☄Bölüm 3: Eğitim ☄

5K 243 11
                                    

İyi okumalar... 😇

- BERCESTE'DEN -

Uykumun en güzel yerinde bölen alarmıma göz devirdim. Kapalı gözlerimle göz devirmiş olabilirim. Ama sonuç olarak ona göz devirdim bu gerçeği değiştirmez. Hala çalmakta olan alarm iyice sinirlerimi bozunca elimi uzatıp komidinin üstündeki telefonumu elime aldım. Çarpı simgesine kaydırıp alarmı kapattım.

Bir mesleği sevmek nelere yol açıyordu. Bir haftasonun var onu bile seminerle geçiriyorsun. Eğitim vereceksin üstelik. Aslında müthiş bir şey fakat neden bu saatte. Sabahın sekizine eğitim koyan Acil Tıp hocama buradan sevgilerimi yolluyorum.

Hala yataktan çıkmadığım gibi saatin ilerlemesi de sinirimi bozuyordu. Elimdeki telefon çalmaya başlayınca ekrana baktım. Defne arıyordu. Bu kız sabahın köründe kalkıp şimdi o enerjik sesiyle benim uykumu kaçırırdı. Kesin hazırlandın mı diye beni kontrol etmeye arıyordu. Israrla çalan telefonumu cevapladım. "Hı?"

"Hı mı? Kızım hala yatakta mısın sen?" Evet tam olarak bu enerjiklikten bahsediyorum. Neredeyse 4e kadar komiteye çalışıp sonra uyumak için yatmıştım. Şurada toplasan iki saat uyumuşumdur dediği şeye bak! Benden ses gelmeyince arkadaşımın gür sesiyle telefonu biraz uzaklaştırmak zorunda kaldım. "Uyuma Berceste! KALK ÇABUK!"

"Uyumuyorum ki. Sadece yataktayım."

"Berceste inanamıyorum sana ya! Pes vallahi. Kalk çabuk arabayla seni de alacağım. On dakikaya hazır ol. Eğitim eğitim tutturuyorsun sonra kal geliyor. Hadi çabuk bak dokuz dakikan var."

Arkadaşıma göz devirdim. "Sen beni tutuyorsun. Aramasan hazırlanacaktım."

"Sallama lütfen. Çay değiliz." Gülmeye başlayan Defne'nin ne dediğini anlamadığım için kaşlarım çatık telefonu dinliyordum. Çay ne alaka diye düşünürken beni cevapladı. "Off salak arkadaşım espri yaptım. Hadi kalk hazırlan geliyorum." Suratıma kapanan telefonu kulağımdan çektim ve yatağın yanına koydum. İstemeye istemeye yataktan kalkıp banyonun yolunu tuttum.

Hızlıca elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçalayıp üstümü giyinmek için odaya geçtim.

Gardırobumun kapağını açtım. İçinden boyfriend bir kot pantolon ve beyaz düz bir tişört çıkardım. Altına da beyaz converslerim müthiş olurdu. Küçük bel çantama okul kartımı, cüzdanımı, anahtarları ve yatağın üstünden aldığım telefonumu koydum. Hızlıca üstümü giyindim.

Yatağımı hızlıca topladım. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Hafif olan parfümlerimden birini sıktıktan sonra hazırdım. Çantamdan telefonum çalmaya başlayınca hiç vakit kaybetmeden çantayı aldım ve odadan çıktım.

Ayakkabılarımı giyip evden kapıyı çekip çıktım. Kilitlemeye gerek yoktu. Nasıl olsa lojmanda yaşıyordum ve güvenlik açısından sorun teşkil etmiyordu. Koşarak indiğim merdivenlerin sonunda biraz dinledip apartman kapısını açtım.

Siyah arabanın içinde bekleyen arkadaşımı daha fazla bekletmemek için hızlıca yan koltuğa oturdum. Ben kemerimi bağlarken o da arabayı sürmeye başladı. "Günaydın pamukella. Kahvaltı yapmadığını düşürenek poğaça aldım. Hem de kaşarlı. Arkada."

Bu enerjisine sinir oldum. "Hee günaydın kanka. Valla şu eğitime fena ayar oldum..." Arkaya uzanıp mis gibi kokan poğaça poşetini aldım. İçinden poğaçayı çıkarıp bi ısırık aldım. "... Ben iki saatlik uykuyla duruyorum. Komite zamanı bu yapılır mı?"

Koluma vuran arkadaşımla ona döndüm. "Ağzın doluyken konuşma!"

Omzumu silkip hem konuşmaya hem de poğaçamı yemeye devam ettim. "Bana karışma bence. Sabahın köründe bu kadar enerjik olmak zorunda değilsin."

Yanlış MesajHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin