16.bölüm

129 6 0
                                    


Boran beni zorla bir eve getirmişti.Ev dag başındaydı.Alaz'ın ismini verdigim an ölecegini biliyordum o yüzden hiçbir şey diyemiyordum.Evde babasını gördügümde

"Oglunuza bir şey der misiniz? Ben istemiyorum."dedigimde kafasını olumsuz anlamda sallayıp

"Ona karşı gelemem."dediginde Boran tamamladı.

"Karşı geldiginde ne olacagını bilir çünki."dediginde korkuyla

"Ne olur ki?"dememle bana baktı.

"Bana karşı gelenin gidecegi tek yer toprak olur yani ölüm."

(Alaz)

Hastaneye geldigimde Mirayı göremedim.Tüm koridorları ve odaları dolaştım ama yoktu.Sonra Yigit'in yanına geçtim.

"Mirayı gördün mü?"

"Gelmemiş.İşi var herhalde."diyince bundan da iş çıkmayacagını
Anladım.

Hastaneden çıkıp Korayı aradım.

Birini bulmanı istiyorum.

Söyle abi.

Mira Dem- Kılıç.

Tamam.Hemen bakıyorum.dedikten sonra kapattım.Arabama ilerledigimde camın önünde bir not gördüm.Elime alıp okudum.

Mira benimle yani boşuna arama.İstedigim oldu onu aldım.Sana mutluluklar Alaz Demirkan.

                                                          BORAN BALAKAR

Notu elimde sinirle buluştururken aklımda yeni ve acımasız ölüm planları oluşturuyordum.Onu gebertmeden bırakmayacagım.Celladın olacagım senin...

(Mira)

Beni bir odaya koyduktan sonra işlerim var diyip gitti.Hem getiriyor hem de gidiyor.

Kapı çalındıktan sonra içeriye güler yüzlü bir kız girdi.Yatakta yanıma oturdu

"Abim kabadır ona alınma lütfen.Ben Efsan."dediginde ona inanmayan gözlerle baktım.

"Kardeş oldugunuza emin misin? Onun gibi bir öküz nasıl senin abin olur?"dedigimde bir ses duyuldu.Gelen sesle Efsan odadan çıktı.

"Alınıyorum ama."diyen kişi Borandı.Kapıya yaslanmış bize bakıyordu.Yanımıza geldiginde sırtını gardıroba yaslayıp gulerek bana baktı.

"En azından gözümdeki yerini bilmis oldun,fena mı?"dedim gözlerine bakarak.İstifini bozmadan.

"O yeri ben degiştiririm sorun yok."

"Sanmıyorum."

"Sen bana tavır alacagına o ite alsana"dediginde tek kaşımı kaldirdım."O it kimmiş"

"Alazı diyorum."

"Niye tavır alacakmışım?"

"Babanı öldüren adamlasın.Alaz babanı geb-"derken sözünü kestim.

"Ne dedin sen?"dedim ayaga kalkıp yakasına yapışırken.

"Babam öldü mü?"dedigimde afalladı.Bilegimden tutup

"Bilmiyor muydun?"dediginde gözümden akan yaşla elimi çektim ve camın yanındaki koltuga oturdum.Kafamı cama çevirdim ve elimle yüzümü kapatıp aglamaya başladım.Yanıma oturup beni avutma çabasıyla.

"Bilmedigini bilseydim söylemezdim."dediginde gözlerine saf öfkeyle baktım.

"Yani benden gizleyecektin."dedigimde elini hayır anlamında sallayıp elimi tuttu ve öptü

"Bir şekikde ögrenmeni saglardım.Bu şekikde ögrenmeni istemezdim sadece."dedikten sonra ayaga kalktım ve yataga yattım.Üzerime örtüyü çekip

"Uyumak istiyorum beni yalnız bırakır mısın?"

"Yemek yemedin."

"Lütfen buna ihtiyacım var.Lütfen."

"Peki.Bir şeye ihtiyacın olursa seslenmen yeterli."

Kapı kapandıktan sonra aglamamı devam ettirdim.İç çekişlerim ve hıçkırıklarım odayı dolduruyordu.

Babam ne kadar beni dövse de babamdı.Beni sevmese de ben onu seviyordum.Hayatını içkiye adamış bir adamdı o.Onun da bir canı vardı ve o canı sevdigim adam almıştı.Bu gerçekten dogru muydu? O mu öldürmüştü? Yine kalbimi kırmıştı.Yine beni yıkmıştı ve bu sefer tamir edilir mi bilmiyorum.

Boran Çınarı ,Alaz ise babamı öldürmüştü.Bu nasıl bir sınavdı bilmiyorum ki.

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin