4.1

4.1K 205 28
                                    

Bugün hava cidden kötüydü. Artık dışarı çıkamam hayal olmuştu. Oysa hazırlanmış, sadece saçım ve makyajımı yapmak için masaya oturmuştum. Bir yerden soğuk geldiğini fark ettiğimde cama yönelmiştim ve işte havanın kötü olduğunu öğrenmiştim. Yağmur havası vardı etrafta ve ben yağmurdan nefret ederdim.

Camı kapatıp yatağa oturdum. Sanki yağmur bunu bekliyormuş gibi hızlıca yağmaya başladı. Yatağın üzerindeki telefonumu aldım ve Busenin mesajını gördüm. Çoktan buluşmayı iptal etmişti bile. Yataktan kalkıp üzerimi değiştirmek için dolabıma yöneldim. İyi ki daha makyaj falan yapmamıştım. Çünkü çıkarması cidden uğraştırıcıydı.

Dolabımdan mavi kısa tişört ve siyah şort çıkardım. Üstümdekileri çıkarıp yatağa attım ve giyinip telefonumu alarak odamdan çıktım.

Mutfağa gidip dolaptan muzlu süt aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfağa gidip dolaptan muzlu süt aldım. Hızlıca pipeti soktum ve içtim. dolabımın bir rafı sütlerle doluydu. Hergün farklı süt içiyordum.

Muzlu sütümü içerek mutfaktan çıktığım gibi kapı zili çaldı. Kaşlarımı çattım. Kim gelebilirdi ki? Solumdaki kağıya yönelip açtım. Delikten bakmayı unutmuştum. Ama gelen kişi herhangi bir sakıncası olmayan birisiydi, Almas.

"Tam da tahmin ettiğim gibi."

"Ne tahmin ettiğin gibi?"

"Arkadaşınla buluşmamışsın."

"Bu havada kim buluşur acaba?"

"Ee içeri almıyor musun beni?"

"Neden seni içeri alayım?"

"Hmm," elimdeki süte takıldı gözleri. "Belki senin için süt içerim. Bilirsin sevmem."

"Hmm, güzel iddia ama bir kutu anlaştık?"

"Anlaştık."

"O zaman burada bekle neli istersin?"

"Hayır, hayır içeri girip öyle içerim." diyip içeri adımını attı. "Çikolatalı olsun bu arada."

"Çikolatalı yok." dedim. "Ben çikolatalı sevmem."

Ayakkabılarını çıkarırken konuştu. "Tüh ya nasip değilmiş o zaman." bunu söylerken gülüyordu. O da biliyordu evde bulunmayacağını. Hızlıca doğrulup koştu. "Almas! Gel buraya! İçeceksin bu sütü! Evime girmenin bedeli!" diyerek peşinden koşuyordum. Mutfakta masanın etrafında turladık ve başım dönmüştü ve yorulmuştum.

Bir sandalye çekip oturdu. Ben de nefes nefese yavaşça yaklaşıyordum ona. O da nefes nefeseydi. Tam yanına geldiğimde beni çekip kucağına oturtturdu. Birkaç saniye nefes nefese bakıştık birbirimizle. O yavaşça dudaklarıma yaklaşırken yarım kalmış muzlu sütümün pipetini dudakları arasına soktum. Kutuya hafif bir baskı uyguladım ve sütün ağızına gitmesini sağladım.

ANONİM:ELMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin