3.bölüm

284 10 2
                                    

Resimdeki: TEMSİLİ

Çalışanlar sofrayı kurarken bende bizim soframızı kurdum.
Çalışanlar benim yaşlarımdaydı.Merve homurdanarak içeriye girip sofraya oturdu.Çok yoruluyordu bunun nedeni ise evdi.Ev kocamandı ve işleri de bu yüzden hayli zor olmalı.Sofraya geçip kahvaltıyı yaparken söylenmeye başladı

"Yemin ederim bıktım.Üst kat ayrı,orta kat ayrı,alt kat ayrı.Helsine yetişemem ki canım.Valla bir gün bayılıp kalacagım o olucak."derken tebessüm ettim.

"Sıkma canını.Dinlene dinlene yaparsın.Hepsini birden yapmak zorunda degilsin ki."

"Valla sende haklısın da bende bir an evvel bitsin dinleneyim diyorum.Yani bir tek ev degil,evin içinde yaşayanların da istekleri var biliyorsun."derken sustu ve gözleri arkamı buldu.Onun gözlerini takip ederek arkamı döndügümde karşımda Alazı buldum.Gözlerim dehşetle açılırken

"Ne yapıyorsun?"sorusuyla kendime gelip

"Kahvaltı yapıyordum."dedim.Gözleri masayı kavrayıp tekrar beni buldu.

"Odaya elbiseyi bıraktım.Bugün bir davet var gitmemiz gerekli.Anca hazırlanırsın."

"Benim gelmem şart mı?"derken eli sandamyemi buldu

"Gelicek misin demedim,Mira.Geliyorsun dedim.Pınar sana yardım eder.Ben mekanda olucam.Pınarla beraber gelirsiniz."diyip mutfaktan çıktı.Asık suratımla Merveye döndüm

"Bu evde sevmedigim tek kişi olabilir."dedim sinirle ayaga kalkarken.Hızla merdivenleri tırmanıp odaya girdim.Yatagın üzerindeki elbiseyi ilerledim ve ellerimin arasına aldım.Sag bacagında yırtmacı vardı.Umarım yaralarımı göstermez.Giyinme odasına geçip üzerimdekileri çıkarıp elbiseyi giydim.Neyseki tek belimde kalmıştı yaralar.Odaya girdigimde pınarı buldum karşımda.

"Elbise çok güzel durmuş."dedi yanıma gelerek.

"Sagol."derken beni makyaj masasına oturttu.

"Şimdi ise makyaj."diyip eline fondoteni aldı.Beyaz bir tene sahip oldugum için pek sürmedi.Rimel ve rikit çektikten sonra dudagıma ten rengi bir ruj sürdü.Gözüme kahve tonunda bir far sürüp eliyle saçlarımı yandan ayırdı.Saçımın ucunu maşaladı ve elindeki gümüş rengindeki ayakkabıyı verip giymemi istedi.Ayakkabıyı giyerken kendisi de odasına geçti.Ayakkabıyı giyince boy aynasından kendime baktım.Güzel görünüyordum ama oraya hiç gitmek istemiyordum.O sırada Pınar geldi.Kırmızı bir elbise giymişti ve oldukça cool'du.Beraber aşagıya indik ve onun arabası oldugunu bildigim beyaz arabaya bindik.

Bir binanın önünde durduk.Pınar kemerini cözünce bende çözdüm ve arabadan indik.Pınar bana göz kırptı

"Çok güzel iki kız ve tekler acaba ne olucak?"diyerek güldü.Ona sadece gözlerimi devirdim.Kırmızı halının üzerinden geçtik ve korumalarda takılı kaldık.Pınar soy isimlerini söyleyince içeri geçtik,DEMİRKAN.

Salonda yürürken Pınar beni kolumdan tutup Alaz'ın oldugu yöne yönlendirdi Alaz da bana bakıyordu zaten.Gözleri bedenimde rahatsız edici bir şekilde geziyordu.Onların yanına gittik.Konuşmadan öylece durduk.O sırada masaya iki tane adam geldi.Alaz ve Kemal beyle tokalaştıktan sonra masadan dördü birden ayrıldı ve ayrı bir masaya ilerlediler.Onlar gidince Pınar içkilere baş vurdu ve içmeye başladı.Be ona bakarken bir adam yanıma geldi.Elini uzatıp

"Ben Sinan."dedi ama elimi uzatmak yerine başımla selamladım.Elini geriye çekerek.

"Bana isminizi bahşetmek ister misiniz?"derken Pınar atladı.

"Abimin eşi oluyor kendisi."diyince gözleri kısıldı

"Olabilir sadece ismini sordum.Bir art niyetim yoktu."derken belimdeki elle irkildim ve elin sahibine baktım.Alaz bana gülümseyerek bakıyordu.

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin