ThrillerBirbirinden oldukça farklı insanların birlik olup yaşayan ölülere karşı ayakta kalma mücadelesi... Bu hikayede başrol yok. Herkes ölüm tehlikesi altında