Almas: nasipte varsa
E: ee
Almas: bu kadar
•Görüldü✔
İsminin elmas olmasının sebebi tabi ki de isimleri birleştirince elmas oldu hahaha defuz kitabımdan bilinir :)
Arabama binmiş, Doğukanın üniversitesine doğru gidiyordum. Evde oturmaktan bu evreye geçtiğime şaşırıyordum. Oysa Fransada sosyaldim. Yani düzenli olarak dışarı çıkardım.
Burada sadece evde oturup Almasa yazmaktan başka bir şey yaptığım yoktu.
Sonunda üniversitenin otoparkına girebilmiştim. Zor olsada boş bir yer bulup arabamı park ettim. anahtarımı alıp arabadan çıktım. Arabanın kapısını kapatıp etrafa bakındım.
Tek tük konuşan öğrenciler dışında otoparkta pek insan yoktu. Bu gün gül kurusu bir elbise üstüne siyah deri ceketimi, ayakkabı olarak beyaz spor ayakkabı giymiştim. Kendimi güzel hissediyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Emin adımlarla yürüyüp etrafa bakıyordum. Kütüphane nerede olabilirdi? Kendi başıma bulamayacağımı düşünerek yoldan geçenlerden birini durdurup sordum.
"Pardon, kütüphanenin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?"
"İsterseniz gösterebilirim?"
"Memnun olurum."
"Tamamdır. Eren sen bunları al ben hemen geliyorum." Çocuğun elindeki kitapları hızlıca arkadaşına vermesini izledim.
"Ee yeni misin seni hiç buralarda görmedim."
"Hayır arkadaşım için geldim."
"Arkadaşınızda sizin kadar güzel mi peki?" diyip utangaç bir şekilde gülümsedi.
"Hayır o bir erkek." dedim ve gülümsedim.
"İşte burası. Ben artık gideyim tanıştığıma memnun oldum. " beni kapıya bırakıp arkasını dönüp hızlı adımlarla ilerlediğinde kıkırdadım. Sanırım sevgilim olduğunu sanmıştı. Arkasından bakmayı keserek kapıdan içeri girdim.
Kütüphane büyük ve ferahtı. Etrafa bakındım Doğukanı görmek adına. Kayıt yerinde görevli ile konuşuyordu. Yavaş adımlarla yanına ilerledim. Kolumu omzuna atıp sessiz bir şekilde "Selam." dedim.
"Ah selam birazdan işim biter bebeğim." diyip bana göz kırptı. Kafamı sağ sola sallayıp ona güldüm o da bana gülmüştü.
"Tamam o zaman ben biraz etrafa bakınmak istiyorum." dediğimde bana kafa salladı. Onu orada bırakıp kitaplıkların arasına girdim. Baya bir kitap vardı. Raflar boylu boyunca uzanıyordu.
Nasıl kitaplar olduğuna baktım. Yukardan bir kitap ilgimi çektiğinde ona nasıl uzanacağımı düşündüm.
Yan tarafıma baktığımda bir tabure görmüştüm. Onu alıp önüme koydum. Üstüne çıkıp gözüme kestirdiğim kitaba ulaşmaya çalıştım.
Ulaşamayınca parmak ucumda yükseldim. Kitabı tam alıyordum ki dengemi kaybettim. Sağ kolum havada, ağzım açık bir şekilde geriye doğru düştüm. Ama hayır yere düşmedim. Birinin kollarının arasındaydım.
"Dikkat etsene kızım. O kitabı almak için görevliden yardım istemen gerek."
"Almas?"
"Almas ya. Ben de olmasam bir yerlerini kıracaktın sanırım. İyi ki seni görüp buraya gelmişim."
"Ne o bana bir şey mi diyecektin?"
"Hayır belki bir şey almak için?" diyip gülümsedi. Kaşlarım çatık bir şekilde ona baktım. Aklıma öpücük gelince kucağından indim.
"Kütüphane fantezisi ha?" dedim ve ona yaklaştım. Kollarımı boynuna dolayıp kulağına yaklaştım.
"Anca beklersin Almas." dedim ve gülümsedim. Arkamı dönüp el salladım. Almas ise orada öylece kalmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.