Üzerimi değiştirip camın önünde yere oturup hâlâ yağmaktan vazgeçmeyen kara baktım. Yıllar önce yine böyle karlı bir günde Sinan'ın annesinin doğum sancıları başlamış ve hemen hastaneye gitmiş olmaları gerekirdi. Annesi hemşire olduğundan belki de sancılara hastanede yakalanmış olabilirdi. Ya da belki izne ayrıldığından evde arkadaşlarıylayken ya da kocası ile yemek yerken de bir anda kendilerini hastanede bulmuş olabilirlerdi. Sonra o doğmuş ve bir hikâye, onun hikâyesi başlamıştı. Güzel geçen zamanları, güzel anıları ve bir gün bir kardeşi olmuştu. Ama onu sevememişti. Evde ağlayan bir bebekten ne kadar nefret ettiğini söyleyip evden kaçmaya bile başlamıştı. Bu durum fazla uzun sürmemiş ve okula başladığında bir öğretmeni olmuştu. Onu neden bu kadar sevdiğine dair hiçbir fikri yoktu. Okulun ilk günü ona gülümseyen yüzüyle öğretmenini hatırlıyordu. Zaman geçip acıları gelse de hep onu çok sevmeye, ona sığınmaya devam etmişti. Suzan Hoca'ya anne dese de kendi annesinden sonra anne olarak gördüğü ilk kişi oydu ve onun yeri kendi annesinden de Suzan Hoca'dan da ayrı bir noktadaydı. Ona karşı belki de çocukça bir aşk beslediğinden onu hiçbir zaman ölmüş olarak görmek istemiyor, hep var olmasını istiyordu. Fakat onun öldüğünü biliyor olsa onu başka bir şekilde yaşatmaya çalışıyordu. Onun bir parçasının, ondan kalan son parçanın hâlâ hayatta olduğunu öğrenmek istiyordu. Öğretmeninin kızının hayatta olduğunu bilmenin, onun yaşıyor olmasının onu da yaşatacağına inanıyor gibi görünüyordu.
Anlamamın zor olduğu şeylerden biri Sinan'ın hiç görmediği birini nasıl sevebildiği, daha doğrusu sevmeye devam edebildiğiydi. Masal annesinin karnında iken onu sevmiş, onu kardeşi olarak görmüş bir olabilirdi. Lakin ölümünden sonra da onu sevmeye devam etmişti. Bu bir sanı değildi. Sinan hâlâ doğmamış o bebeği seviyordu. Yarasıyla beraber ameliyata alınan kadının karnından o bebek sağ çıkmamış olmasına rağmen onu hayatta olan biri gibi sevip onu anımsamaya devam ediyordu. Üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına, bebeğin babası bile onun artık hayatta olmadığını kabullenip yeni bir yol çizmişken, hayatına devam edebilmenin yolunu bulmuşken neden Sinan'ın bunu yapamadığını, ölü bir bebeği mezarında bırakamadığını anlayamıyordum.
"Sonucu hiç merak etmiyor musun?" Ellerini üzerimde hissettiğimde bir an korksam da kısa bir ürkmenin ardından eskisine döndüm. Sessizce gelişleri nedeniyle bazen buna asla alışmam mümkün olmayacak gibi gelse de bir gün alışmayı, onun aniden gelişlerinden korkmamayı umut ediyordum. Er ya da geç bu tuhaf huya alışacak ya da bunu kanıksayacaktım.
"Hayır, öğrenmek istediğimi sanmıyorum. Sonuç ne olursa olsun bunun değiştireceği bir şey yok."
"Değiştireceği çok şey var." Gözlerinin içine bakmak için döndüğümde bunun hiçbir anlamı olmadığını biliyordum. O ailenin benim ailem çıkmasının bir anlamı olmayacağı gibi benim sözlerimin de onda bir anlamı, onun boş hayallerine bir çaresi olmayacaktı. Benim Masal olduğuma inanıyordu. Belki de sırf bu yüzden bana Beren değil de Masal olarak hitap etmeye başlamıştı. Onun için değerli olan tek şey ölü bir bebekti. Geriye ondan hiçbir şey kalmamış bir bebek ile aynı ismi taşıdığım, orada doğduğum için beni sevdiğini düşünüyor ama aslında onu seviyor bile olabilirdi. Ve ben o bebek olsam, bir aileye sahip olsam bile geçmişimi nasıl değiştirecektim? Bir ailem olduğunda onlar silinip gitmeyecekti. Bu beni daha çok acıtacak ve yaşayabileceğim halde yaşayamadıklarımı düşünecektim. Hiç yaşamayacağım şeylerin bana dayatıldığına katlanmam gerekecekti.
"Yaşadıklarımı değiştirecek mi? Bana annem ve babam olmadan geçen zamanı telafi ettirecek mi? Yıllarca bağım olmayan insanlarla aynı kandanım diye bir anda bağ mı kuracağım? Aile ve sevgi bağı kan ile olmaz. Sırf kanımız aynı diye mutlu bir hayat yaşayamayız. Ki eğer bu durumda tahmin ettiğin gibi aileden birinin etkisi varsa bunun nasıl bir yıkım olacağıyla ilgili düşündün mü? Suzan Hoca'nın evliliğine, ailesine zarar verebilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK MASALI
General FictionEn çaresiz kaldığın anda kendini çare yap. Seni, sevdiklerini senden başkası kurtaramaz.