Gözlerimi araladıgımda odada yalnız ve sessizdim.Artık aglamıyordum.Yataktan kalkıp banyoya girdim ve yüzümü yıkadım.Kuruladıktan sonra düz saçlarımı düzelttim.Odaya girdigimde yatagımı düzenleyip koltuga oturdum ve dışarıyı seyretmeye başladım.Her şey ne kadar da kolaydı öyle.Bir can almak bu kadar kolay mıydı? Ben can kurtarırken onlar can alıyordu.İki yılda binkerce can kurtardım,kaybettigim de oldu ama bu kadar koyan olmamıştı.
Kapının açılmasıyla gözlerim Boranı buldu."Uyanmışsın."
"Yeni uyandım."dedigimde gülümseyip yanıma oturdu.
"İyi misin?"dediginde omuz silkip "Olabildigim kadar."dedim.Elimi tutup ayaga kaldırdı
"Kahvaltı yapalım."
"Ben yemesem olmaz mı?"dedigimde cıkladı.Oflayıp odadan çıktım.Kıkırdadıgını duyuyordum.Masaya ilerledigimde boş sandalyelere bakıyordum.Masada pek kişi yoktu.Babası,annesi,kardeşi ve tanımadıgım iki oglan.Boran masanın başındaki sandalyenin çaprazındaki ilk sandalyeyi çekip oturmamı bekledi.
Onu kırmayıp geçip oturdum.Sandalyeyi bıraktıktan sonra masanın başndaki yani benim hemen yanımdaki sandalyeye oturdu.Eliyle işaret yaptıgında herkes yemeye başladı.Bende önümdeki tabaga bön bön bakıyordum.Ellerim dizlerimde birleşik duruyordu.
"Neden yemiyorsun?"dediginde ona döndüm
"Midemin kaldıracagını sanmıyorum."
"Başka bir şey ister misin? Hemen yaptırabilirim."
"Gerek yok.Zaten iştahım da yok."dedigimde çatalını bıraktı.
"Seni bir yere götürücem.Hadi gel."dediginde masadan kalktık.Bahçeye çıktıgımızda ben bahçeye bakıyordum.Her yer yemyeşildi.Elimi tutup gidecegimiz beni yönlendirerek çalılıkların arasından geçtik.Gemdigimiz yer hoştu.Bir köprü vardı ve altında da su.Hayranlıkla etrafa bakarken eli beni yönlendirdi ve köprüye geçtik.Elimi trabzana götürdüm ve süreterek yürüdüm.
"Burası çok güzel."dedim etrafa bakınırken.Boran'a baktıgımda beni izledigini gördüm.Bakışlarımı kaçırırken elindeki elimi çekip diger elimin yanına koyup akan suya baktım.Yanıma geldi ve
"Bende severim burayı.Gelip izlemeyi severim suları.Dertleri bir kenara atıp tadını çıkarırım."dediginde gülümsedim.Sesini düzeltip
"Babanı araştırdım.Seni dövdügünü de ögrendim."dediginde sesindeki ofkeyi sezebiliyordum.Sonra devam etti
"Ama anlamadıgım şey sana zarar veren adam'ın ölmesi seni üzmemeli.Sevindirmeli."dediginde bakışlarımı akan suya yönlendirip
"Evet beni dövdü.Evet bana hakaret etti ve evet beni sevmedi.Ama bunlar benim için bir nedene degil.Ben bir doktorum ve bugüne kadar binlerce insan'ın hayatını kurtardım.
O kişi babam olmasa bile onun için aglayıp üzülürdüm.O kişi babam da olsa Alaz da."dedigimde bakışlarımız kesişti."Ben de birini öldürdüm.Çınar'ı öldürdüm."
"Bunda biraz Alaz'ın da payı var sanırım.Hayatımda bir yere sahipti.Güven duydugum birinin bana kazık atması daha acı verdi.Hem Çınar....o da arkamdan vurdu."dedigimde kaşları havalandı."
"Ne yaptı ki?"
"Evine gitmiştim.Uyuyacagını söylemişti ama gittigimde bir kızla gördüm."
"Kardeşi olabilirdi."dediginde alayla güldüm.
"Kimse kardeşiyle o pozisyonda olmaz,Boran.Yatak odasında,yatakta üst üste ve çıplaklardı."dedigimde gözleri irice açıldı.Gözleri normal hale geldiginde
"O zaman öldürmekle iyi ettim."
"Sanırım."dedim bakışlarımı suya yönlendirerek.
*
Uzun bir zaman sonra rüzgar esmeye başladı.Soguk olunca elimi gögsümün altında birleştirdim.Boran ceketini çıkarıp üzerime geçirdi.Elleri hala omzumdayken yüz yüze geldik.Derin bakışlarıyla
"Evlendigin adamın Alaz oldugunu biliyorum."dediginde omuz silktim.
"Bu neyi degiştirir?"dedim cekete sarılarak.
"Yani onunla......şey yani."
"Ne?"dedim bedenimi ona dönderirken.Gözü vücudumda gezindikten sonra gözlerimi buldu
"O şeyi yaptınız mı? Sana...dokundu mu?"dediginde netçe
"Bizim evliligimiz gerçek degildi.İkimiz de isteyerek evlenmedik."
"Yani dokunmadı."dediginde mutlulugu gözlerinde gördüm.
"Hayır,bir şey olmadı."dedigimde gülümseyerek kolunu omzuma atıp gülümsedi.
"Sonra niye ayrıldınız?"dediginde yutkundum.Beraber eve ilerlerken anlatmaya başladım
"Evliligimiz süresince bana kaba davrandı.Sonrasında yakınlaşmaya başladı.Bir anda kendimi ona kapılırken buldum.
Bir gün bana yeniden evlenmek istedigini söyledi.Kabul ettim,elime bir evrak verdi ve evlilik için imza gerektigini söyledi.Terddütsüz imzaladım."derken bahçedeki banka oturduk."Kına günümde Alaz'ın eski nişanlısı geldi.Sana oyun oynuyor dedi ama gözüm adeta kör olmuştu."dedim kendime gülerken.
"Nikah masasına géçtik iste.Neyse ben evet dedim sıra Alaza geldiginde Alaz beni cevabıyla yıktı,hayır demişti.Dün gibi hatırliyorum.Sonra bana oyununu anlattı.Beni kolumdan tuttugu gibi fırlattı.Kendimi bir anda kapının önünde buldum."dedikten sonra ellerkmle oynamaya başlamıştım.
"Sonrasında master'ımı yurt dışında yaptım.Bir hastanede Cerrah olarak işe başladım.İki yıl gzlerden uzaktım.Sonra Yigit Aksoydan bir teklif geldi.Başta istemedim ama sonrasında kabul ettim işte.Sonrasnda kovuldugum şehire geri döndüm."dedikten sonra Boran omzumdaki kolunu devreye sokup kafamı gögsüne bastırdı.Saçımdan öpüp
"Şuan vurulduguma sevinebilirim.Seni onun elinden aldıgım için."dedikten sonra kollarımı gögsümde birleştirdim ve ihtiyaç duydugum şefkate sokuldum.Elleri belimi kavrarken ona sokuldum ve gözlerimi kapadım.
Sevdigim adam da nefret etmem gereken adam da aynı kişiydi ve ben ona nasıl davranacagımı bilmiyordum.Arafta gibiydim.Çıkmaz sokak gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
AléatoireMira ve Alaz... Mira ailesi için her fedakarlıgı göze alabilecek iyi aile kızı.Babası alkol bagımlısı.Mira'nın tek derdi annesi ve küçük kız kardeşi Minedir.Ailesine bakmak için üniversteye gidemedi ama başarılı bir tıp ögrencisidir. Alaz ise babası...